ويكيبيديا

    "olmaları" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • أن يكونوا
        
    • يكونا
        
    • كونهم
        
    • أنهما
        
    • أنّهم
        
    • أنهم
        
    • بأنهم
        
    • يكونو
        
    • يَكُونوا
        
    • وجودهم
        
    • أن تكون
        
    • سيكونوا
        
    • ليكونوا
        
    • أنها
        
    • يصبحوا
        
    Onlar eğlence sektörü denen iş alanında başarılı olmaları en az beklenenler ama cesaretleri ve yetenekleri onları buraya ulaştırdı. TED وكانوا أقل من يُتوقع أن يكونوا ناجحين في مجال العمل الترفيهي في النهاية تغلبت شجاعتهم ومواهبهم الى اتخاذ هذه الخطوة
    Önce, yaşanacak en kötü şeyin onların kaybolmuş olmaları Sanıyordum. Open Subtitles في البداية, ظننت أن أسوأ شيء هو ان يكونا مفقودين
    Erkek olmaları sorun mu sizce? Karanlık çağlardan mı kaldınız? Open Subtitles هنالك مشكلة معهم كونهم رجال هل أنت من العصر الحجري
    Esas dikkat çekici olan, bu klavyeyi kendi başlarına keşfetmiş olmaları. Bizim tarafımızdan hiç bir müdahale olmadı. TED المدهش هو أنهما كانا يستكشفان تلك اللوحة بطريقتهما الخاصة. فلم يكن هناك تدخل من طرفنا.
    Ama eğer geçmişse, onu kurtarmak için terk etmiş olmaları mantıklı olurdu. Open Subtitles لكن إن كانت من الماضي، فهذا يعني أنّهم تركوه ليحاولوا انقاذه
    Bence bunun derinlerdeki nedeni, onun kolayca yayıldığını biliyor olmaları. TED وأعتقد أن السبب أنهم في قرارة أنفسهم، يعلمون سهولة انتشاره.
    Sağlık hizmetlerindeki tek günahları anlaşılan bunu bir kâr için yapmıyor olmaları. Open Subtitles ذنبهم الوحيد عندما يتعلق الأمر بالرعاية الصحية يبدوا بأنهم لا يعملونه للربح
    Karakterlerin orta yaşlı olmaları gerekmez. Open Subtitles لان اعتقد ليس من الاساسي ان يكونو الشخصيات في منتصف االعمر
    Görüyorsunuz, onların bu şiddetin kurbanı olmaları çok daha olağan faili olmalarından. TED أترون، من المرجح جدا أن يكونوا ضحايا لهذا العنف أكثر من مرتكبيه.
    Bunu yapma şansını yakalamak için, onların ultrasaf ve ultrasoğuk olmaları gerekiyor. Open Subtitles ولإعطاء فرصة لفعل هذا عليهم أن يكونوا خالصين النقاء وتحت برودة شديدة
    İnanılmaz ötesi taş olmaları lazım. Ya 9 ya da 10 yani. Open Subtitles يجب أن يكونوا جميلات بجنون مثل تسع أو عشر من مقياس الجمال
    Onları göremiyorum. Orada olmaları gerekiyor. Kapalı devrede bir sorun var. Open Subtitles لا يمكنني رؤيتهما، يفترض أن يكونا هناك هناك مشكلة في الكاميرا
    Bu küçük yavrular pençeleri kara bastıktan sonra cesur olmaları gerekecek. Open Subtitles هذان الديسمان يجب أن يكونا شجاعين من لحظة لمس كفوفهما الثلج
    1 saat önce burada olmaları gerekiyordu. Open Subtitles لقد كان من المفترض أن يكونا هنا منذ ساعة
    İnsanların nazik olmamasının diğer sebebi nazik olmak ya da iyi görünmekle ilgili olarak şüpheli olmaları ve hatta düşünceli olmaları. TED السبب الآخر لكون الناس أقل دماثة هو لأنهم متشككون أو حتى قلقون حول كونهم دمثين أو يبدون طيبين.
    Ortak tek noktaları farklı olmaları. TED الشئ الوحيد المشترك بينهما هو أنهما مختلفان.
    Ünlü olmaları onların da özel hayatları olamayacağı anlamına gelmez. Open Subtitles لا يَعْني أنّهم لا يَستحقّونَ سريتهم، أيضاً دعنى أرى
    Garip olan, bir grup insanın burada bir çeşit parti yapıyor olmaları. Open Subtitles الشئ المضحك هنا أنه يوجد مجموعة من الناس يبدو أنهم يقيمون حفلة
    Burada esas gerçekten çarpıcı olan şey bu üniversite öğrencilerinin çok uzun süre multimedya-taskingle meşgul olduklarını iddia edenlerin sınavda çok çok başarılı olduklarından emin olmaları. TED وهنا مايدهش فعلا، أن هؤلاء الطلبة الجامعيين الذين ينخرطون في استخدام العديد من الأجهزة في آن واحد بالدرجة الأولى مقتنعين بأنهم أحرزوا تقادير عالية في الإختبار.
    Gerçekten iyi görünüyordu. Yani erkeklerin benimle dost olmaları zor. Open Subtitles انه يبدو لطيفا, وانت تعرف انه صعب على الرجال ان يكونو اصدقاء لى
    Davy Jones'un himayesinde olmaları gerekirdi onların. Open Subtitles هم يَجِبُ أَنْ يَكُونوا في عنايةِ قعرِ المحيط.
    ingiltere'nin en iyi savaşçılarından bazılarının o gemide olmaları çok ilginç. Open Subtitles بعض مُحاربي إنجلترا رفيعي المستوى تصادف فقط وجودهم في تلك السفينة
    Kişisel anılarımı yazıyorum, o yüzden benimle ilgili olmaları gerekiyor. Open Subtitles أنا أكتب مقالات شخصية، لذا أنها يجب أن تكون عني
    Hayır, tabloların ve mobilyaların yemeğe kadar gelmiş olmaları gerek. Open Subtitles كلا، أود الحرص أن الرسومات والأثاث سيكونوا موجودين بحلول العشاء
    Bunların hepsini yaptım, çünkü öğrencilerimin kendileri olarak en iyi olmaları için çevrelerindeki herkesin onları desteklediğini bilmelerini istedim. TED وقمتُ بعمل كل ذلك لأنني أردتُ من طلابي أن يعرفوا بأن الجميع من حولهم يدعمهم ليكونوا من أفضل الناس،
    Yer çekimsel dalgaların sorunu çok zayıf olmaları; saçma bir biçimde zayıflar. TED لذلك المشكلة بموجات الجاذبية أنها ضعيفة جداً، إنها ضعيفة بطريقة غير معقولة
    geçen sene bir hemşire komşularını toplum sağlık çalışanları olmaları için eğitene kadar. TED حتى السنة الماضية حين دربت ممرضة جيرانها لأن يصبحوا عمال صحة في المجتمع.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد