ويكيبيديا

    "olduğundan" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • أنه
        
    • أنك
        
    • أنها
        
    • بأن
        
    • أنّ
        
    • بأنه
        
    • أنكِ
        
    • انك
        
    • أنّه
        
    • بأنك
        
    • أنّها
        
    • بأنها
        
    • بأنّ
        
    • بوجود
        
    • من أن
        
    Hepimizi beslemek, giydirmek, ve barındırmak ve makul hayatlar yaşatmak imkansız olduğundan değil. TED لا يعني ذلك أنه من المستحيل تغذية وإيواء جميعنا وجعلنا نعيش حياة كريمة.
    Karmaşık bir şeydi, ben de olduğundan daha basitmiş gibi davranmak istemiyorum. TED كان أمرا معقدا، و لا أدعي أنه كان أبسط مما كان عليه.
    Senin nereye ne giyeceğini bilen biri olduğundan hiç şüphem yok, tatlım. Open Subtitles أستطيع أن أقول أنك من النوع الذي يرتدى دائماً ملابس عقلانية جدا
    Ve şimdiye kadar, şu anda olduğundan daha emin olmadılar. Open Subtitles أنها لم تكن أبدا أكثر يقيناً مما هيا عليه الآن.
    Üstelik William Henry Kalesi'nin muhasara altında olduğundan haberi yok. Open Subtitles إنه لا يعلم بأن جيش أبي هاجم حصن ويليم هينري
    Her günün bir hediye olduğundan, durup gülleri koklamaktan söz edebilirsin ama gerçek hayatta o gülü koparıp götürürsün. Open Subtitles تتحدثين عن أنّ كل يوم يحياه المرء لهو هدية ويتوقف للتنعّم بالعطايا لكن الحياة الواقعية لها طريقتها عكس هذا
    Akşamın geri kalanı için yeterince şampanya olduğundan emin misin? Open Subtitles ـ أتظن أنه يوجد من الشمبانيا ما يكفي لآخر الأمسية؟
    Tek sorun ise canavarın hâlâ dışarıda bir yerde mi yoksa toprağın altına gömülü mü olduğundan emin olamamam. Open Subtitles المشكلة الوحيدة إنني لست متأكد ما إن كان هذا الوحش ما زال هنا في مكان ما أم أنه مات
    Ya onu kullanmaya hazırlanıyor ya da onda olduğundan haberi yok. Open Subtitles أهو يستعد لعمل شئ به أو أنه لا يعرف أنه لديه
    Odamda fıstık ezmesi krakerleri olduğundan beri başını her saat belaya sokuyorsun. Open Subtitles وبينما لديّ حلوى كريمة الفول يبدو أنك تقع في مشكلة كل ساعة
    Selam. Çok hızlı çıktığın için, iyi olduğundan emin olamadım. Open Subtitles أهلاً , لقد رحلت بسرعة و إعتقدت أنك لست بخير
    Düşündüm ki onun ilk arkadaşı olduğundan bana yardım edebilirsin. Open Subtitles وأعتقد أنك صديقه الوحيد هنا, لذا فكرت أنه يمكنك مساعدتي
    Kartın sizin olduğundan emin misiniz? Geçmedi de. Provizyon almam gerekiyor. Open Subtitles متأكد أنها بطاقتك لأنها غير فعالة أنها بطاقتي علي إجراء اتصال
    Ben sadece... arabanın tekerinin sağlam olduğundan emin olmak istiyordum. Open Subtitles كنت مجرد كنت أتأكد من الهواء بالإطارات لأتأكد أنها آمنة
    Sanırım çoğumuzun günlük hayatına, ayaklarımızın dibindeki gezegenimizin inanılmaz derecede sıcak olduğundan tamamen bîhaber devam ettiğini söylemek yanlış olmaz. Open Subtitles اعتقد انه من الانصاف ان نقول ان معظمنا يمارس حياته اليومية غافلٌ تماماً بأن أسفل أقدامنا، سخونة كوكبنا لا تُصدق.
    Benim için çok önemli olduğundan kaynağını açıklamayacağını garanti et. Open Subtitles تفهم أنّه لمن المهم بالنسبة لي بأن تضمن حماية المصدر
    Mimar değilim ama yatak odasının eve dahil olduğundan oldukça eminim... Open Subtitles لستُ مهندساً لكنّني واثقٌ أنّ غرفةَ النوم الرئيسيّةَ جزءٌ من المنزل
    Tam olarak ne olduğundan emin değildim ama konuşulma şeklinden, bunun büyülü ve çok özel birşey olduğunu anlayabiliyordum. Open Subtitles لم أكن متأكدا بالضبط ما هو لكني عرفت بأنه شيءساحر و سري جدا بسبب الطريقة التي كنا نتكلم بها
    Biliyor musun, eski karım olarak, karımken olduğundan çok daha iyisin. Open Subtitles أتعرفين، أنكِ أفضل كـ زوجة سابقة مما كنتِ عليه كـ زوجه
    kelimelerini kullandılar ama senin bir hayvan olduğundan söz etmediler. Open Subtitles رائع و عبقرى لكن لم يقولو لى انك أيضاً حيوان
    Büyükbabam sana II. Dünya Savaşı'nda sıhhiyeci olduğundan söz etmiş miydi? Open Subtitles أأخبرك جديّ من قبل أنّه كان مسعِف فى الحرب العالميّة الثانية؟
    Hiç rüyada olduğundan ya da uyandığından kuşkuya düştüğün oldu mu? Open Subtitles هل يأتيك ذاك الشعور بأنك لست متأكد بأنك تحلم أم لا؟
    Bir ilişkisi olduğundan kuşkulanıyordu ama kimle olduğunu bilmiyordu. Open Subtitles شكّ أنّها على علاقة مع أحدهم, لكنّه لم يعرف مع من
    Yoksa kampuste beni deli edebilecek tek insan olduğundan dolayı mı? Open Subtitles أَو واقع بإِنَّهَا الشخص الوحيد على الحرم الجامعي عَلمتَ بأنها ستُجنّنُني؟
    Bundan sana bahsedecektim, ama sonra yasadışı olduğundan, en iyisinin inkâr edebilesin diye seni bunun dışında bırakmak olduğunu düşündüm. Open Subtitles لقد كنتُ سأخبركِ بذلك لكنني عرفتُ بأنّ هذا غير قانوني من الأفضل عدم إشاركك بالأمر حتى يكون لديكِ حجة الإنكار
    Milyonlarca dönüm arazi olduğundan kayıpların üçte biri asla bulunamıyor. Open Subtitles بوجود ملايين الاكرات للبحث فيها ثلثهم لا يعثر عليهم ابدا
    Ben çok gençken ve otobüs beklediğim zamanlar, otobüs benden 10 metre uzakta durduğunda şoförün ırkçı olduğundan emin oluyordum. TED عندما كنت صغيرة في السن وأنتظر الحافلة في المحطة ويتوقف بعيدًا عني بـ10 أمتار، كنت متأكدة من أن السائق عنصريًا.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد