ويكيبيديا

    "nehir" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • النهر
        
    • نهر
        
    • ريفر
        
    • نهراً
        
    • للنهر
        
    • النّهر
        
    • النهري
        
    • والنهر
        
    • نهري
        
    • الأنهار
        
    • نهرٌ
        
    • نهرا
        
    • النهرية
        
    • كالنهر
        
    • لنهر
        
    Bir Manaus barındaki nehir sıçanı 5 viskiden sonra palavra'ya başlar. Open Subtitles المرور على كل النهر قيمته بعد خمسة ويسكي في حانة مانوس
    Eğer bunu yeterince uzun izlerseniz nehir size her şeyi gösterecektir. Open Subtitles إذا شاهدته لمدة طويلة بما يكفي فسوف يريك النهر كل شيء
    Fabrika için mükemmel yeri buldum. Yoldan uzak, nehir kıyısında. Open Subtitles لقد وجدت المكان المثالي لبناء المصنع إنه بعيد، قرب النهر
    Bu işi kuzeyde duvarlarla kuşatılmış nehir kıyısında bir şehirde buldu. Open Subtitles ،وعثر عليها في الشمال في مدينة محاطة بالأسوار على ضفاف نهر
    nehir yukarı dönemeç dönemeç çıkacağız. Gördüğüm şeyden hoşlanmazsam rota değiştireceğim. Open Subtitles سنعبر النهر مرحله تلو الأخرى اذا لم يعجبني الأمر فسنغير الاتجاه
    Ve birlikte, bu nehir aşağı süzülüyor , her onların son yolculuk ev yapımı gibi diğer hayat nefes. Open Subtitles و معاً قد ظهروا على سطح النهر كلاهما قد أعطى حياته للآخر . كما جعلوا جولتهم الأخيرة إلى المنزل
    Ve tıpkı şu nehir gibi, daha fazla su üretmeye başladı. Open Subtitles ، وينتج الكثير من المياه مثل هذا النهر ، ومن الممكن
    İlki tepenin diğer tarafı, ikincisi aşağı inen yol, üçüncüsü de nehir. Open Subtitles الاول هناك اعلي التله و الثاني علي الطريق و الثالث في النهر
    O'nun ihtiyacımız olduğunda köyümüzü esirgeyen nehir ruhu olduğu söylenir. Open Subtitles يقولون أنها روح النهر التى ترعى قريتنا عند وقت الحاجه
    Erkekler, yuvalarını tek başlarına nehir kıyısına kurarlar ve dişilerin gelmesini beklerler. Open Subtitles تقيم الـذكور بمفردها على أراضيها بجانب النهر وبعد ذلك تنتظر خروج الإنـاث
    Her yıl milyonlarca ton kargo gemisi bu nehir boyunca gider gelir. Open Subtitles كل سنة ، يتعرض ملايين طن من البضائع السفر صعودا ونزولا النهر
    Biraz daha beklersek, nehir yolundan geri dönmek mümkün olmayacak. Dinle! Open Subtitles إذا انتظرنا وقت أطول لن نكون قادرين على العودة عبر النهر
    nehir çok kirliydi. Aslına bakarsan bir keresinde yanmıştı bile. Open Subtitles أتعلمين , ذلك النهر لشدة تلوّثه قد احترق احدى المرات
    Annemle babamı nehir kıyısındaki şu küçük restorana götürmeyi deneyeceğim. Open Subtitles أجل , سوف أخذ أبى وأمى إلى مطعم بجانب النهر
    Koyu şey nehir için... ..ve yeşil şey ağaçlar içinmiş. Open Subtitles الشىء الأسود من أجل النهر والشىء الأخضر من أجل الشجر
    Daha yeni nehir kenarında bir ev aldım. Senden ne haber? Open Subtitles و مؤخراً إشتريت منزلاً على ضفة النهر ، و أنت ؟
    İnkarcılık. Sadece Mısır'daki bir nehir değil. Muazzam bir okyanus. Open Subtitles النكران , ليس مجرد نهر في مصر بل محيط هائج
    Geleneksel olarak zamanı, düz geçmişten geleceğe akan bir nehir gibi düşünürüz. Open Subtitles النظرة التقليدية للوقت هى خطية مثل نهر يصل بين الماضي و المستقبل
    Polonya'da, bir nehir, köprü ve iskelesi olan bir yerde... Open Subtitles في مكان ما في بولندا حيث يوجد نهر, جسر ومرفأ
    nehir kenarındaki sahaya tüm gün boyunca boyayarak yazdığım şarkı sözlerinin The Cure'a ait olduğunu biliyorsun, değil mi? Open Subtitles اننى كنت استمع طوال اليوم اسمع القصائد الغنائية هندما كنت ارسم فى ملعب ريفر كورت الى تلك الفرقة ؟
    Bir erkek ol - Akan bir nehir kadar hızlı Open Subtitles كن رجل نحن يجب أن نكون سريعين مثل نهراً جار
    Charlie, eğer asıl nehir yatağını takip edersek, Peder Torres ve adamlarının altınlarını bırakmak zorunda kaldıkları büyük mağarayı bulabileceğimize inanıyordu. Open Subtitles رأى شارلى أننا إذا اتبعنا المسار الاصلى للنهر سنتمكن من تحديد الكهف الذى اضطر الاب تورس ورجاله الى ترك الذهب فيه
    nehir viskiden olaydı içine dalar, bir daha da çıkmazdınız değil mi? Open Subtitles إن كان النّهر نهرَ خمرٍ، ستغوص فيه ولن تخرج منه، صحيح؟
    Kendime geldiğimde,bir drenaj borusuna sürüklenmiş... ve bir galon nehir suyu kusuyordum. Open Subtitles عندما جئت ، أغتسلت نحو إنبوب تصريف وأترك غالون من الماء النهري
    Taş çalınınca kuyular kurumuş ve nehir kuma dönmüş. Open Subtitles إنه يَقولُ عندما أخذ الحجر المقدس آبار القرية جفّتْ والنهر اتّجه إلى الرمل
    Fas'ta memleketim Fes'in övünç kaynaklarından bir tanesi, dünyada en geniş duvarla çevrili, nehir vadisine sokulmuş, medine dedikleri ortaçağ şehri olmasıdır. TED مدينة منشئي فاس بالمغرب تباهي بأحد أكبر المدن القديمة المسوّرة في العالم، والمسماة بالمدينة، وتقع في وادٍ نهري.
    Erkekler, sığınaklarını nehir kıyılarında hem doğal hem de insan yapımı tenha yerlerde kurar ve burayı diğer erkeklere karşı savunur. Open Subtitles وتتخذ الـذكور جحـوراً لها سواء إن كانت طبيعيه أو أماكن الصرف الصناعى على ضفاف الأنهار وتدافع عنها ضد كل الـذكور الآخرين
    Yani şöyle ki: Kaynayan bir nehir olmasını bekleyemeyiz. TED وبالتالي، ينبغي علينا أن لا نتوقع روية نهرٌ يغلي.
    Havuzlar birleşip eve kadar giden bir nehir oluşturuyorlar. Open Subtitles بركة وراء بركة، تشكل نهرا طول الطريق لغاية منزلنا
    Birkaç dört bacaklı atalarınız, tetrapotlar, tropik nehir ovalarda mücadele ediyordu. TED لديكم بضعة أسلاف رباعية الأرجل، التتربوس، كافح في السهول النهرية الإستوائية.
    Küçük engeller vardır, ama nehir akmaya devam eder. Open Subtitles ليس مثل الدوامات الصغيرة أوالشلالات ولكن كالنهر يمضى للأمام
    Mektupta Bay Henry Cadogan'ın kıyafetlerinin ve madeni paranın nehir kenarındaki bir taşın üstünde düzenli bir şekilde bulunduğu yazıyor. Open Subtitles مكتوب ها هى العملة وملابس السيد هنرى كادوجان والتى وجدت مرتبة بصورة جيدة على ضخرة لنهر لار

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد