ويكيبيديا

    "nem" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الرطوبة
        
    • رطوبة
        
    • نيم
        
    • الرطوبه
        
    • رطبة
        
    • الندى
        
    • رطب
        
    • الرّطوبة
        
    • نخرس
        
    • هيوه
        
    • والرطوبة
        
    • الرطوبةِ
        
    Bu eldivenler nem kapmayan uzay çağı teknolojisi ile yapılmıştır. Open Subtitles أنها تتخلص من الرطوبة بواسطة . تقنية الفتحات الموجودة بها
    Beni en çok şaşırtan... bu toprağın nem tutması oldu. Open Subtitles أكثر ما يفاجئني هو أن احتباس الرطوبة في هذه التربة
    Bu aerobik bir süreçtir, bu nedenle oksijen gerektirir ve bol miktarda nem gerektirir. TED هي عملية هوائية، فهي تحتاج الأكسجين، كما أنّها تتطلب الكثير من الرطوبة كذلك.
    Pelerinini ört. Çok nem var. Dalroy Evi'ne gidiyoruz. Open Subtitles ضعى عباءتك حولك, الدنيا رطوبة منزل دالورى
    Biz sadece nem'in yeni kapağı hakkında konuşuyorduk. Open Subtitles نحن كنا نتحدث فقط عن ملصق ( نيم ) الجديد
    Ama bunlar kısa menzilli sinyallerdir: havadaki nem tarafından emilebilir ya da yüksek binalar tarafından engellenebilir. TED لكنها إشارات قصيرة المدى: تمتصها الرطوبة في الهواء، أو تعترضها البنايات الشاهقة.
    Sekoyaların, havadaki nem oranını içlerine çekip gövdelerine aktardıklarını keşfediyorlar; muhtemelen ta köklerine inecek kadar... TED إنهم يكتشفون أن السكويات يمكنها أن تنقل الرطوبة من الهواء إلى أسفل جذوعها ثم ربما عبر كل المسافة إلى نظامها الجذري.
    Bu çok önemli; nem ve yağış oranı size yakınlarınızda sivrisineklerin üreyebilmeleri için gereken durgun su birikintilerinin olup olmadığı hakkında bilgi verir. TED و هي بيانات مهمة جدا لأن الرطوبة و الترسيبات تخبرك إذا كان هناك مستنقعات مياة راكدة تصلح لتكاثر الناموس.
    Bu nem, toprağın zaten suya doymuş olması nedeniyle... bazı yörelerde su baskını olasılığını artıracak. Open Subtitles هذه الرطوبة, على الأرض الرطبة فعلاً, ستزيد من فُرص حدوث فيضانات في المناطق المحلية.
    Sanırım havadaki bu nem bizi susatıyor. Open Subtitles هل تعلمين ، يبدو أن درجة الرطوبة العالية هي ما يجعلنا نحس جميعا بالعطش
    Bozulan bir deri ceketim var. Neden nem deriyi bozar? Open Subtitles كانت عندي سترة جلدية قد فسدت، الآن، لماذا تفسد الرطوبة الجلد؟
    nem yükseldiğinde ve ürünün bulanıklaşmaya başladığında ne olacak? Open Subtitles عندما الرطوبة ترتفع حدّتها، ويُصبح مُنتجك غير صافٍ.
    Sizi öldüren soğuk değil. Sizi öldüren asıl şey nem. Open Subtitles لا يوجد الكثير من الحرارة لكن الرطوبة سوف تقتلكم
    Basınç düşüyor. nem %0 dan yükseliyor. Rüzgar güçleniyor. Open Subtitles ينخفض الضغط، تتزايد الرطوبة عن 80 بالمائة، ورياح متصاعدة؟
    Üzgünüm efendim -- nem artıyor, ve güç biriminin üzerine damlıyor. Open Subtitles آسف، سيد رطوبة تعزّز، يقطّر خارج الحافلة الكهربائية.
    Hava o kadar soğuk ki neredeyse hiç nem yok. Open Subtitles الريح بارد جداً حيث لا يحمل معه أيّ رطوبة
    Atmosfer içindeki hava boşluklarında yoğunlaşmış nem vardı fakat okyanusları veya nehirleri oluşturmaya yeterli olmadı. Open Subtitles لقد كان هناك رطوبة في الهواء تتركز على شكل تجاويف، ولكنها ليست كافية لتشكيل محيطات أو أنهار.
    nem'i hayduta çevirmeye çalışıyorsun en iyi arkadaşıyla savaştırarak... Open Subtitles تريد ان تجعلوا ( نيم ) نوعاً من انواع العصابات عن طريق بذل قصارى جهده لمحاربة رفيق له
    Eğer nem hem Razoru hem hayranlarını kurtarırsa, iyi bir efsane olur. Open Subtitles لو ( نيم ) انقذ ( رايزر ) والجماهير حسنا , انه فعلا اسطورة
    Duvarı nem yıkar diye boşuna dememişler. Open Subtitles أعتقد أن تلك الرطوبه ستأثر على دهان الحائط
    Duvarımda nem lekesi var ve oradan aşağı su damlıyor. Open Subtitles هناك بقعة رطبة في سقفي والماء يتسرب منها
    Bir yere sıcak tost koyduğun zaman küçük nem damlaları bırakır. Open Subtitles عندما تضع الخبز على أي سحطح يترك قطرات صغيره من الندى
    Islak kum artı nem giderici eşittir çöküş demek. Open Subtitles رمل رطب مع مخفف الرطوبة يساوي انهياراً
    nem seviyesi güzel. Open Subtitles مستوى الرّطوبة جيّد.
    Teğmen Dan sürekli olarak yoldaki bir taş veya izden nem kapıyor ve bize eğilip, susmamızı söylüyordu. Open Subtitles الملازم أول دان كان يعطينا الإحساس بالمرح عند لقاء صخرة أو أى شيء فى الطريق يأمرنا بالإنخفاض وأن نخرس
    Nim değil nem. Open Subtitles لا أنها ليست هيوه , أنها هووه.
    Buradaki sıcaklık ve nem yüzünden filmler birkaç saatte erir. Open Subtitles أجل بين الحرارة والرطوبة هنا الفيلم الجيد يذوب خلال ساعات
    Kaktüsün meyvesi biraz nem barındırır ancak gerçek bir içecek bulmak çok zordur. Open Subtitles تَحتوي فاكهةَ الصبّارَ على بَعْض الرطوبةِ , لكن الشراب الصحيح صعب الإيجادُ.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد