Bence kurbanları bölüşelim ve daha önce benzer olaylar yaşanmış mı bakalım. | Open Subtitles | اقترح ان نفصل الضحايا ولنرى ان كان هناك نمط معين لاختيار الضحايا |
Sarah Jean'in, alış veriş merkezinin otoparkında bulduğu kurbanları kandırdığını öne sürüyor. | Open Subtitles | لقد زعم ان سارة جين كانت تستدرج الضحايا من مرآب المجمع التجاري |
kurbanları kendileri seçiyorlar, yerini ve nasıl öldüreceklerini ve bu silahı kendileri seçiyorlar. | Open Subtitles | يحددون طبيعة الضحايا التي يريدونها كيفية و اين يريدون قتلهم و بأي سلاح |
Eğer şüpheli hastaysa ve güçten düşüyorsa kurbanları neden ağırlık bağlayıp atmadığı anlaşılır. | Open Subtitles | ان كان الجاني مريضا و يصبح ضعيفا فهذا سيفسر عدم قيامه بتثقيل ضحاياه |
Diatom seviyelerine göre şimdi de kurbanları taşımayı tamamen bıraktı. | Open Subtitles | مستويات الطحالب تشير الى انه توقف عن نقل ضحاياه تماما |
Babası ölünce ihtiyacı olan kontrolü, kurbanları ve gizliliği elde ediyor. | Open Subtitles | يموت والده,و يرث كل الخصوصية و التحكم و الضحايا الذين يحتاجهم |
Saklandı ve doğru kurbanları, doğru yeri ve zamanı bulana dek bekledi. | Open Subtitles | ،وكان صبوراً اختبأ وانتظر حتى يحصل على الضحايا المناسبين والوقت والمكان المناسب |
Size bunu söylemekten nefret ediyorum, ama sanırım diğer kurbanları görmenizin vakti geldi. | Open Subtitles | أكره أخراجك من هذا لكن أعتقد أنه حان وقتُ البدأْ برُؤية الضحايا الآخرينِ |
kurbanları öldükten sonra hadım ediyor, yani işkence tarzı değil. | Open Subtitles | انه يخصي الضحايا بعد الوفاة اذن فهو لا يهوى التعذيب |
İzleri saklamak için kurbanları sakatlardık. Basına yazdığımız o gülünç mektuplar. | Open Subtitles | في تشويه الضحايا لإخفاء الآثار و الرسائل السخيفة التي كتبناه للصحافة |
Bu hikayelerin birçoğunda kurbanları suçlayan ve yaşamlarını değersizleştiren izler buluyor. | TED | و ما وجددته هو الكثير من تلك القصص التي تميل إلى إلقاء اللوم علي الضحايا و تقليل قيمة حياتهم .. |
Hatta daha kötüsü, ya obeziteyi suçlayarak kurbanları suçluyorsak? | TED | والأسوأ من ذلك ، ماذا لو أن إلقاء اللوم على المرضى الذين يعانون من السمنة يعني إلقاء اللوم على الضحايا ؟ |
Pekâlâ, zanlı kurbanları rast gele seçiyor, onları uyuşturuyor ve kanlarını boşaltıyor. | Open Subtitles | حسنا اذن لدينا جانٍ يختار ضحاياه عشوائيا يخدرهم,و من ثم يأخذ دمائهم |
Muhtemelen telefonuyla uçuşları izledi, gecikmeleri gördü ve aradığı tipte kurbanları buldu. | Open Subtitles | غالباً تتبع الرحلات على هاتفه رأى التأخير، وعلم بأنه عثر على ضحاياه |
Sevimli ve güvenilir görünebilir, bu sayede kurbanları çok zorlanmadan kaçırıyordur. | Open Subtitles | قد يبدو ساحر وجدير بالثقة والذي يسمح له بسهولة بخطف ضحاياه |
Sebep her neyse kurbanları sarmanın onun için bir önemi var. | Open Subtitles | أي كان السبب, هنالك شيء حول تغليف ضحاياه أنه مهم له |
- Bu korku yüzünden de kurbanları güvende hissetmek için onu içeri alıyorlar. | Open Subtitles | 39,450 و ذلك الخوف يشجع ضحاياه للسماح له بالدخول بحجة إبقائهم في مأمن |
Linç girişimlerinin olduğu her eyaleti işaretleme ve Montgomery Alabama'da linç kurbanları için ulusal bir anıt dikme planları vardı. | TED | ويخططون أن يشيروا إلى كل مقاطعة حصلت فيها هذه الإعدامات ويبنوا نصباً تذكارياً قومياً لضحايا هذه الإعدامات في مونتغومري، ألاباما |
Zaten bir kurbanları var, niye bu çifte de saldırdılar? | Open Subtitles | لديهما ضحية سلفا في هذه الغابات لم سيهاجمان هؤلاء الثنائي؟ |
Sonuç olarak ziyareti esnasında çocuk sahibi olmayan koruyucu aileler kurbanları haline geliyor. | Open Subtitles | نتيجة لذلك العائلات المؤقتة التي لم يكن لديهم طفل عندما زارتهم اصبحوا ضحاياها |
Birçok yönden bu çocuklar ebeveynlerinin işledikleri suçların kasıtsız kurbanları. | TED | بطرق عديدة، يُعتبر الأطفال ضحايا غير مقصودين بسبب جرائم ذويهم. |
Bu kurbanları tanımıyorum ama onlar beni arıyor ve ne yapıcam bilmiyorum | Open Subtitles | أليس هذا غريباً؟ أعني، لماذا تتصل بك إذاً؟ إنه أمر غريب حقاً فلم أقابل أي من هاتين الضحيتين |
kurbanları, ürkütücü manşetler gibi kalıplara sokmaya eğilimliyiz: kendine zarar veren kadınlar, "defolu mal"lar. | TED | نحن نميل لوضع صورة نمطية للضحايا كعناوين مروعة نساء مدمرين أنفسهم، بضائع تالفة |
Merkeze gidip kayıp ve cinayet kurbanları veritabanına bakacağım. Ama izler yarım. | Open Subtitles | سأفحصها عبر قاعدة بيانات المركز للمفقودين وضحايا القتل، ولكنّها بصمات جزئية وحسب |
Onları neyin teşvik ettiğini bulursak kurbanları nasıl seçtiklerini anlayabiliriz. | Open Subtitles | إن تمكنا من تحديد الدافع ربما يخبرنا كيف يختارون ضحاياهم |
Diğer rahipler şu saniyede kurbanları hazırlıyorlar. | Open Subtitles | إنّ الكهنةَ الآخرينَ يَستعدّونَ التضحيات كما نَتكلّمُ. |
Sizin gibi iyi insanlara gereken dramayı, kötü adamlar ve kurbanları veriyor. | Open Subtitles | من أجل دراما جيدة تحتاج الى الصالحون, الأشرار والضحايا |
kurbanları sokaktayken takside gördüğünden daha iyi görebilir. | Open Subtitles | لديه رؤية افضل لضحاياه من الشارع بدلا عن مؤخرة التاكسى الخاص به |
- kurbanları üstüne kötü niyetle yaklaştı | Open Subtitles | يحدق باعجاب فى جسد ضحيته المسجى على الارض |
Garcia, zanlı o akşamdan önce kurbanları kullan at telefonda aramış mı? | Open Subtitles | غارسيا,هل قام الجاني بالاتصال بالضحايا من الهاتف القابل للرمي قبل تلك الليلة؟ |