Kafan bu kadar iyiyse, onu futbol oynamak için kullanmamalısın... ona hiç birşey ödemedikleri gibi dizinden sakatlanınca, kapı önüne koydular. | Open Subtitles | اذا كان جيدا باستخدام رأسه لا يجب عليه لعب كرة القدم لم يدفعوا له شيئا ثم طردوه بمجرد ان اصيب بركبته |
Ve anneniz evde yokken kılıçla oynamak yasak tamam mı? | Open Subtitles | أوه، ولا لعب بالسيوف في البيت بينما ماما ذاهبة، حسناً؟ |
Bütün bunlardan sonra da... senin gibi beysbol oynamak istiyorum. | Open Subtitles | وبعد أن أفعل كل ذلك أريد أن ألعب البيسبول مثلك |
Burs almak, üniversite takımında oynamak ve gençler liginde koç olmak. | Open Subtitles | .لا أعرف .نأخٌذ منح للعب فى الجامعة وبعدها نٌدرب فرق صغيرة |
Sonra oğlanlardan biri top oynamak istediği için yerime geçti. | Open Subtitles | ثُمّ ظَهرَ أحد الصِبيان لأنه كان يُريد أن يلعب أيضاً. |
Evet, biri iflas edene kadar kazandıklarınla poker oynamak. Eğlenceli olmalı. | Open Subtitles | نلعب البوكر بالمكاسب حتي يتم القاء القبض علي أحدنا ذلك ممتعاً |
En iyi arkadaşımla poker oynamak istediğim için kusura bakma! | Open Subtitles | انا اسف لاني أردت ان العب البوكر مع اعز اصدقائي |
Dün gece laboratuvarımda çalışmak istemiştim ama kâğıt oynamak istedi. | Open Subtitles | أردتُ السهر طوال الليل في المعمل، لكنها أرادت لعب الورق |
Yurtta bütün gece video oyunu oynamak isteyen baş belaları olabilir. | Open Subtitles | سيكون هناك بعض الحمقى الذين يريدون لعب العاب الفيديو طوال الليل |
Video oyunları oynamak, sokağa çıkma yasağını delmek, ...mikrodalgayı karıştırmak. | Open Subtitles | لعب الفديو ، كسر حضر التجول وضع الحلوى في الميكروويف |
Senin DNA sonuçlarına göre, uçağa binmek rus ruleti oynamak gibi birşey. | Open Subtitles | بالاعتماد على تحليل الحمض النووي لك ركوبك للطائرة مثل لعب الروليت الروسي |
Ve yarın onunla oynamak zorundayım, yoksa artık bizden almayacak. | Open Subtitles | وأنا يجب أن ألعب معه غداً , أو سنخسر الحساب |
Aklına oyun oynamak ve ve kendine fazla güvendiğin için. | Open Subtitles | ألعب بعقلك قليلاً ليعطيك ثقة مزيفة شيء من هذا القبيل |
Oynadığın tüm oyunları ben de oynarım daha iyi oynamak dışında. | Open Subtitles | ألعب نفس كل الألعاب التي تلعبها، إلا إني ألعبها بشكل أفضل. |
Bugün hava güzel. Siz çocuklar dışarıda oynamak istemediğinize emin misiniz? | Open Subtitles | انة يوم جميل , هل تريدون الذهاب للعب فى الخارج ؟ |
Dostluk maçı oynamak istediklerini ifade ettiler. Kazanmalarına izin verelim! | Open Subtitles | وعبروا عن رغبتهم للعب مباراة ودية لذلك دعوهم يتغلبون عليكم |
Çok geçmeden kendi kendisine karşı oynamak daha ilginç oldu. | Open Subtitles | اصبح من الممتع اكثر بالنسبة له ان يلعب ضد نفسه |
Pekala, madem böyle oynamak istiyorsunuz o zaman, biz de böyle oynarız. | Open Subtitles | حسنا ,اذا كنت تريد اللعب بهذه الطريقة سوف نلعب معك بنفس الطريقة |
Bu takımda oynamak benim için rüyalarımın gerçek olması gibi, evet. | Open Subtitles | انه مثل حلم تحول الى حقيقة ان العب الى هذا النادي |
Ama yine rehine rolünü oynamak gerekir bir ayrılık hediyesi düşünün. | Open Subtitles | لكنك لا يزال عليك ان تلعبي دور الرهينة إعتبريها هدية فراق |
Kendine gelen iblis çocukla oynamak için o köyde kaldı. | Open Subtitles | بعد تحسّن الشيطان، بدأ باللعب مع الصبي ومكث في القرية |
Eğer fiziksel dünya ile, çaresiz olmamakla ve oynamak için oyuncak bulmakla ilgileniyorsan nereden başlamalı? | TED | من أين تبدأ إذا كنت مهتماً بالعالم المادي، وبأن لا تكون معدوم الحيلة، وبأن تجد بعض الألعاب لتلعب بها؟ |
Hayvanlarla oynamak istiyorsanız Bay Walsh, bir sirke katılın. | Open Subtitles | إذا كنت تريد اللعب مع الحيوانات، سيد والش إذهب إلي السيرك |
Kendi eyaletiniz adına oynamak yerine, Hindistan adına oynamanız için zorladım. | Open Subtitles | و اجبرتكم على ان تلعبوا للهند بلدكم قبل ان تلعبوا لولايتكم |
Niyetiniz kağıt oynamak mı, öylesine takılmak mı? | Open Subtitles | يا ربىّ الرحيم. ايها المجانين, هل ترغبون بلعب الورق ام انكم بحق السماء ترغبون في الاستمناء؟ |
Oyun oynamak sizin için çok önemli, değil mi? | Open Subtitles | ممارسة اللعبة هام جداً بالنسبة لك أليس كذلك , يا سيدى ؟ |
Bilardo oynamak için geldim ama sanırım bu müessese kapanmış artık. | Open Subtitles | جئت لألعب بعض البلياردو لكن يبدو أنه قد تم إغلاق المكان |
- Filmlerde oynamak için dünyanın dört bir yanından buraya geliyorlar. - Evet. | Open Subtitles | ـ أنهم يأتون من كل مكان لأجل التمثيل ـ أجل |