kurbanların bir kez daha ölmesini garantilemek için günü tekrarlıyor. | Open Subtitles | إنه يُعيد الأيام ليتأكد أن هؤلاء الضحايا سيموتون مرّة أخري |
Biliyorum bu garip gelecek ama kurbanların canlı olarak derilerinin yüzülmesi şimdi de son bu son kurbanın kazığa geçirilmiş olması... | Open Subtitles | اعرف ان هذا سيبدو غريبا ولكن الطرق التي كان بها الضحايا تم سلخهم, تشويههم والآن الوضع على الخازوق بالنسبة للضحية الآخرى |
Eğer bir bağ varsa, neden öylece kurbanların kendilerine sormuyoruz? | Open Subtitles | طالما أن هناك رابطاً فلم لا نسأل الضحايا أنفسهم ؟ |
Bu kanı, ilgili kurbanların kanıyla karşılaştırırım. Bugün sonucu bildiririm. | Open Subtitles | سأقارنه مع دم ضحاياه المزعومين، وسأعلمك بوقت لاحق من اليوم |
İlk toksin incelemelerinde kurbanların kanında yüksek oranlarda ketamin bulunmuş. | Open Subtitles | تحليلات السموم الاولية لدم الضحايا تشير لمستويات عالية من الكيتامين |
Evet ama kurbanların birbirleriyle ya da uyuşturucu dünyasıyla bir bağlantıları yok. | Open Subtitles | نعم, ولكن لا يبدو ان هناك اي صلة بين الضحايا وعالم المخدرات |
Ama diğer kurbanların da kulaklık takıp takmadığına bakmaya değer. | Open Subtitles | لكن الأمر يستحق التحقق إن كانوا الضحايا يضعون سماعات الرأس |
kurbanların hepsi 40'lı yaşlardaki erkekler. Vakaların geçmişi 30 sene öncesine dayanıyor. | Open Subtitles | كلّ الضحايا رجال في الأربعين، لديّ قضايا تعود إلى 30 سنة منصرمة |
kurbanların düzenlerini biliyor olması, katilin hayatının büyük kısmını burada geçirdiğini gösteriyor. | Open Subtitles | إطلاعه على روتين الضحايا يرجّح بأن المجرم قد عاش هنا معظم حياته |
Neyse ki bu sayede neye benzediği konusunda fikir sahibi olabiliriz. kurbanların yüzlerine dayanarak yaklaşık bir eskiz çıkardık. | Open Subtitles | لحسن حظنا، هذا يعني أن لدينا فكرة جيدة عن شكله بناءً على شكل وجوه الضحايا لدينا صورة مركّبة أولية |
Bununla birlikte, kurbanların ailelerine karşı her zaman saygılı olduk. | Open Subtitles | على أيةِ حال نحن نريد أن نكون مقدرين لعائلات الضحايا |
Olay sırasında köprü havadaymış. kurbanların, mekanların ve tanıkların arasında ilişki kurmaya çalıştık ama elimizde bir şey yok. | Open Subtitles | الجسر كان خارج نطاق العدسة، حاولنا إيجاد رابط بين الضحايا و الأماكن و الشهود ، لكننا لم نجد شيئاً |
Antik ayinler, kurbanların ruhları huzur bulabilsin diye bölgeyi iyileştirir. | Open Subtitles | الطقوس القديمة تشفي الأرضَ لتتمكن ارواح الضحايا من إيجاد الراحة |
kurbanların aynı şekilde bağlanıp bantlandığı iki olay daha olmuştu bu çevrede. | Open Subtitles | كانت هناك إثنتان في المنطقةِ بنفس النمط. مع التقيد الضحايا وتكميم الأفواهًم. |
kurbanların aileleri, böyle bir trajedinin nasıl yaşandığına anlam veremiyorlar. | Open Subtitles | عائلات الضحايا تتسـائل كيف يمكن أن تحدث مثل هذه المأسـاه |
Çünkü bazı kurbanların sadece 12 yıl öncesinin izini sürebildik. | Open Subtitles | لأنّه يمكننا فقط تتبع خلفية بعض الضحايا قبل 12 سنة. |
En son kurbanların bazısı, tahminen bu 12 çetenin üyeleriydi. | Open Subtitles | بعض الضحايا الأخيريين لربّما كانو أعضاء من عصابة الـ 12. |
Aradığımız adam Rafael Acosta'ysa kurbanların ölen oğlunu temsil etmesi mantıklı görünmüyor. | Open Subtitles | حسناً .. أذا كان رافائيل أكوستا رجلنا لا معنى له بأن ضحاياه |
bu süre boyunca insan hakları grupları bazı kurbanların ailelerini bir araya getirdi. | TED | خلال ذلك و عبر مجموعات حقوق الانسان اجتمعنا مع كثير من اهالي ضحايا اخرين |
Ya da kurbanların bakışlarına dayanamadığının göstergesi. Kurbanlar kendinde olmasa bile. | Open Subtitles | أو بسبب عدم قدرته على احتمال نظرات الضحية له حتى وان كانت قد فقدت الوعي |
Bu kurbanların ikisi de en azından beş yıl önce ölmüş. | Open Subtitles | كلتا هاتين الضحيتين قُتلتا منذ حوالي خمسة سنوات على الأقل |
Şimdi kurbanların da gitti bu gece hiçbir şey hatırlamamaları için etki altına da aldım artık yavaş yavaş arayı kapatabiliriz. | Open Subtitles | أما الآن وقد رحل كلّ ضحاياك بعدما أذهنتُهم لنسيان كل ما جرى هنا الليلة فأنا وإيّاك بوسعنا استدراك ما فاتنا بتروّي. |
Fakat bu kez, genç bir gazeteci ve kurbanların arkadaşı, bu ölümlerle ilgili gerçeği ortaya çıkarmayı amaçladı. | TED | لكن هذه المرة، تكفلت صحفية شابّة بجانب أصدقاء للضحايا بالكشف عن حقائق جرائم القتل تلك، |
Kayıtlarda bütün kurbanların DNA'sını buldum. | Open Subtitles | لقد وجدت الحمض النووي لجميع ضحايانا في السجلات، وهذه بالتأكيد ماكينة |
...bütün kurbanların erkek çocuğu olması dışında. | Open Subtitles | ..ما عدا شيئا واحدا.. ففى كل الحالات كان الضحيه مولودا ذكرا |
Bu soruşturma yerlerin seçilmiş, kurbanların rastlantısal olduğu fikrine dayanılarak yürütülmüş. | Open Subtitles | يباشر حتى التحقيق تحت نظرية أن الموقع قد اختير والضحايا كانوا عشوائيين |
kurbanların kulaklarına fısıldıyor, onların özündeki güvensizlikle besleniyor. | Open Subtitles | يقوم بالهمس لضحاياه في حالة عدم أمانتهم الفطرية |
Amir Darvashi, kurbanların sınıf arkadaşıydı. | Open Subtitles | أمير دافيشي)) زميل دراسيّ للضحايى |