ويكيبيديا

    "olmaktan" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • كوني
        
    • أكون
        
    • كونك
        
    • أن تكون
        
    • اكون
        
    • لكوني
        
    • بكوني
        
    • التواجد
        
    • لوجودي
        
    • كونى
        
    • كوننا
        
    • بوجودي
        
    • لأكون
        
    • كونكِ
        
    • بكونك
        
    Dinle, çekingen ve utangaç olmaktan sıkıldım, Dale. Tamam mı? Open Subtitles إسمع، انا أمرض من كوني مُحتشمه و خجوله، ديل، اوكي؟
    Burada geçirdiğim zamanı, bilinçsiz olmaktan daha iyi bir şekilde kullanabileceğimi aklım almıyor. Open Subtitles لا يمكنني أن أفكر بطريقة أفضل لإستغلال وقتي هنا من كوني فاقداً للوعي
    Korktuğum şey, arkadaşın olmaktan korkuyorum, çünkü hep daha fazlasını isteyeceğim. Open Subtitles الحقيقة أنني أخشى أن أكون صديقك لأنني سأريد منكِ المزيد دائماً
    Sadece ihtiyacın olduğunda arayacağın bir kız olmaktan fazlasını hak ediyorum. Open Subtitles أستحق أن أكون أكثر من فتاة تطلبها عندما تريد شيء ما
    Ama sırf temiz olmaktan daha önemli şeyler de var. Open Subtitles لكن هناك امور كثيرة اكثر اهمية من كونك فقط نظيفا
    Kişiliğim utangaç ve tuhaf olmaktan, cüretkâr olmaya ve sövmeye doğru değişti. TED تحولت شخصيتي من أن تكون خجولة و معقدة لتصبح جريئة و لاذعة.
    Hasta olan taraf olmaktan ne kadar nefret ettiğimi biliyor musun? Open Subtitles هل لديك اي فكرة كم انا اكره ان اكون مريضة ؟
    Nadia Al-Sakkaf: Burada olmaktan çok mutluyum. TED نادية السقاف : في الحقيقة انا ممتنة جداً لكوني هنا
    Ama bekaretimi evlenmeyeceğim biri için kaybetmiş olmaktan nefret ediyorum. Open Subtitles لكنني أكره كوني غير عذراء من أجل الرجل الذي سأتزوجه.
    Kadın olmaktan nefret etmiyorum ve bugüne kadar olanlar yüzünden pişman değilim çünkü beni bugün olduğum kişiye dönüştürdüler. Open Subtitles لا أكره كوني امرأة، ـولا أندم على الأمور التي مرّيتُ بها، لأنها جعلتني على الشخص الذي أنا هو اليوم.
    Sanırım depresyonda olmaktan ve tekrar depresyona girmekten nefret eder olmama karşın depresyonumu sevmenin bir yolunu buldum. TED أعتقد أنني بينما كرهت كوني مكتئب و أكره أن أكتئب مرة أخرى، فقد وجدت طريقة لأحب الاكتئاب.
    Aynı zamanda daha hassas hissediyorum çünkü hassas olmaktan korkmuyorum TED وأشعر أيضًا بأنّني أكثر ليونة؛ لأنّني لا أخشى كوني عُرضة للنقد أو الجرح.
    Yani, bir porno yıldızı olmaktan dönüp, bursumu kurtarabilir miyim? Open Subtitles هكذا لن أكون نجمة أفلام جنسية، و أنقذ منحتي الدراسية
    Tatlım, hepinizin hayatının bir parçası olmaktan daha fazla bir şey istemiyorum. Open Subtitles عزيزتي , لاشئ أريده أكثر من أن أكون جزء من حياتكم ثانية
    Bu bir grup doktorun deney faresi olmaktan 100 kat daha iyi. Open Subtitles هذا أفضل بـ100 مرة من أن أكون فأر تجارب لمجموعة من الأطباء
    Aksi takdirde, vazife için yetersiz olmaktan dolayı şutlarım seni. Open Subtitles تفعلينها بهذه الطريقة أو سأتسبب في طردك كونك غير مناسبة
    Daha yüksek bir maaş bankacılık işini eskiden olduğundan daha iyi hale getirdi, ama bir bankacı olmayı bir sanatçı olmaktan daha iyi hale getiremeyebilir. TED إن الراتب الأعلى يجعل وظيفة العمل المصرفي أفضل مما كانت في السابق، ولكنها من الممكن ألا تكون كافية لتجعل كونك مصرفيًا أفضل من كونك رسامًا.
    Hey, bekle bir dakika. Oyuncak olmak Uzay Polisi olmaktan iyidir. Open Subtitles انتظر دقيقة أن تكون دمية أفضل من أن تكون حامى الفضاء
    Dedikoduların kaynağı olmaktan nefret ederim Noah... ama yukarıda konuşulanlar bunlar. Open Subtitles اكره بأن اكون مصدر الإشاعات, نوح ولكن تلك الكلمة على التل
    Bu işin bir parçası olmaktan gurur duydum ve bu yasayı değiştirdi ve milyonlarca doları yerel topluluklara aktardı. TED شعرت بالفخر لكوني جزء من ذالك لقد غير ايضا القوانين و قام بضخ ملاين الدولارات الى المجتمحات المحلية
    Üniversitede gerçekten çok çalıştım ve üniversitemdeki çok az sayıda kadın bilgisayar bilimi mezunu arasında olmaktan gurur duydum. TED انا درست بجد شديد في الكليه , وكنت متفائله بكوني واحده من خريجين علم الكمبيوتر النساء الاقلاء في كليتي
    Gitmemiz gereken yer orası, orası hoş ve ılık - burada olmaktan iyidir. Open Subtitles هذا مايجب أن نذهب اليه لأنه لطيف ودافئ هناك بدلا من التواجد هنا
    Burada olmaktan ve sizinle sevdiğim bir konuyu konuşmaktan çok mutluyum : güzellik. TED سعيد لوجودي هنا و لأتحدث عن موضوع عزيز على قلبي، وهو الجمال.
    Bütün gün doğruları söylemeye başlamak Sophie Devereaux olmaktan vazgeçmek demek. Open Subtitles انا اقول الحقيقة طوال اليوم انا اتوقف عن كونى صوفى ديفرو
    Neredeyse farkında olmadan, bir pazar ekonomisine sahip olmaktan bir piyasa toplumu olmaya sürüklendik TED لقد جنحنا تقريباً بدون أن ندرك من كون لدينا إقتصاد سوق حر الى كوننا نصبح مجتمعات أسواق.
    Ayrıyken onu hayal edeceğim... ve onunla olmaktan daha da keyf alacağım. Open Subtitles سأحلم به أثناء افتراقنا وسأستمتع بوجودي معه أكثر وأكثر
    Bowling'de özenti oyuncu olmaktan sıkıldım. Gerçek bir oyuncu olmak istiyorum. Open Subtitles تعبت من رغبتي لأكون في فريق ببطولة البولنغ ، أريد أن أكون كذلك
    Ve şu an benim kızım olmaktan gurur duymasan da Open Subtitles ..وحتى لو أنكِ الآن لا تشعرين بالفخر ..من كونكِ ابنتي
    Ve kötülük hanedanlığının başı olmaktan çok hoşlanacağına eminim. Open Subtitles . و أنا متأكدة أنك ستستمتع بكونك رأس الشر

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد