ويكيبيديا

    "mükemmel bir" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • المثالي
        
    • المثالية
        
    • ممتازة
        
    • مثالياً
        
    • مثاليّة
        
    • الممتاز
        
    • المثاليّ
        
    • المثاليّة
        
    • مثاليّ
        
    • رائع
        
    • إنها مثالية
        
    • مثالي
        
    • رائعة
        
    • بإتقان
        
    • المثاليه
        
    Bu 21. yüzyılın teknolojisi ile şaman bilgeliğinin mükemmel bir evliliği olur. TED هذا هو التزاوج المثالي بين الطب التقليدي عندهم وتكنولوجيا القرن الواحد والعشرين.
    Bunlardan hiçbiri değilim ama mükemmel bir silahım ve beni sen mükemmelleştirdin. Open Subtitles أنا لست مثل هذه الأشياء لكن أنا السلاح المثالي وأنتي مثالية مثلي
    Karını cezalandırmaya son vermen için mükemmel bir fırsat olabilir diye düşünmüştüm. Open Subtitles فقط فكرت ، فى أنها قد تكون المناسبة المثالية لتوقف عقابك لزوجتك
    Sırf mükemmel bir eş olabilmek için kişilikleri değiştirilmiş gençler. Open Subtitles أشخاصاً ما يغيرون شخصية الفتاة لكي يحولوها إلى المواعدة المثالية
    Ortak duygular çok güçlü olabilir. Bu mükemmel bir başlangıç. Çalışmaya hemen başlıyoruz. Open Subtitles إن المشاعر المشتركة يمكن أن تكون قوية جداً هذه بداية ممتازة فلنبدأ الآن
    Onun için mükemmel bir eşsin. Komik ve kurnaz insanlara bayılır. Open Subtitles كنتَ لتكون مثالياً بالنسبة لها إنها تحب الرجال الطريفين غريبي الأطوار
    mükemmel bir hayatım vardı. Altı yıldır komadaydım.. Open Subtitles كانت حياتي مثاليّة حتّى دخلتُ في غيبوبة لمدّة 6 سنوات
    Dawn mükemmel bir hedef olmalı, aynı cilt, aynı yaş, aynı renk tonu... Open Subtitles لا بد ان دون كانت الهدف المثالي نفس البشرة, نفس العمر نفس اللون
    mükemmel bir hedefe ulaşmak bu gibi gergin durumlarda zor olabilir. Open Subtitles يمكن والهدف المثالي يكون من الصعب تحقيق في مثل هذه الظروف.
    mükemmel bir baba olmadığımı biliyorum ama ben olduğumu sandığın o herif değilim. Open Subtitles أعلم أنني لم أكن الأب المثالي ولكن أنا لست ذلك الرجل الذي أعتقده
    Evlat edindirme kuruluşuna gidip biraz bilgi aldım. Bizim için mükemmel bir çözüm. Open Subtitles ذهبت إلى وكالة التبني وسألت عن بعض المعلومات وهذا هو الحل المثالي لنا
    Ve Wade Burke de göründüğü kadar mükemmel bir öğrenci değildi. Open Subtitles و وايد بورك كان الطالب المثالي و تبين أنه ليس مثاليا
    mükemmel bir erkek ya da baba değildi ama kesinlikle çoğundan iyiydi. Open Subtitles لم يكن الرجل المثالي أوالأب المثالي ولكن بالتأكيد كان أفضل من مُعظمهم
    Suyun sıvı halde kalıp yıldız çevresinde bir kemer gibi göründüğü mükemmel bir bölge düşünebilirsiniz. TED يمكنكم أن تتخيلوا أنّ المنطقة المثالية التي يمكن للماء فيها أن يبقى بحالته السائلة تشبه حزامًا حول نجم
    Sanat formu her zaman yüzlerce yıllık bir kurallar dizisi dener, bu da onu eski ve yeni hikayeler için mükemmel bir araç haline getirir. TED يجرب الفن باستمرار مجموعة من القواعد التي تعود لقرون من الزمن، مما يجعله الوسيلة المثالية للقصص القديمة والجديدة.
    Bunlar gerçek. Son doğumgünümde babam şöyle dedi, "Sen mükemmel bir kızsın." Open Subtitles إنها حقيقة ، في عيد ميلادي قال أبي أنتِ الإبنة المثالية
    Bir dakikada 700 kelime okuyabilirim ve mükemmel bir hafızam var. Open Subtitles استطيع قراءة 7000 كلمه في الدقيقة كما ان لدي ذاكره ممتازة
    On yıllar boyunca haftada dört-beş gün psikoanalitik psikoterapi ve mükemmel bir psikofarmakoloji. TED ٤ إلى ٥ أيام في الاسبوع علاج نفسي تحليلي لعقود و مستمرة و عقاقير ذهانية مختصة ممتازة
    Seyircilerin hepsinin izci olduğunu biliyordum bu yüzden mükemmel bir performans sergilemeliydim. Open Subtitles علمت أن الجمهور من الكشافة لذا كان على أدائي أن يكون مثالياً
    mükemmel bir ev sahibesi ve eş olmak onun için çok önemli. Open Subtitles وإنهُ مهمّ بالنسبة لها بأن تكون مُضيفة مثاليّة, الزوجة المثاليـة
    mükemmel bir seçim. Open Subtitles الإختيار الممتاز. لا إحساسَ إخْتياَر المادةِ بعمر 12 سنةً.
    Ben ondan daha büyük bir belaydım. O mükemmel bir çocuktu. Open Subtitles لقد تعرّضتُ للمشاكل أكثر منه فلقد كان الفتى المثاليّ
    Çünkü sizin için mükemmel bir hediye fikrim olabilir. Open Subtitles لأن ربّما لديّ الفكرة المثاليّة للهدايا لأجلكما.
    mükemmel bir hamle ve cesurca, çünkü bu geyik neredeyse kaplanla aynı ağırlıkta. Open Subtitles ..هجوم مثاليّ و شجاع، فهذا الأيّل يقارب بوزنه وزن الببر
    Beni yanlış anlamayın. Bence mutluluk, çocuk için mükemmel bir hedef. TED ولا تفهموني بطريقة خاطئة أظن أن السعادة لأطفالنا هي هدف رائع.
    Toplu yemekler veya eş dost yemekleri için mükemmel bir tercih. Open Subtitles إنها مثالية لوجبة إحتفالية أو لجمعٌ غفير
    Bence burası mükemmel bir yer. Bir an önce halledelim. Open Subtitles أعتقد أنّه موقع مثالي للكمين نستطيع أن نقضي عليهم هُنا.
    Bence canlı ve eğlenceli halka açık alanlar, mükemmel bir şehir planlamanın anahtarıdır. TED لذلك أعتقد أن الأماكن العامة المليئة بالحيوية والمتعة هي المفتاح لتخطيط مدينة رائعة.
    Hele kaşığı, yemeği tatmak için ağzına götürüşü yok mu davullardaki çiftli ritmin mükemmel bir senkronu gibi. Open Subtitles والأمر عائدٌ إلى فمها في اختبارٍ للتذوّق. كتوقيت مضبوط بإتقان للقرع على الطبول.
    Bu yolculuk için mükemmel bir araba bu. Open Subtitles فى الحقيقه هذه هى السياره المثاليه لهذه الرحله

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد