ويكيبيديا

    "odalar" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الغرف
        
    • غرف
        
    • الحجرات
        
    • الغُرف
        
    • حجرات
        
    • وغرف
        
    • غرفاً
        
    • غرفة في
        
    • غرفتان
        
    • الغُرَف
        
    • الغرفِ
        
    • المراكز
        
    • والغرف
        
    • الغُرَفِ
        
    - Ama hala oda sorunu var. - Hangi odalar kaldı? Open Subtitles لا يزال هناك مشكلة حول الغرف ما هى الغرف التى سنتركها؟
    Değişen odalar, hayaletler veya gördüğüne inandığın herneyse gerçek değil. Open Subtitles الغرف التي تتغير, الأطياف,كل تلك الأشياء التي ترينها ليست حقيقية
    Bütün odalar güvenli ve tüm müşteriler yakalandı ama biri. Open Subtitles جميع الغرف أمنة و النزلاء تم حصرهم ما عدا واحداً
    Saygısızlık etmek istemem hanımefendi ama ben her gün böyle odalar yönetiyorum. Open Subtitles بكل الاحترام لك يا سيدتي أنا أدير غرف مثل هذه كل يوم
    Gizli odalar, açılır kapanır duvarlar asit çukurları, boğulma odaları. Open Subtitles غرف سرية ، جُدران مُفصلة غرف حامضية ، غرف للإختناق
    Ben, gibi, odalar gitmek kadarıyla demek Bu büyük biridir. Open Subtitles انا اعنى, على امتداد الغرفه, هذه واحده من اكبر الغرف.
    Bu odalar cumartesiye kadar bu şekilde kaldılar, havalandırmaları tekrar açıp TED الشيء الذي نجده هو ان الغرف تبقى راكدة نسبيا حتى يون السبت، عندما فتحنا التهوية مرة أخرى.
    Çünkü odalar her iki tarafta da çift sayı olduğu zaman bir tablo oluşturuyor. TED وذلك لأن الغرف تقوم على تشكيل شبكة تتكون من عدد زوجي من الغرف في كل من الأضلاع.
    Muayene odalarımız doğrudan bekleme odasına açılıyor, doktorlar hastalarına kendi odalarında bakıyorlar, böylece doktorlar odalar arası gelip gitmektense tek bir odada kalıyor. TED غرف الفحص عندنا تطل مباشرة على غرفة الانتظار، وأطباؤنا هم من يُدخلون المرضى، كما أنهم يبقون في نفس الغرفة عوض التنقل بين الغرف.
    Her şey yolundadır, odalar gündüz vakti güneş ışığına boğulurken. TED لقد كان يوما اعتياديا عندما كانت الغرف الرئيسية ملأى بضوء الشمس الساطع
    Bu Mozart'ın müzik yazdığı odalar. TED هذه هي نوعية الغرف التي ألف فيها موزارت موسيقاه.
    Yaşadığım o odalar, sizin müziğinizle dolmuştu. Open Subtitles هذه الغرف التى عشت بها كانت ممتلئة بموسيقاك
    odalar benim için çok uygun Bayan Wilberforce. Open Subtitles الغرف ستناسبني على نحو رائع، سيدة ويلبرفورس
    Her gece bir odadan diğerine... lambaları yakamaya gider... ta ki o koca karanlık odalar aydınlanana dek. Open Subtitles كل ليلة يذهب من غرفة إلى أخرى يقوم بإضاءة المصابيح المظلمة حتى تتحول الغرف الكبيرة المعتمة إلى شعلة من الضوء
    Bir sanat galerisi geziyor, odalar dolusu tablolara bakıyorken, bir 15-20 dakika sonrasında resimler hakkında düşünmediğimi fark ediyorum. TED عندما أتمشى داخل معرض فنون غرف وغرف مليئة باللوحات بعد مرور ١٥ أو ٢٠ دقيقة أدرك أنيي لا أفكر في اللوحات
    Ülkenin diğer yerlerinde de benzer odalar vardı. TED كان هناك غرف مماثلة في أماكن أخرى عبر البلاد.
    Başka odalar var, onlardan birinde kal. Open Subtitles توجد بالمنزل غرف كثيرة يمكن ان تبقى فيها
    odalar sıfırıncı pozisyonda dizilince, programda ki ilk şey ne? Open Subtitles وما أول شيء سيحدث عندما تعود الحجرات إلي الترتيب صفر؟
    Tüm bu güzel...döşenmiş odalar... ..özenle dizayn edilmiş iç mekanlar. Open Subtitles أعنى كل تلك الغُرف بأثاثها الجميل داخل البيت المُصمّم بعناية كل شىء منضبط
    Sonra salonlar, oturma odaları, işe yaramayan odalar. Open Subtitles يوجد حجرات رسم وصالونات كل شيء بلا فائدة تعرفين كيف اعتادوا بناء المنازل
    Bu arada, tatil masraflarını karşılayabilmek için biraz kesinti yaptık yani odalar iki kişilik olacak ve otobüsle gideceğiz. Open Subtitles لتسديد مصاريف هذه العطلة، سنضطرر للتوفير، سنأخذ غرفاً مزدوجة وسنسافر عبر الحافلة
    Ve nereye gidersek gidelim, ben o Cehennemdeydim. New Orleans'ın kıyısında odalar kiralıyorduk. Buz gibisin. Open Subtitles ولا يهم الى أي مكان نذهب اليه لقد أستأجرنا غرفة في مقابلة نهر نيو اورليانز بشرتك باردة صديقي ليس له مزاج للشرب لا تقلق
    ya ayrı odalar da ne demek oluyor. Open Subtitles غرفتان مختلفتان غير قابلة للتصديق
    Bunun akrabalıkla bir ilgisi yok. Bu odalar sadece bizim içinde dolaşacağımız kadar büyük. Open Subtitles هذه ليستْ "جذور" هذه الغُرَف بالكاد تكفينا
    Kontrol ediliyor. Tüm odalar temiz. Open Subtitles تم التأكدُ، كل الغرفِ مأمنة.
    Tek söyleyebileceğim, bu odalar için şükrediyorum. Open Subtitles كل ما أريد قوله هو شكرا لله على هذه المراكز
    Mobutu inanılmaz derecede işini bilen bir adam olduğundan stadyumun aşağısında üstte 100.000 kişilik kapasite varken kodesler, odalar ve bölümler vardı. Open Subtitles 'ومنذ موبوتو كان رجل عملي للغاية ، 'بانخفاض تحت الملعب ، الذي يجلس 100،000 شخص ، وكانت 'احتجاز الأقلام والغرف والغرف
    Güvenliğiniz için, tüm odalar kondomlarla doludur. Open Subtitles لحمايتِكَ، كُلّ مِنْ الغُرَفِ يَجيءُ كاملةَ... بصَفِّ الواقيات الجنسيةِ.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد