Anne, Mesajını aldım ama izninle burada ne yaptığını öğrenebilir miyim? | Open Subtitles | أمّي، تلقيت رسالتك ولكن لو لا تمانعين سؤالي، ماذا تفعلين هنا؟ |
Hey, Joey, şu boş eve seninle gelmemi İstediğini söylediğin Mesajını aldım. | Open Subtitles | جوى, لقد وصلتنى رسالتك بخصوص أن أذهب معك لذلك البيت المعروض للبيع |
Sesli Mesajını aldım, ama biraz karmaşıktı, ne söylemek istiyordun? | Open Subtitles | لقد وصلتنى رسالتك الصوتيه، ولكنها كانت مشوشه، فماذا كنت تقول؟ |
Bunun savaştan kaçınmak adına son şansı olabileceğinden endişe duyan Khrushchev, Moskova Radyosu ile acilen Kennedy'nin şartlarını kabul ettiği Mesajını gönderdi. | Open Subtitles | متخوفًا من أن تكون هذه اخر فرصة لتجنب الحرب، سارع خروشوف بارسال رسالة إلى راديو موسكو يبدي فيها موافقته على شروط كينيدي |
Ülkenin başbakanı Erna Solberg kızların eğitimi için çift yatırım sözü Mesajını verdi. | TED | ووصلت الرسالة إلى رئيسة الوزراء إيرنا سولبرج. وتعهدت بمضاعفة الاستثمارات في تعليم الفتيات. |
Selam. Mesajını aldım. Haklısın. | Open Subtitles | مرحباً, لقد تلقّيت رسالتكِ, انتِ محقة, علينا ان نتحدّث. |
Hematokrit seviyesini her 15'te bir kontrol edin. Jack Mesajını aldım. Neler oluyor? | Open Subtitles | كل هذا سيظهر خلال ال24ساعة القادمة تلقيت رسالتك يا جاك ماذا يحدث ؟ |
Diğerlerinin sözlü ve sözsüz geribildirimleriyle yakından ilgilen ve Mesajını anlaşılmayı kolaylaştıracak şekilde ayarla. | TED | اندمج وبفاعلية في ردود الفعل اللفظية والغير اللفظية للآخرين وقم بضبط رسالتك لتسهيل المزيد من التفاهم. |
Mesajını alır almaz gelmem büyük bir şans oldu. | Open Subtitles | حالفني الحظ عندما جئت بعد أن تلقيت رسالتك |
Mezuniyetime gelemeyeceğin Mesajını aldım. | Open Subtitles | لقد وصلتني رسالتك بأنك لن تأتي إلى حفلةِ تخرجي. |
-Dün akşam seni aradım. -Biliyorum Mesajını aldım. | Open Subtitles | ــ لقد أتصلت بك الليلة الماضية ــ أنا أعرف وصلتني رسالتك |
Kendimden iğrendim ve bu sabah üzgündüm ve sonra Mesajını aldım çok mutlu oldum. | Open Subtitles | وفى هذا الصباح انزعجت ثم بعد ذلك حصلت على رسالتك وكنت سعيد |
Mesajını aldım. Ama seninle aynı fikirde olmadığımı söylemeliyim. | Open Subtitles | حسناً, لقد تلقّيت رسالتك, لكن عليَّ القول أنني لا أوافقكِ. |
Eğer rehinelerin güvenliğini garanti edersen senin Mesajını tüm dünyaya yayarım. | Open Subtitles | إذا كنت تستطيع ضمان سلامة الرهائن فأستطيع مساعدتك لنشر رسالتك في الخارج |
Eğer rehinelerin güvenliğini garanti edersen senin Mesajını tüm dünyaya yayarım. | Open Subtitles | إذا كنت تستطيع ضمان سلامة الرهائن فأستطيع مساعدتك لنشر رسالتك في الخارج |
Onlar bir mesaj söylersin, onlar da FBI'a gidip Mesajını iletirler. | Open Subtitles | بإمكانك تسليمهم رسالة وبعد ذلك سيذهبون للإف بي آي ويتحدثون إليهم |
Ve bugün kutsal görevimizi, kutsal kefaretin Mesajını iletmek için yükleniyoruz. | Open Subtitles | و بالتالي اليوم سنبدأ في مهمة مقدسة لنشر رسالة الغفران المقدس |
Kuran, Tevrat ve İncil'in Mesajını yenilemek tazelemek için indirildiğini ifade ediyor. Zaten üçte biri, | TED | يقول القرآن أنه جاء لتجديد رسالة التوراة والانجيل، لذا، ثلث منه |
Mesajını sana bu kadar geç ilettiğim için çok özür dilerim. | Open Subtitles | لتوصيل هذه الرسالة لك في وقت متأخر كثيرا أنا آسف حقا |
Geçen sene senin Mesajını kullandık. Bu sene benimkini kullanacağız. | Open Subtitles | السنة الماضية, استخدمنا رسالتكِ المرحة, هذه السنة سنستخدم رسالتي. |
Gerçekten cenazeye gelmek istiyordum ama onun Mesajını hiç almadım. | Open Subtitles | لقد اردت المجيئ للجنازة حقا لكني فقط لم اتلقى رسالته |
Ve arkadaşım doğal tarzını kabullendi, kendi sesini buldu ve Mesajını değiştirdi. | TED | لذلك تبنّت أسلوبها الطبيعي، وجدت رؤيتها المميزة وغيّرت رسالتها. |
Selam, tatlım. Mesajını aldığım belli. | Open Subtitles | مرحباً يا عزيزي تلقيتُ رسالتكَ بجلاء |
Bana getirdiğin o cep telefonu Mesajını yaklaşık altı farklı ses filtresinden geçirdim. | Open Subtitles | انا سمعت هذه الرساله الصوتيه التى احضرتها لى ومن خلال ست مرشحات صوتيه |
Gitmesine izin vererek, onun bir kurşun geçirmez olduğu Mesajını gönderdiniz. | Open Subtitles | عن طريق جعل ذالك الفتى يذهب كن أرسلت رساله من الرصاص |
Bu halka sunulan hizmet Mesajını kasten baltalamaktır. | Open Subtitles | ذلك تشويه مدروس لرسالة الخدمة الحكوميةِ. |
Bütün ofise işini tam olarak yapamadığın Mesajını verecektir. | Open Subtitles | سأبعث برسالة لكامل مكتبك أنك لا تستطيع تدبر أعمالك |
Burada değildim. Yemekle ilgili Mesajını aldım. | Open Subtitles | لقد كنت بالخارج طوال اليوم و وصلتني رسائلك بخصوص العشاء |
O değildi, fakat söz veriyorum ona Mesajını ulaştıracağım, tamam mı? | Open Subtitles | أنا آسف لم يكن هو , كان شخصا ً أخر و لكن أعدك بأنى سأخبره برسالتك ـ حسنا ً ؟ |
Fakat Shane'in son Mesajını kurtarabilirsin,değil mi? | Open Subtitles | لكن لا يمكنك استعادة آخر رسائله ؟ |
Mesajını aldığımı ve anladığımı bilmeni istiyorum. | Open Subtitles | أنا فقط أُريدُ ان تعرف بأنّني فهمت رسالتِكَ عاليةِ وواضحةِ. |