ويكيبيديا

    "olduğunun" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • أنّ
        
    • بأنّ
        
    • ان هناك
        
    • أن هنالك
        
    • بأن هنالك
        
    • بأن هناك
        
    • وقالت انها تشتبه
        
    • يحدث حوله
        
    • ما كان يحدث
        
    • على وجود
        
    • علم أن هناك
        
    • يدرك
        
    Sizin elinizde olmayan hormonal nedenlerden dolayı böyle olduğunun farkına vardım. Open Subtitles وأدرك أنّ هناك اندفاعات هرمونية كثيرة وأنت لا تسيطر على بعضها
    Son zamanlarda Natasha'nın koruyucu ailesinin, Valerie ve Trey Gilbert olduğunun farkında mıydın? Open Subtitles هل أنتِ مدركة أنّ ناتاشا مؤخرا كانت مُتبناه من قبل فاليري وتراي جلبرت؟
    Beyefendi bu sıralar şehirde çok önemli bir müşterinin olduğunun farkında değil sanırım. Open Subtitles يبدو أنّه كان غير مُدرك أنّ لدينا عميلة قيّمة جداً في البلدة الآن..
    Ofisinin açık olduğunun farkına varacaksın... ve benim niyetim toplantı yapmaktı. Open Subtitles أنت سَتُلاحظُ بأنّ مكتبكَ كَانَ مفتوحَ ونيتي كَانَ أَنْ يَعْقدَ إجتماع.
    Lakin makine bize onu gösterdiyse biri onun polis olduğunun farkına varmış olabilir. Open Subtitles لكن إن اعطتنا الآلة رقمه، فذلك يعني أنّ ثمّة شخصٌ اكتشف أنّه شرطيّ.
    Her kimsen bunun senin için çok karmaşık olduğunun farkındayım. Open Subtitles إنّي أدرك، كائناً من كنت، أنّ هذا يبدو مُعقداً للغاية.
    Çok aptalca ve münasebetsizce olduğunun farkındayım. Sana sormam gerekirdi. Open Subtitles أعلم أنّ ذلك كان حمقًا وتطفّلًا، وتعيّن أن أسألك فحسب.
    Dert edecek bir şey yok, dostum. Kızının emin ellerde olduğunun garantisini veririm. Open Subtitles بإمكانك أنْ توفّر عناءك يا صاح أؤكّد لك أنّ ابنتكَ في أيدٍ أمينة
    Konu kadınlarımız ve kızlarımıza geldiğinde ise, onların birer lütuf olduğunun farkında olmalıyız. TED ونساؤنا وفتياتنا علينا أن ندرك أنّ النساء والفتيات هبٌة
    Hâlen bazı korkularımın olduğunun farkındayım ama çok genç öldüm ve onları alt edebileceğimi hissediyorum. Open Subtitles أعلم أنّ لديّ بعض المخاوف المتبقيّة، لكنني مُتّ في ريعان شبابي. وأشعُر أنني كنتُ سأقهرها.
    Kunduzlar bu karanlıkta aralarında yabancılar olduğunun farkında mı? Open Subtitles هل تعرف القنـادس فعلاً فى هذا الظلام الدامس, أنّ بينهم غرباء .. ؟
    Bunun son derece zamana bağlı olduğunun farkındayım ama elimden geldiğince zorlamaya çalıştım. Open Subtitles أعلم أنّ الوقت حسّاس لكنني دفعتُ بأقصى ما أستطيع
    Durumun zor olduğunun farkındayım, ...ama bütün bunlar burada bulunma nedenimizi değiştirir mi? Open Subtitles أفهم أنّ هذا كثير لتقبّله ولكن هذا لا يغيّر سبب وجودنا هنا؟
    "Tilly teyzeye verilen son bir şans, vasiyetin gizli olduğunun söylenmesidir ." Open Subtitles فرصة أخيرة واحدة لإخبار العمّة تيلي أنّ العزيمة في الخزانة
    Sırtındaki kendine özgü parçalı katmanlar başka bir türden ziyade, avcıların öncüsü akreplerle çok yakın akraba olduğunun bir göstergesi. Open Subtitles حقيقة أنّ لديها صفائح مقسّمة على نحو فريد على ظهرها تُظهر أنها أقرب من غيرها للصّيّادين الأوائل:
    -Genç insanlar yemenin ne kadar önemli olduğunun farkında değiller. Open Subtitles - لا أظنّ بأنّ الصغار يُدركون بما يكفي أهميّة الطعا..
    Herkes kültür evlerinin yöneticilerin kontrolünde olduğunun farkındaydı. Open Subtitles ..الجميع يعرف بأنّ البيوت الثقافية يديرها الحكام
    Bunu kabullenmenin zor olduğunun farkındayız ama gerçeklerle yüzleşip oğlunuzun fazla ömrü kalmadığını kabul etmeniz gerekiyor. Open Subtitles أعرف هذا صعب لكنّك يجب أن تواجهون الحقيقة بأنّ إبنكم قد لا يعيش أطول كثير
    Dışarıda Kaitlyn Ross ve Tina McCarthy'i öldürdüğümü düşünen insanlar olduğunun farkındayım. Open Subtitles اعلم ان هناك اناس بالخارج يعتقدون انني قتلت كاتلين روز وتينا ماكارثي
    der gibi oldunuz. Neyse ki, bir sorun olduğunun farkına vardık. TED حسنا ولكن لحسن الحظ، لقد حددنا أن هنالك مشكلة.
    Bir sorun olduğunun farkındasındır ama adını koyamazsın. Open Subtitles مثلما تعرف بأن هنالك خطب لكنك لا تعرف ما يكون بعد
    David Palmer aptal bir adam değil. Bir şeyler olduğunun farkında. Open Subtitles دايفد بالمر ليس رجلا غبي انه يعرف بأن هناك شيء يحصل
    Bir şeyler olduğunun farkında. Open Subtitles وقالت انها تشتبه في شيء.
    Çevresinde ne olduğunun farkında olmasa bile Lucas bunalımı hissediyordur. Open Subtitles حتى لو كان لايفهم مالذي يحدث حوله لوكاس شعر بتلك الأزمة
    Ne olduğunun farkına varmadan müptelası oldum. Open Subtitles لقد أدمنتُ عليها قبل أن أعرف ما كان يحدث.
    Eğer hesaplayabildiğimiz doğru kalıplarda savrulmuşsa, ek boyutların orada olduğunun kanıtı olacak. TED فإذا كان هذا الإنتقال مطابقا للنموذج الموافق لقياساتنا، فسيكون هذا برهانا على وجود الأبعاد الإضافية.
    Annesini hatırlamak için çok küçüktü, ama hep bir şeylerin eksik olduğunun farkındaydı. Open Subtitles فقد كان صغيراً ليتذكر والدته ولكنه دوماً ما علم أن هناك شئ مفقود
    Çünkü, Ed de Vineet gibi liderler olarak rollerinin sahneye çıkmak değil, sahneyi kurmak olduğunun bilincinde. TED لأن إد، مثل فينيت، يدرك أن دورنا بصفتنا قادة أن نُعِد المسرح، لا أن نؤدي عليه.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد