ويكيبيديا

    "parayı" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • المال
        
    • بالمال
        
    • مال
        
    • المبلغ
        
    • الاموال
        
    • مالك
        
    • المالَ
        
    • مالي
        
    • أموال
        
    • العملة
        
    • للمال
        
    • المالِ
        
    • مالاً
        
    • بالنقود
        
    • نقودي
        
    Bill Gates: Yani, sanırım hayatımızda bu parayı nasıl geri vereceğimizi bulmak için birlikte çalışacağımız bir dönem olacağı için heyecanlıydık. TED بيل: حسنا، أعتقد أننا كنا متحمسين أن تكون هناك مرحلة من حياتنا حيث نعمل سوية وأن نعرف كبفية إعادة هذا المال.
    Adam kapıya geldi, kadına Filipin pezolarını verdi, o da parayı cüzdanına koydu. TED وصل الشاب إلى بابها، معطياً إياها عملة بيزو فيليبينية، وضعت المال في جيبها.
    Bazı aktivistler Doritos'u da sever ama kesinlikle parayı isterler. TED قد يحب بعض النشطاء الدوريتوس أيضًا، لكنهم قطعًا يحبون المال.
    parayı bulmak için zamana ihtiyacı olacak. Sonra buluşma yerini söylersin. Open Subtitles وسوف يحتاج وقتا ليجمع لك المال, عندها حدّد مكانا لمقابلته لاحقا
    Kimin kazandığını söylemek zor. Her iki taraf da parayı istedi. Open Subtitles هو كان صعب أَن تقول من الرابح إدّعى كلا الجانبين المال
    Bugün uğruna o parayı harcadığın huzur ve rahatlık bu muydu? Open Subtitles أهذا هو الأمان والراحة الذي ذهبت وأنفقتِ عليه ذلك المال اليوم؟
    Yani parayı bana ancak seninle bir otele gidersem mi vereceksin? Open Subtitles هل تعني بأنك ستعطيني المال أذا ذهبت معك الى الفندق ؟
    Bunu yapan her kimse burada bekleyip, parayı bulmaya çalışıyormuş gibi yapmalı. Open Subtitles من كان قد أخذه عليه البقاء هنا والتظاهر بأنه يبحث عن المال
    - Evet beyler, bundan sonra artık parayı cebimde hissedebilirim. Open Subtitles نعم، سيدي، أنا الان اشعر أن المال في جيبي الآن
    Benden kayıtları almamı ve parayı size vermemi rica etti. Open Subtitles لقد طلب مني أن آخذ منك الشرائط و أعطيك المال
    Pek usta gibi görünmedi, ama parayı almak kolay olmayacak. Open Subtitles هو لا يبدو مثل الكثيرين، لكنه سيعيق حصولنا على المال
    - parayı görelim. - Biz biraz indirim yapmaya karar verdik. Open Subtitles ـ دعنا نرى المال ـ سوف نأخذ هذا بسعر مخفض قليلا
    Annem bu parayı petrol kuyularından alıp, gaz pompalarına yatırdı. Open Subtitles أخذت أمي المال من آبار النفط, وأغرقته في مضخات الوقود.
    Adam parayı aldı ve evden çıktı. İtalya'ya gitti sanırım. Open Subtitles صاحب المكان أخذ المال وذهب إلى إيطاليا، على ما أظن.
    Ama şirketinin onca parayı bu goril için harcadığını hiç sanmam. Open Subtitles ولكن المال الذي تنفقه شركتها لايمكن أن يكون من أجل غوريللا
    Ben, sanırım parayı şimdiye kadar hiç dert olarak görmemiştim. Open Subtitles أنا أعتقد أنني لا أرى المال أنه شيء مهم جدا
    Ne diyorsun sen? Eğer parayı getirirsek evi geri alabileceğimizi söylemiştin. Open Subtitles لقد قلت انى اذا حصلت على المال استطيع ان استرد المنزل.
    - Burada parayı umursamayız Bay Hughes. Çünkü paranız var. Open Subtitles ـ نحن لا نهتمّ بالمال سّيد هيوز ـ لأنك تمتلكينه
    Benim karım son derece tutumludur, ev idaresinden artan parayı biriktirir. Open Subtitles سيدي .. زوجتي مدبره جداً. توفر مال خارج تدبير شئوون المنزل.
    Banka bu kadar parayı tutmak için yeterince güvenli mi? Open Subtitles تعتقد ان المصرف آمن كفاية لدرجة يحتوي كل هذا المبلغ
    Calais'ye parayı geri ödemek için gittiğimizi bildiğimden de haberi yoktu. Open Subtitles او يدرى باننى اعرف اننا نعود الى كاليه لارجاع هذه الاموال.
    Ama, cevabınızı ve parayı yarın öğleye kadar vermenizi istiyorum. Bir şey daha; Open Subtitles و لكننى أريد ردك و مالك قبل ظهر الغد و نقطة أخرى مهمة
    Ayrıca banka işini ve Bobby'nin parayı nerede sakladığını da anlattım. Open Subtitles وأنا أخبرتُه عنه العَمَل المَصرَفي وحيث بوبي كَانَ يَخفي المالَ :
    Beni, dişimden tırnağımdan artırıp biriktirdiğim parayı fırlatıp atmaya zorluyor. Open Subtitles يجبرني على التخلي عن مالي الذي عانيت كثيراً في جمعه
    Bu şekilde İspanya'da parayı çekmem için yeterince zamanım olacak. Open Subtitles هذا وقت كثير لكي أملأ طلب سحب أموال في إسبانيا
    Burnunu, hafifçe parayı tutan eline doğru kıvırıyorsun tamam mı? Open Subtitles أنت تشيرين بأنفك قليلا جهة اليد التي فيها العملة. حسنا؟
    parayı kontrol et Eddie. Sahip olmadığı parayla bahis oynamakla meşhurdur. Open Subtitles تأكد برؤيتك للمال يا ايدي فهو مشهور بالمراهنة بمال لا يملكه
    parayı bulmakla meşguldük. Daha iyi bir çanta arayacak vaktimiz olmadı. Open Subtitles كُنّا مشغولون جداً في جمع المالِ لم نحصل على حقيبة أفضل
    İstediğinizden çok daha az parayı neden çabucak kabul ettiniz? Open Subtitles لِمَ قبِلتَ مالاً أقل بكثير مما أردت؟ وفعلتها بهذه السرعة؟
    Bu orospu çocuğunu boynundan sürükleyecek... ve parayı alman için sana yalvartacağım. Open Subtitles أنا سأسحب هذا المتعجرف من عنقه وسأجعله يتوسل لكي لكي تقبلي بالنقود
    Tabii ki yatacağım. parayı makineye ben attım ve kolu ben çektim. Open Subtitles نعم إنها نقودي وحدي أنا من وضع العملة في الألة وسحبت الذراع

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد