ويكيبيديا

    "müthiş" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • رائعة
        
    • رائعاً
        
    • مذهل
        
    • الرائعة
        
    • الرائع
        
    • رائعا
        
    • عظيماً
        
    • رائعه
        
    • رهيب
        
    • رهيبة
        
    • العظيم
        
    • العظيمة
        
    • رائع
        
    • مذهلاً
        
    • هائلة
        
    Ve öyle oldu, yaratıcı deha sayesinde, ileriyi gören ve müthiş bir hikâye. TED و هذا ما حدث بالفعل بفضل مبتكر عبقري، ذي رؤية، و قصة رائعة.
    Bugün, yani 100 yıl sonra, hepinizi, benimle -37 yaşında ve Yale mezunu bir profesörle- müthiş bir yolculuğa davet ediyorum. TED إذن اليوم، بعد 100 سنة، أدعوكم جميعا في رحلة رائعة معي، خريجة جامعة ييل وأستاذة جامعية بالغة من العمر 37 عاما،
    Evet, evet. müthiş olacak. Hadi, kötü bir surat yap. Open Subtitles نعم , نعم , سيكون رائعاً ضع وجهك لألتقط صورة
    Esasında çok pahalı bir uyku ama sonrasında müthiş bir huzur hissediyorum. Open Subtitles أنها في كغفوة مكلفة نوعاً ما. لكن أشعر بشعور مذهل بعد الإنهاء
    müthiş bir ebeveynlik örneği, gerçek bir yılın annesi hikayesi. Open Subtitles ,بعضاً من الأبوّة الرائعة الجميلة وشكل فريد من حنوّة الأم
    Bu konuda lösemiden kurtulan küçük bir kızın müthiş bir hikayesi var. Kanını alıyorlar, düzenliyorlar ve CRISPR öncüsü ile geri koyuyorlar. TED هناك قصة رائعة عن طفلة صغيرة أنقذت من سرطان الدم عن طريق أخذ دمها بالكامل وتعديله ثم إعادته بواسطة مركب طليعي لكريسبر.
    Millet, müthiş bir fikrim var. Annem için bir parti verelim. Open Subtitles , شباب , لدي فكرة رائعة أريد أن أنسق حفلا لأمي
    Ama sinir dokularını canlandırmada müthiş bir yetenekleri olduğunu biliyorum. Open Subtitles ولكن أعلم بأن لديه قدرة رائعة في إنعاش النسيج النخري
    New York. dişlileri, çarkları ve yayları olan müthiş bir makinedir. Open Subtitles مدينة نيويورك مدينة رائعة تملأها شبكة من الرافعات و التروس والينابيع
    Buna bakınca "müthiş araba" dememiz gerekirdi, "müthiş reklam" değil. Ben güldüm. Open Subtitles من المفترض أن ترى هذا وتقول إنها سيارة رائعة, لا إعلان رائع
    Benim evimde bahçe satışı düzenlemek ne müthiş bir fikir. Open Subtitles يالها من فكرة رائعة ان تقومى بساحة بيع عند منزلى
    müthiş adamın ta kendisi ile tanışmışlardı, onun tarafından verilen konuşmayı dinlemişlerdi; o suratlarını çamura bularken çok ama çok eğlenmişlerdi, TED فقد قابلوا شخصاً رائعاً ولقد تم توجيههم من قبل شخص رائع لقد استمتعوا كثيراً بتكسير مجدايفهم في الحوار
    Paris, kentsel arıcılık için müthiş bir model. TED أضحت مدينة باريس نموذجا رائعاً في الحفاظ على النحل
    Çınlama müthiş olsa da, beni asıl heyecanlandıran tek şey değil. TED والأمر المدهش هنا بالنسبة لي ليس الرنين، رغم أنه مذهل.
    Hatta müthiş bir lazer bile var içinde, iyi bir robotu çok daha iyi robota dönüştürebilir. TED ويوجد أيضا ليزر بألوان متنوعة، حيثُ يمكنكم جعل إنسان آلي هادىء إلى إنسان آلي مذهل.
    20. ve 21. yüzyılda yapılan o müthiş bilimsel atılımların ne kadarı korunabilecek? Open Subtitles كيف نحافظ على الكثير من الانجازات العلمية الرائعة للقرن 20 و 21 ؟
    Bay Gantry ile ilgili müthiş olan şey, onun mutlak inandırıcılığıdır. Open Subtitles حسنا، الشيء الرائع عن السيد, جانتري هو، انه جدير بالثقة تماما
    Birbirimizle hiç durmadan sevişsek ne kadar müthiş olurdu değil mi? Open Subtitles ألن يكون رائعا أن نبقى أحباباً بطريقة ما؟ الى نهاية عمرنا؟
    Kurtları araştırmak için çok büyük bir bağlılık ve müthiş bir kararlılık gerekir. Open Subtitles يُتطلّب التزاماً كبيراً وتكريساً عظيماً لدراسة الذئاب.
    Harika bir fikir. müthiş bir sunum. Ben laboratuara gidiyorum. Open Subtitles فكرة رائعه , عرض عظيم , أنا ذاهب الى المختبر
    Klostrofobisi vardı, boğulmaktan müthiş korkardı, ve tatlılardan nefret ederdi. Open Subtitles كان يعانى الخوف من الاماكن المغلقة وخوف رهيب من الغرق وكان يكره الحلويات
    600 milden fazla uzaklıktan 50 santimetrelik bir hedefe odaklı kalmak zorundasınız, saniyede yedi kilometreden daha fazla hızla hareket ederken, bu da çok müthiş bir karmaşıklık seviyesi gerektirir. TED عليك أن تبق التركيز على هدف 50 سنتيمتر من علو أكثر من 600 كم بينما تتحرك بسرعة أكبر من سبعة كيلومترات في الثانية، الأمر الذي يتطلب درجة رهيبة من التعقيد.
    Kültüromik ile ilgili müthiş olan şey bunu herkesin yapabiliyor olması. TED الأمر العظيم بخصوص الكلتروميكس هو أن الجميع يمكنه القيام بذلك.
    Birçok beyin takımı olan bir toplumda yaşıyoruz ve oralarda müthiş beyinler dünya hakkında düşünüyor. TED نحن الآن نعيش في مجتمع حيث لدينا الكثير من مراكز البحوث، حيث العقول العظيمة تذهب للتفكير بالعالم.
    Jenny, müthiş bir hayalgücün var ama bazen çok ileri gidiyorsun. Open Subtitles جيني، يسرني أن عندك خيال رائع لكن أحيانا يحملك بعيد جدا
    Bu, insanların inanılmaz bir başrolü oynadığı müthiş bir hikaye. TED و هي قصّة فيها البشر يلعبون دوراً مذهلاً و خلاّقاً.
    Bana müthiş bir hikaye verdin, gizli tutulan bir şeyin tanıtımını yapamam dostum! Open Subtitles انت قدمت لي فحسب قصةً لعينةً هائلة ولا أستيطع الترويج لسرٍ لعين يارجل

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد