ويكيبيديا

    "nüfusun" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • السكان
        
    • السكّان
        
    • التعداد السكاني
        
    • سكان
        
    • السكانية
        
    • سكانها
        
    • للسكان
        
    • من النفوذ هو
        
    • سكاننا
        
    • سكانية
        
    Hristiyanlık, doğal olarak, 160 milyonla nüfusun büyük bir kısmını elinde tutuyor. TED بالطبع غالبية الامريكان مسيحيون.. حوالي 160 مليون تقريبا من اجمالي عدد السكان.
    Lübnan'da, her dört kişiden biri mültecidir, yani tüm nüfusun dörtte biri kadar. TED في لبنان، واحد من أربعة أشخاص يعد لاجئًا، ما يمثل ربع تعداد السكان.
    Ama, azalan nüfusun getireceği en az iki tane faydalı ekonomik etki var. TED لكن عدد السكان المتناقص سيشهد على الأقل أثنين من الآثار الإقتصادية المفيدة جداً
    Yerli nüfusun merkezinde oksijen biçimlenmesi daha hızlı yayılabilir, onları etkisiz hale getirin. Open Subtitles تشكيلات الأوكسجين يمكن أن تنتشر بسرعة أكبر في مراكز السكان الأصليين . تحييدهم
    Ve bu yüzden nüfusun yarıdan fazlası artık vitamin alıyor, doktorların çoğunun bunun gerçekten gerekli olmadığını söylemelerine rağmen. Open Subtitles و لهذا أكثر من نصف السكان اﻵن يأخذون الفيتامينات مع أن معظم اﻷطبّاء سيقولون بأن ذلك غير ضروري حقًا.
    Doğurgan bir nüfusun evrimi için insan DNA'sı yerli türlerinkiyle birleştirildi. Open Subtitles تم تهجين الحمض النووي البشري مع أنواع أصلية لتطوير السكان الخصب.
    nüfusun sadece küçük bir bölümünün doğal afetlere karşı sigortası olduğunu biliyor muydun? Open Subtitles هل تعلم أن نسبة صغيرة من السكان لديها تغطية كافية لمواجهة الكوارث الطبيعية؟
    nüfusun yüzde 90'ından fazlası federal yoksulluk sınırının altında. TED أكثر من 90 بالمئة من السكان يعيشون تحت مستوى الفقر الفيدرالي.
    40 yaş üstü nüfusun yüzde 50'si şeker hastalığından muzdarip. TED 50 بالمئة من السكان فوق سن الأربعين يعانون من مرض السكري.
    Nüfus hakkında bildiğimiz bir diğer şey nüfusta artış olması ama çoğumuz nüfusun değiştiğinin farkında değil. TED الآن، نعلم أن أعداد السكان في زيادة، لكن لا يدرك كثير منا أن هذا يتغير أيضًا.
    Burada nüfusun yüzde 50'sinden fazlasının mensup olduğu din gösteriliyor. TED وهو الدين الذي يقول أكثر من 50 في المائة من السكان أنهم ينتمون إليه.
    O nüfusun yarısının cinsiyeti yüzünden baskı altına alınması karşısında dehşete düşerdi. TED سوف يشعر بالفزع من اضطهاد نصف السكان بسبب جنسهم.
    Vardiyalı çalışma nadir, belki de çalışan nüfusun yüzde 20'si, ve vücut saati gece çalışma taleplerine göre TED العمل بنظام النوبات استثنائي، ربما 20 في المئة من السكان العاملين، وساعة الجسد لا تتغير وفقا لمتطلبات
    Artık 3'te biri obez, ve nüfusun diğer 3'te ikisi de fazla kilolu. TED اما الآن واحد من كل ثلاثة أمريكيين يعانون من السمنة المفرطة، وثان اخر من السكان يعانون من زيادة الوزن.
    Burada sizin için son 20 yılda nüfusun her beşte birine ve en üst yüzde beşine düşen ortalama hane gelirini çizdim. TED هنا قد خططت لكم متوسط دخل الأسرة الذي يتلقاه كل خمس وأعلى 5 بالمئة من السكان خلال ال 20 عاماً الماضية.
    Fakat, nüfusun yüzde 20'si iğne korkusuna sahip. TED ومع ذلك ، 20 بالمئة من نسبة السكان يعانون من شيء يسمى بـ رهاب الإبرة.
    nüfusun yüzde 50'si kenarda dururken bu sorunu çözemezdik. TED لم نستطيع حل تلك المشكلة مع تهميش 50 في المئة من السكان
    Mesela öteki ülkelerde nüfusun yarısı 10 yaşına gelmeden açlıktan kırılıyor gibi. Open Subtitles إذ أنّه في البلاد الأخرى يموت نصف السكّان جوعًا بحلول سنّ العاشرة.
    Bu nüfusun 100 milyon kadar olduğu zamanlardaydı. TED وكان ذلك في الوقت الذي كان فيه التعداد السكاني نحو 100 مليون شخص.
    Enfeksiyonun hayat döngüsüne etkisini inceledik, nüfusun çoğu harap olmuş, şehir ölüyor. Open Subtitles لقد أجرينا تعديلات على دورة حياة العدوى، و سكان المدينة يحتضرون الأن.
    Yerel dedektife göre nüfusun durumu, halkın sosyoekonomik statüsü ve genel görünüm hemen hemen aynı. Open Subtitles المحقق المحلي يقول بان الخصائص السكانية التركيب العام , والمنزلة الاجتماعية والاقتصادية للسكان هي متشابه تقريبا
    Son 30 yılda nüfusun ikiye katlandığını görüyorsunuz. TED وما ترونه هو تضاعف سكانها خلال 30 سنة أيضًا.
    Birleşik Devletler'e nüfusun mutluluk deneyimini ölçmek için girişimlerde bulunuluyor. TED في الولايات المتحدة، تُبذل جهودا لقياس تجربة السعادة للسكان.
    Ve bu nedenle nüfusun amacı nüfus sahibi olmayanlar adına korkusuzca konuşmaktır. TED ولذا فأن الهدف من النفوذ هو أن يتحدث نيابة عمن لا نفوذ لهم.
    Amerika ekonomisinin, herhangi bir ekonominin büyümesi, yenilikçi olabilmesi için nüfusun yarısını göz ardı edemeyiz. TED في سبيل أن يكون الاقتصاد الأمريكي، أي اقتصاد ناميا، ولكي نبدع حقا، لا يمكننا تجاوز نصف سكاننا.
    Tüm nüfusun insanlıktan uzaklaşması daha belirgin olamazdı. TED تجريد مجموعة سكانية بكاملها من إنسانيتها لا يمكن أن يكون أكثر وضوحًا.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد