ويكيبيديا

    "otobüsün" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الحافلة
        
    • حافلة
        
    • الباص
        
    • الحافلةِ
        
    • الحافله
        
    • حافلتك
        
    • باص
        
    • بالحافلة
        
    • حافلةٍ
        
    • حافلات
        
    • للحافلة
        
    • الاتوبيس
        
    • بحافلة
        
    • الحافلات
        
    • الحافلَة
        
    Millet, herkes otobüsün sağ tarafına! Sol taraf bizi taşıyamaz! Open Subtitles الجميع إلى الجهة اليمنى من الحافلة اليسار لايمكنه حمل شيء
    Gerçi aradan çok zaman geçti. otobüsün icat edilmesini beklerdim. Open Subtitles منذ زمن طويل ومع ذلك انا أذكر انتظار اختراع الحافلة
    otobüsün ön yüzünün merkezi hasar görmüş. İyi zamanlama ister. Open Subtitles الدمار على الحافلة في الأمام والمركز لذلك لقد استغرقت وقتاً
    Sanki birisi dudaklarımı otobüsün egzoz borusuna yapıştırmış. Open Subtitles أشعر كأن أحداً قد ربط ضلوعي بعادم حافلة.
    otobüsün içinde bir köpek var. -Beni gördüğüne sevinmedin mi? Open Subtitles هناك كلب في مكان ما في الباص. المحطة التالية، فريدنجن.
    İki katlı kırmızı bir otobüsün tepesinde Hollywood bulvarından geçiyoruz. Open Subtitles أتعرف الحافلة الحمراء ذات الطابقين التي تعبر أمام جادة هوليوود؟
    Ben ise sahte kimlikle ve cebimde birkaç kuruşla otobüsün yolunu tutacağım. Open Subtitles ..ومن المفترض مني أن أركب الحافلة مع اسم مزيف ومصروف جيب ؟
    Hayır. Eve gelirken otobüsün camından giren bir kuş çarptı. Open Subtitles رقم طار عصفور فى نافذة الحافلة في الطريق إلى البيت.
    otobüsün tasarımı böyle. Ve, bineceğiniz otobüse gelmeden önce ödeyebiliyorsunuz. TED وهذا هو تصميم الحافلة. ويمكنك دفع الأجرة قبل دخولك إلى الحافلة التي ستصعدها.
    Ama bu çok saçma. Ben o otobüsün yolcusuydum. Onlara beklemelerini söyledim. Open Subtitles لكن ذلك سخيف فقد كنت على تلك الحافلة وأخبرتهم بانتظارى
    Bilmiyorum. Bana otobüsün nasıl geleceğini göstermek istedi. Open Subtitles لا أدرى لقد أراد أن يرينى كيف ستأتى الحافلة لهنا
    otobüsün arkasından gittiğiniz zaman insanlar: Open Subtitles ألا تلاحظون عندما تتوقفون وراء حافلة من يقول:
    Bir otobüsün üstünde bizim programın reklamını görmüşsün ve göründüğüm kadar zeki olup olmadığımı merak etmişsin. Open Subtitles ورأيت إعلان لعرضي على جانب حافلة وتتسائل لو كنت ذكي كما أبدوا
    Tabi sonu bir otobüsün altına sıkışmış olarak bitti. Open Subtitles و لكن فقط لينتهي به الأمر عالقاً تحت حافلة
    otobüsün kaçırılmasının Kira'nın nişanlımın adını öğrenip Japonyada ki FBI ajanlarını yakalamak için hazırladığı bir oyun olduğunu düşünmeden edemiyorum. Open Subtitles يمكنني فقط أن أعتقد أن اختطاف الباص كان شيء يفعله كيرا لسرقة معلومات من راي بشأن العملاء الفيدراليين في اليابان
    Resimlerini billboardlarda hayal edebiliyordum veya bir otobüsün yan tarafında... Open Subtitles تعلمين ، استطيع تخيل صورتك على اللوائح وعلى جانب الباص
    Şimdi otobüsün altına giremem. Open Subtitles أنا لا أَستطيعُ أَنْ أُصبحَ تحت الحافلةِ الآن، هاري.
    Uzan ve bak, otobüsün altında onu görebiliyor musun? Open Subtitles انحني وانظر اسفل الحافله و انظروا اذا كان هناك
    Geri döndüğümde karşılığını öderim. otobüsün meşhur olacak. Open Subtitles أنا سأدفع لك عندما أعود حافلتك" ستكون مشهورة"
    Sadece bir otobüsün olduğunu ve onu her daim gördüğünüzü varsayalım. Open Subtitles لنفترض أن هناك كان باص واحد وأنت يُمْكِنُ أَنْ تَراه دائماً
    Fakat bir otobüsün size çarpmasının gücüyle kalbiniz ve karaciğeriniz yer değiştirdiğinde, hissediyorsunuz. Open Subtitles لكن عندما تجعل قوّة الاصطدام بالحافلة قلبك وكبدك يتبادلان الأماكن ستشعر بهذا
    Terörist saldırısı... Aynı zamanda, polis hala kayıp otobüsün yerini belirlemeye çalışıyor. Open Subtitles -كما تحاول الشرطة إيجاد حافلةٍ مفقودة" ."
    Evet, gelmek için otobüsün yolunu kesmek zorunda kaldım. Open Subtitles اجل ، إحتجزتُ في واحدةٍ من حافلات المدينة
    - Derhal otobüsün içine girin. - Güvenli midir? Open Subtitles ..ادخلوا للحافلة فورًا هل الوضع آمن بالداخل؟
    'Hangimiz hata yaptı' diyerek ve sonunda onu bulduğunuzda otobüsün altına atmaya çalışın. Open Subtitles ويسألون "من منكم فعلها؟" وتبدأون في خيانة بعضكم أنت تحاول رميه تحت الاتوبيس
    otobüsün ona çarptığını ve boynunu kırdığını gördüm ama hâlâ yaşıyor. Open Subtitles لقد رايتها تصطدم بحافلة و كسرت عنقها و لا تزال تسير
    otobüsün belli bir güzergahı ve belli durakları vardır. Open Subtitles الحافلات لديها طرق محدده تسير خلالها ومحطات معينه تتوقف عندها
    otobüsün arkasına doğru ilerleyin. Open Subtitles تحركوا إلى آخِر الحافلَة أولاً

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد