Yakalayacağımız Büyük patlama olsaydı eğer, bunun gibi ses çıkarırdı. | TED | إذا كنا لنسجل صوت الإنفجار العظيم، فسيكون شيئا مثل هذا. |
Yaklaşık 13 milyar yıl önce bir "Büyük patlama" oldu, hakkında az çok birşeyler duymuşsunuzdur, bilirsiniz, evrenin kaynağı. | TED | بطريقة ما، منذ 13 بليون سنة حصل الإنفجار الكبير، و أعتقد أنكم سمعت القليل عنه، و بأنه أصل الكون |
Böyle bir çarpışmanın yankısı evrendeki erken Büyük patlama döneminden kalma bir radyasyon çorbası olan kozmik mikrodalga arka planında görülebilir. | TED | قد يظهر صدى تصادم مماثل في إشعاع الخلفية الميكروي: فيض من الأشعة تقطع الكون والتي تعتبر بقايا من حقبة الانفجار العظيم. |
Ve dedi ki patlama öyle gürültülü ve ışık o kadar yoğunmuş ki o gözlerini korumak için yüzünü elleriyle kapatmak zorunda kalmış. | TED | و قال ان الانفجار كان مدويا و الضوء كان كثيفا جدا، حتى انه كان عليه في الواقع وضع يديه امام وجه لحماية عينيه. |
Çok daha fazlası olmuş olmalı. Herkesin bir patlama noktası vardır. | Open Subtitles | ربما كان قبلها الكثير من الصفعات كل شخص لديه نقطة انفجار. |
Alanı temizle. 5 dakika sonra kimyasal bir patlama olacak. | Open Subtitles | أغلق المنطقة، من المحتمل حدوث إنفجار كيميائي خلال خمس دقائق |
Herşey o Büyük patlama ile başladı. O zaman, soru şu: Nasıl oldu? Nasıl gelişti? Evren biçimini nasıl aldı? | TED | كل هذا بدأ من الإنفجار الكبير، و لذلك السؤال هو: كيف حصل ذلك؟ كيف تطور ذلك؟ و كيف تشكل الكون؟ |
Cam kırıklarında renk değişimi görülmemesi, patlama öncesi yavaş yanmaya işaret ediyor. | Open Subtitles | ولم يتغير لون الزجاج المتكسر مما يشير إلى إحتراق بطئ قبل الإنفجار |
Görünüşe göre patlama duvarı yarmış ve bir şekilde insanlar kızarmış. | Open Subtitles | يبدوا ان الإنفجار قام بفتح الجدار. وبطريقة ما كان الناس محترقين. |
Üçbağlantımız vardı. Derken bir patlama oldu. Şimdi sadece iki bağlantı var. | Open Subtitles | فايبر, كنا نلتقط إشارات من 3 طائرات وبعد الانفجار من 2 فقط |
Cesedini görmesem de beni öldürmekte başarısız olan patlama devi kesinlikle öldürmüştür. | Open Subtitles | بالرغم أنّي لم أرٍ جسده، لكن الانفجار الذي أخفق بقتلي قتله بالتأكيد |
Rinhold Kablo Fabrikasında ki patlama sırasında ölenlerden biriydi, değil mi? | Open Subtitles | كان احد القتلىالذين ماتوا العام الماضى فى الانفجار اليس كذلك ؟ |
Yakın zamanda başkentin dışında garip bir patlama olduğunu duydum. | Open Subtitles | انا سمعت بحدوث انفجار شديد. بخارج العاصمة،ليس من فترة طويلة. |
Annen duygusal bir patlama yaşadı çünkü telefon randevunu unutmuşsun. | Open Subtitles | نعم لقد اصابها انفجار عاطفي لانك تأخرت عن موعد اتصالك |
Son bilinen yerden yaklaşık 10 kilometre uzakta büyük bir patlama olmuş. | Open Subtitles | كان هناك انفجار هائل على بعد سبعة أميال من الموقع الأخير المعروف. |
Alanı temizle. 5 dakika sonra kimyasal bir patlama olacak. | Open Subtitles | أغلق المنطقة، من المحتمل حدوث إنفجار كيميائي خلال خمس دقائق |
-Komşunuzda bir patlama oldu siz bunu duydunuz ve... ..gelip neler olduğuna bakmak için 5 dak beklediniz ha.? | Open Subtitles | سمعت إنفجار كهذا يأتي من الحي وأخذ منك خمس دقائق لرفع رأسك ورؤية ما يجري ؟ كنت أشاهد التلفاز |
Dünyanın sonu gelmişcesine bir patlama olmayacak, değil mi? Hayır. | Open Subtitles | لن يحدث أي إنفجار أو شيء ما, أليس كذلك ؟ |
Panik yaratarak patlama sonrası en kısa sürede müdahaleyi bekliyorlar. | Open Subtitles | خلق الذعر يؤمن لهم رؤية اقصر وقت للاستجابة بعد التفجير |
Evde bir patlama oldu. Hatta 4 polis öldürüldü. | Open Subtitles | تم تفجير منزله وقتل أربعه من أفراد الشرطه |
Büyük patlama sadece uzayda olan bir patlama değildi; aynı zamanda uzayın patlamasıydı. | TED | فالانفجار الكبير لم يكن مجرد انفجار حدث في الفضاء؛ بل هو أنفجار في الرقعة و المساحة و الحجم |
Komşular, 10:30 sularında büyük bir patlama sesi duyduklarını söylediler ve polis geldi | Open Subtitles | الجيران يقولون أنهم سمعوا إنفجاراً في العاشرة والنصف هذا الصباح .. الشرطة وصلت |
Bakın. Uydular geçtikten sonra patlama iki derece daha yüksek. | Open Subtitles | أنظر الأنفجار أعلى بدرجتان بعد أن مر القمر الصناعى فوقه |
Birkaç cinayet ve birkaç güzel patlama. | Open Subtitles | اكيد,جرائم قليلة واثنين من الانفجارات الجميلة. |
100 milyon yil kadar süren ilk safhalarinda merkezi bir patlama yasayabilirler. | Open Subtitles | خلال ال 100 مليون سنة الأولى، قد تنفجر نواتهم. |
Görgü tanıkları 30'lu yaşlarda Ortadoğulu bir adamın arabasını kafenin yanına park ettikten sonra aniden bir patlama olduğunu söylediler. | Open Subtitles | في متوسط العمر, توجه إلى المقهى و انفجرت السيارة فحسب |
Meslektaşlarımdan üç tanesi beni patlama seslerinden başka bir şey duymadığım bir açık hava saldırı sahasına götürecek kadar ileri gittiler. | TED | ثلاثة من زملائي تمادوا لدرجة أنهم ذهبوا بي إلى منطقة قصف جوي مفتوح حيث يكون صوت الإنفجارات الشيء الوحيد الذي اسمعه. |
Bu garip. Eminim bu şey bir patlama için geri sayıyordu. | Open Subtitles | هذا غريب أنا واثق أن هذا عد تنازلي لنوع من المتفجرات |
patlama esnasında köprü üzerindeydim. | Open Subtitles | هذا تسبب بوجودي على سطح السفينة عندما انفجر اليخت. |