ويكيبيديا

    "mürekkep" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الحبر
        
    • حبر
        
    • الحبار
        
    • الحبّار
        
    • المحبر
        
    • بالحبر
        
    • حبراً
        
    • وحبر
        
    • والحبر
        
    • وشم
        
    • للحبر
        
    • صبّار
        
    • حبرٌ
        
    • الصبّار
        
    • بحبر
        
    Ve tıpkı balonun üstüne bir resim çizmişiz de onu şişiriyormuşuz gibi, resim hâlâ aynı resim ama mürekkep tanecikleri birbirlerinden uzaklaşmış hâlde; TED ومثل رسم صورة على بالون، ومن ثم نفخ البالون، فإن الصورة هي نفسها ، ولكن جسيمات الحبر قد تحركت بعيدا عن بعضها البعض.
    Fakat mürekkep lekeleri gerçekten bize ne anlatabilir ve bu test nasıl işliyor? TED ولكن ما الذي يمكن لبقع الحبر إخبارنا به فعلاً، وكيف يعمل هذا الاختبار؟
    Tüm olup biten, yalnızca bluzuma biraz mürekkep dökülmüş olması. Open Subtitles كل الذي حدث أني سكبت قليل من الحبر على بلوزتي
    Sıradaki teknolojimiz, beklenmedik özelliklerini tek başına gözlemlememiz açısından zor çünkü bir mürekkep. TED فيما يتعلق بالتقانة الموالية، من الصعب ملاحظة الخواص الغير متوقعة ذاتها لإنه حبر.
    Yanınca kırmızıya dönen hint yapımı optik bir mürekkep kullandılar. Open Subtitles يستعملون حبر نقل بصري من الهند التي تحترق .وتصبح حمراء
    Ayrıca normal oje kokusu yerine bu şişe mürekkep kokuyordu. Open Subtitles وبدلا من وجود رائحة الطلاء المعروفة, كانت لها رائحة الحبر
    Tüh, mürekkep bitmiş. Ama kalemin üzerinde de numaram var. Open Subtitles تباً ، الحبر نفذ لكن رقم هاتفي مكتوب على القلم
    Bir dokümanda iki farklı mürekkep kullanıldığını belirleyebilecek bir makinen var mı? Open Subtitles إلى نوعين مختلفين من الحبر المستعمل في التوثيق ؟ مقارنة الطيف التصويري
    Bir de mürekkep solventinin ne kadar eski olduğunu belirle. Open Subtitles وعمر محلول الحبر ربما هذا سيخبرني منذ متى كتب هذا
    Buraya aileme yiyecek bulmak için gelmedim. mürekkep yapmak için tohum bulmaya geldim. Open Subtitles لست هنا من أجل الطعام أنا هنا لأجمع مثل تلك الحبات لصنع الحبر
    Şimdi, kalıpları var, usta bir matbaacıları var, ve bir mürekkep kaldı. Open Subtitles الآن أنها حصلت على لوحات ، سيد الطابعة ، ووسيلة لصناعة الحبر.
    Amerikan Doları keten de içerir ayrıca adamımız yeşil ve mor mürekkep kullanıyor. Open Subtitles الدولارات الأمريكيّة هي جزء من الورق الكتاني. رجلنا كان يستخدم الحبر الأخضر والأرجواني.
    Aynen öyle. Bu afacanların nasıl mürekkep salgıladıklarını sanırım biliyorsundur. Open Subtitles صحيح، أظنّكَ تعرف طريقةً لاستخراج الحبر مِنْ أحد هؤلاء الأشقياء
    Bu kitap gerçekmiş gibi bile görünmüyor. mürekkep hala ıslak mı? Open Subtitles هذا الكتاب لا يبدو حتى حقيقيا هل الحبر لايزال مبللاً ؟
    Yanınca kırmızıya dönen hint yapımı optik bir mürekkep kullandılar. Open Subtitles يستعملون حبر نقل بصري من الهند التي تحترق .وتصبح حمراء
    Onu buraya getirmeden önce parmaklarında koyu yeşil mürekkep varmış. Open Subtitles كان لديه حبر أخضر قاتم على أصابعة قبل أن نحضره
    Gizli bir damga ya da özel bir mürekkep izi falan yok. Open Subtitles اعني ، ليس هناك علامة مائية ولا حبر سحري خاص ولا شئ
    Örneğin, bu karides tıpkı bir mürekkep balığı ya da ahtapotun suya bir mürekkep bulutu saldığı gibi dirimsel ışıldayan kimyasalları suya salar. TED على سبيل المثال هذا الجمبري انه يطلق حزمة من الضوء الحيوي الكيمائي في المياه كما يطلق الحبار او الاخطبوط سحابة حبر
    mürekkep balığı mürekkebini gördüğüm an tanımasaydım çok kötü bir korsan olurdum. Open Subtitles ولن أكون قرصاناً بمعنى الكلمة ما لَمْ أميّز حبر الحبّار حين أراه
    Bunca yıl mürekkep Yürek'i aramanın nedeni bu. Open Subtitles لهذا السبب كنت تبحث طويلاً عن القلب المحبر, طوال هذه السنين
    Siz gençlerin kendinizi mürekkep ve iğne ile deldiğinizi biliyorum. Open Subtitles أعرفكم أيها الشباب دائماً تكتبون على أنفسكم بالحبر و الإبر
    Bu iki bileşen karıştırılıyor ve mürekkep olması için çözülüyor. TED هذان المركبان يتم خلطها وتذويبها لتصبح حبراً.
    Lütfen bana kağıt ve mürekkep getir. Her şeyi yazmalıyım. Open Subtitles أرجوك احضر لي ورقاً وحبر سوف أكتب كل شيء
    Sonra bez kâğıt, keskin mürekkep ve sayfaların çerçevelenmiş kenarları üzerinde elini dolaştırırdı. TED ثم يمرر يده على القطع الورقية، والحبر اللاذع وحواف الصفحات الحادة.
    Hiçbir şey adamım. Bu sadece bir mürekkep. Open Subtitles لا شىء يا رجل أنه مجرد وشم
    Eğer sayfaların üzerinde herhangi mürekkep kalıntısı kalmışsa program okunur hale getirecek. Open Subtitles فاذا كان هناك اي بقايا للحبر موجودة على الصفحات ستظهرها لنا لقراءتها
    Vampir mürekkep balığının kendi ışığı vardır. Open Subtitles سمك صبّار مصّاصَ الدماء لَها الأضويةُ منها خاصةُ.
    Öyle de denilebilir hücrede bir zamanlar mürekkep varmış. Open Subtitles -نوعاً ما . كان هناك حبرٌ في هذه الزنزانة.
    Bazı mesozoanlar sadece birkaç tür mürekkep balığı ve ahtapotların böbreklerinde bulunur. Open Subtitles نوعية معينة تَجِدُة فقط في الكليةِ لسمكِ الصبّار وأخطبوطاتِ
    Bu Hileli Bir Sidik Ve mürekkep Karışımından Başka Birşey Değil Open Subtitles لا شيء سوى حيلة رديئة جداً مصنوعة من بول مخلوط بحبر

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد