| Dahil olmak istediği için hakkını vermeliyim. Veriyorum da. | Open Subtitles | أقدّر كونه أن يريد أن يكون مشاركاً, فعلاً, |
| Her erkeğin olmak istediği ve her kadının yatmak istediği adam. | Open Subtitles | الرجل كل الرجل يريد أن يكون وكل فتاة يريد أن يمارس الجنس. |
| Köfte nasıl bir sanatçı olmak istediği konusunda kendinden emin. | Open Subtitles | ميتبال هنا لديه رؤيه واضحه جداً عمن يريد أن يكون كفنان |
| Senarist olmak istediği için sürekli hikâyeler yazıyor. | Open Subtitles | كانت تريد ان تصبح كاتبه لذلك ظلت تكتب القصص |
| Brick'in kabul gününde kabul ettiği en önemli şey ailesiyle birlikte olmak istediği oldu. | Open Subtitles | إذًا، في يوم تأكيد بريك كان أهم شيء تأكد منه هو أنه أراد أن يكون مع عائلتنا |
| Onu, olmak istediği ve neredeyse olduğu adam için seviyorum. | Open Subtitles | أحبه للرجل الذي يريد أن يكونه وأحبه للرجل الذي هو عليه |
| Hayır değil. Sadece o hemşire olmak istediği için. | Open Subtitles | لا ليس بالذكي انه فقط يريد ان يكون ممرضا |
| Onlar da eski yaşamıyla olmak istediği yer arasında kalan bir yol diyorlar. | Open Subtitles | .. و جاوبوها بأنه مفرق الطريق بين حياتها برمتها و طموحها |
| Çin hükümetinin 21. yüzyılın yeni küresel lideri olmak istediği bir senaryo görebiliyorum. | Open Subtitles | يمكنني رؤية سيناريو تقوم فيه الحكومة الصينية بمحاولة لتأسيس نفسها بينما القائد الجديد العالمي للقرن الـ 21 |
| Olmadığı fakat olmak istediği şey. | Open Subtitles | ..إنّها ليست مَن يكون بل بل مَن يريد أن يكون |
| Oğlun senin yerine benimle olmak istediği için mi? | Open Subtitles | لأن ابنك يريد أن يكون معي بدلاً منك؟ |
| Geçmişi, kim olduğu ve kim olmak istediği. | Open Subtitles | ربما خلفيته, من هو, وماذا يريد أن يكون. |
| Basitçe, beynin şeytan olmak istediği. | Open Subtitles | وببساطة، الدماغ يريد أن يكون شرير. |
| Finn benimle beraber olmak istediği sürece olmayacak. | Open Subtitles | ليس اذا كان فين يريد أن يكون معي |
| olmak istediği yer de. | Open Subtitles | هذا هو المكان الذي يريد أن يكون به |
| Senarist olmak istediği için... sürekli hikayeler yazıyor. | Open Subtitles | كانت تريد ان تصبح كاتبه لذلك ظلت تكتب القصص |
| Anneniz küçük oyuncağına da anne olmak istediği için eşiniz tarafından tehdit ediliyormuş gibi hissettiğini düşünüyorum. | Open Subtitles | اعتقد ان امك شعرت بتهديد من زوجتك لأنها ايضاً تريد ان تصبح أماً لطفلها الصغير |
| olmak istediği yere. | Open Subtitles | إلى حيثما أراد أن يكون |
| olmak istediği şey buydu da. | Open Subtitles | هذا ما أراد أن يكون |
| Her neyse, olmak istediği şey değil. | Open Subtitles | مهما كان فهو ليس ما يريد أن يكونه |
| Muhtemelen onlara yakın olmak istediği anlamına geliyor. Başka? | Open Subtitles | ربما لانه يريد ان يكون اقرب للضحايا ماذا ايضا |
| O tam olarak olmak istediği yerde. | Open Subtitles | انه في المكان الذي يريد ان يكون فيه |
| Onlar da eski yaşamıyla olmak istediği yer arasında kalan bir yol diyorlar. | Open Subtitles | .. و جاوبوها بأنه مفرق الطريق بين حياتها برمتها و طموحها |
| Çin hükümetinin 21. yüzyılın yeni küresel lideri olmak istediği bir senaryo görebiliyorum. | Open Subtitles | يمكنني رؤية سيناريو تقوم فيه الحكومة الصينية بمحاولة لتأسيس نفسها بينما القائد الجديد العالمي للقرن الـ 21 |