ويكيبيديا

    "otorite" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • السلطة
        
    • السلطات
        
    • السُلطة
        
    • السلطه
        
    • للسلطة
        
    • سلطة
        
    • سُلطة
        
    • بالسلطة
        
    • كسلطة
        
    • السلطوي
        
    • السّلطة
        
    • سوطاً
        
    Her zaman, bugünkü gibi güçlü, kaslı, otorite sahibi biri değildim. Open Subtitles لم اكن دائما الذكر القوي ذو السلطة الذي انا عليه اليوم.
    otorite gelir, duvarı beyaza boyar, tankı, takım elbiseyi geride bırakır ve canavarın yüzünü kapamak için bir kova siyah boya atar. TED فتأتي السلطة ويبيضون الجدار تاركين الدبابة، واللباس العسكري, ويرمون بدله صباغة سوداء فقط لتغطية وجه الوحش.
    Hikâye anlatımı tam olarak buradaki gibi olurdu: ben burada ayakta duruyorum, üniter otorite olarak ve size hitap ediyorum. TED وسرد القصص يشبه كثيرًا ما يحدث الآن: أنا أقف هنا، السلطة الوحيدة، وأتحدث إليكم.
    Sana soramaz mıyız? Yani... burada sende otorite sahibisin, değil mi? Open Subtitles .. حسناً ألا يمكننا ان نسألك أنت ِ أعنى أنت لديك بعض السلطات هنا ,أليس كذلك ؟
    - Baban askeri otorite olabilir ama otorite ile para kazanamazsın. Open Subtitles والدك لربّما لديّه سُلطة عسكرية، لكن السُلطة لا يمكنها جمع مالك.
    Biz düşük sesli politikacılara oy atarız, bu doğru, çünkü derinliği güç ve otorite ile bağdaştırırız. TED نحن نصوت للسياسيين الذين لديهم حدة صوت منخفضة لأننا نربط هذه الطبقة للصوت مع القوة ومع السلطة
    Otellere veya geleneksel otorite biçimlerine ihtiyacımız yok demiyorum. TED لا أقول أننا لسنا بحاجة إلى فنادق أو إلى أشكال السلطة التقليدية.
    Hiyerarşik sistemdeki uyum kaybolup otorite seviyesinde ihtilaflar baş gösterdiği anda denek bundan faydalanıyor ve itaat etmeyi reddediyor. Open Subtitles بمجرد إختفاء الترابط التسلسلي الهرمي للنظام وظهور عدم الموافقة، عند مستوي السلطة ستأخذ الحالة إفضليتها وترفض أن تطيع
    Ama aynı otorite sadece para için çalışan gerçek suikastçıları da işe almış onları da aşağıya yerleştirmişti. Open Subtitles نفس السلطة إستأجرت المرتزقة الحقيقيين هؤلاء في الأسفل المرتزقة كانوا يعملون من أجل المال فقط
    otorite figürüyüm. Yol gösterici, güçIü kişiliğim. Open Subtitles صاحبة السلطة ,اليد المرشدة القوية والقدم الراسخة هذه أنا
    Fakat seçtikleri bu otorite, gerçeklere veya bunu izleyen sonuçlara dayalı değil. Open Subtitles السلطة ليس بناء على الحقائق أو على النتائج
    otorite insanı bozar kuralının bir istisnasıydı. Open Subtitles يبدو أنة الاستثناء الذى يثبت قاعدة أن السلطة دوماً فاسدة
    otorite insanı bozar kuralının bir istisnasıydı. Open Subtitles يبدو أنة الاستثناء الذى يثبت قاعدة أن السلطة دوماً فاسدة
    Biz gerçekten bir otorite figürü orada kullanabilirsiniz. Open Subtitles نحن يمكننا أن نستخدم حقاً شخصية السلطة هناك
    Silah ve otorite onda. İnsanların sevdiği kişi o. Open Subtitles لديه السلاح و السلطة إنه من النوع الذي يحبه الناس
    Gerçekte olduğundan daha akıllı görünmek istiyor. otorite pozisyonu ya da başarı seviyesi ne olursa olsun bu adam onu elde etmek için mücadele etmeli. Open Subtitles بغض النظر عن درجة السلطة او النجاح الذي يملكه هذا الشخص
    Bir insandan beslenirken videoya çekilmek otorite tarafından bilhassa yasaklanmıştır. Open Subtitles يحظر بصراحة من السلطات أن لا تسجل بالفيديو ونحن نتغذى على البشر
    Asalet ve otorite algısı Fransızca asıllı kelimelerden asıl anlamlarını korumaya devam etti. TED ظل مفهوم الكلمات المتعلقة بالطبقة الارستقراطية و السُلطة يستمد من كلمات ذات أصل فرنسي.
    - Öğrendiğim kadarıyla Bay Mason, otorite, bir gün sahip olmak istediğiniz bir şey. Open Subtitles ما اقصده ان هذه السلطه ستعطيك يوماً ما تريده
    Ve konuşmaya başladığınızda sanki konuşan sıradan biri, siz değilmişsiniz de simgesel otorite, kanun sizin aracılığınızla konuşuyormuş gibi olur. Open Subtitles حين تتحدث فأنت لا تمثل نفسك كشخص عادي بل أنت رمز للسلطة نفسها سلطة القانون، أو الدولة هي التي تتحدث من خلالك
    Ama bunlarla arasındaki fark şu ki, burada bu olayı kontrol eden merkezi bir otorite yok. TED ولكن الفرق بين هذا وذاك هو عدم وجود سلطة مركزية تتحكم في هذه العملية.
    Bugün 15 Kasım 1865 Ben Jonathan Kongre bu coğrafyada sahip olduğum otorite ile ve kaptanınız olarak, sen William Denton ve şuradaki köylü, Guiseppe Montefiore'yi altı vatandaşımızı, kasten öldürmekten suçlu buldum. Open Subtitles في هذا اليوم من شهر 15 نوفمبر في عام الشكر 1865 انا , جوناثان كونجري بالسلطة المنوطة بي لهذه المرتفعات وكقبطانكم
    Şimdi, bayım, sizin İncil konusunda otorite olduğunuzu söylemekle yanlışlık yapmıyorum, öyle değil mi? Open Subtitles الآن يا سيدى ، إننى محق فى استدعائك كسلطة على الكتاب المقدس ألست كذلك ؟
    Ben, otorite baskısıyla yılmayan... tutkulu, adanmış bir bilim adamıyım. Open Subtitles الذي لن يكون مهدداً بواسطة الضغط السلطوي
    Bir Vekil atama düşüncesini unutturarak Asil otorite'yi doğrudan bu genç bayana vermeye yetecek kadar kısa bir süre. Open Subtitles فقط يكفي... الاستغناء عن أيّ تفكير بالوصاية على العرش... وهكذا أستطيع التخلّي عن السّلطة الملكية مباشرة إلى هذه الآنسة.
    Ben de, "Nazik bir insanım ve herkese... "destek oluyorum diye otorite kuramaz mıyım yani?" dedim. Open Subtitles بعد ذلك قلت لها ليس السبب أنني لطيفة و مساندة لا استطيع أن أحمل سوطاً

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد