| Merlin, bizimle yola çıkmadan önce tehlikenin bilincindeydi. Hepimiz öyle. | Open Subtitles | ميرلين علم خطوره الموقف قبل ان يأتى كلنا كنا نعلم |
| Merlin geçitlerin, kaçmaya yardım etmesinin yanında suya da açıldığını söylemişti. | Open Subtitles | ميرلين قال ان هذه المياه تقود للهرب ولكن ايضا الى مياه |
| Daniel Merlin Goodbrey adlı bir İngiliz tarafından yapıldı. | TED | إنها من شخص يدعى دانيال ميرلين جوودبري من بريطانيا. |
| - Benim adım Merlin ve bu da Arşimed, iyi eğitimli baykuş. | Open Subtitles | أنا اسمي مارلين وهذا أرشميدس بومة ذات تعليم عالي |
| Merlin, tahta çıkabilecek bir Pendragon'un yaşadığını öğrendiğinde tekrar inanmaya başladı. | Open Subtitles | عندما علم مرلين ان بندراجون حى ليعتلى العرش ايمانه رجع اله |
| bu Merlin'in aygıtı... ve ikincisi, yaptığım tüm modifiyelerin bu ölçekte bir alanda konuşlandırılamayacağını kabul edersiniz... | Open Subtitles | أولا وقبل كل شيء، هو جهاز ميرلن. وثانياً، في حين أوافق على التعديلات التي أجريتها والمحتملة انها أبعد ما تكون عن أن تكون جاهزة للانتشار في الميدان على هذا النطاق. |
| İnan bana, senin işin daha iyi, sevgili Merlin. | Open Subtitles | صدقنى , سيكون لك الجزء الافضل من الصفقه عزيزى ميرلين |
| Ve bu rüya, sevgili Merlin, senin tarafından yaratılıyor. | Open Subtitles | وهذا الحلم , عزيزى ميرلين قد تحقق بواسطتك |
| Ben sana arkadaşın Merlin hakkında ne düşündüğümü söyleyeceğim. | Open Subtitles | سأقول لك عما افكر فيه بالنسبه لصديقك ميرلين |
| Camelot çöktüğünde Merlin Felsefe Taşı'nı ondan saklamayı başardı. | Open Subtitles | عندما سقط كاميلوت، كان قادرا على إخفاء ميرلين حجر الفلاسفة من وظيفتها. |
| Eğer Merlin'in silahının nerede olduğunu Ba'al'lardan biri biliyorsa, biz buluruz. | Open Subtitles | إذا كان أي من "باال" يعلم أين سلاح "ميرلين" فسنعرف هذا |
| Merlin'in ses tellerime yaptığı ufak numara o öldükten sonra etkisini kaybetti. | Open Subtitles | خدعة * ميرلين * الصَغيرة بحبالِي الصوتيةِ إنتهتْ في نفس لحظةِ وفاته |
| En azından Merlin'in, onu alevlerin içinden kurtarmaya çalışacak bir oğlu yok. | Open Subtitles | على الأقل ليس لدى ميرلين ابن سيحاول انقاذه من اللهب. |
| Merlin, sana bahşedilen hediyeyi boş emellerde kullanmayacağına dair söz vermelisin. | Open Subtitles | ميرلين عليك أن تعدني ألا تضيع موهبتك سدى. |
| Merlin sayesinde böyle bir şansın eline geçmesi, harika bir şey. | Open Subtitles | أعتقد انه أمر رائع أن يتدبر لك ميرلين هذه الفرصة |
| Yap şunu Merlin! Öldür onu, Merlin! | Open Subtitles | وأفعل ذلك يا ميرلين أقتل الغريفين يا ميرلين |
| Şefkate ihtiyacım yok, Merlin. Özellikle de senin. | Open Subtitles | لا أريد الشفقة يا ميرلين و خاصة منك أنت. |
| Merlin, sincap olmaktan sıkıldım. Bu beladan başka bir şey değil. | Open Subtitles | مارلين لقد تعبت من أكون سنجاب أنه لا توجد إلا المشاكل هنا |
| Şey, Merlin büyüsünü daima iyi amaçlar için kullanır. | Open Subtitles | حسنا دائما سحر مارلين مفيد وجيد يكون لشيء جيد |
| Arşimed, keşke Merlin burada olsaydı. | Open Subtitles | أوه أرشيمدس أنا أتمنى أن يكون مارلين هنا |
| Irmak büyülü olsa da olmasa da Merlin'in hafiflemediği muhakkak. | Open Subtitles | مرلين ,بالتاكيد لن يصبح اخف وزنا نهر سحرى ام لا |
| Sen önceden asla ortaya çıkmamış bir sorusun, Merlin. | Open Subtitles | انت سؤال لم يطرح من قبل,يا ْ ميرلن ْ. |
| Denir ki, Merlin'in sığınağına her kim girerse bekçisi Kara Şövalye'ye canını verirmiş. | Open Subtitles | يقال إنّ كل من يدخل ..(ملاذ (مريلين {\pos(190,210)} يخسر حياته لحارسه الفارس الأسود |
| Birincil Merlin olmalısın, bu benim senden bir ricam değil. | Open Subtitles | يجب أن تُصبح "المُختار"، و أنا لا أطلب مِنك ذلك. |
| - O Merlin ve yer fıstığına alerjisi var. | Open Subtitles | انك تعني (مارلن) و كانت حساسيته للبندق |
| Merlin'e güveniyorum. | Open Subtitles | أنا أثق بميرلين. |