ويكيبيديا

    "peşine" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • خلف
        
    • وراء
        
    • مطاردة
        
    • ملاحقة
        
    • خلفك
        
    • بملاحقة
        
    • خلفه
        
    • يلاحق
        
    • لمطاردة
        
    • يطارد
        
    • أثر
        
    • للبحث
        
    • تطارد
        
    • تلاحق
        
    • تتبع
        
    Beni yok etmek istiyor, bu yüzden arkadaşlarımın peşine düştü. Open Subtitles إنها تريد تدميري لذلك قامت بالذهاب خلف أصدقائي للقيام بذلك
    Evet ama neden bir şeytan ruhsuz birinin peşine düşsün ki? Open Subtitles أجل, لكن لما قد يسعى شيطانٌ خلف رجل من دون روح؟
    Birinin, ailendeki aptal birinin peşine takılması hoşuna gider mi? Open Subtitles كيف تحب ان يسعى شخصاً وراء شخص غبي من عائلتك؟
    Eğer bir iz bulurlarsa, tamamen benim hayalim olan bir adamın peşine düşecekler. Open Subtitles لو أقتفوا اية حسابات فسينتهى بهم الحال الى مطاردة وهم من نسج خيالى
    Akademi ödüllü aktör Jerry Smith, bir kriz geçirdikten sonra polisler, yavaş hızda bir takipte aktörün peşine düştü. Open Subtitles الفائز بالجائزة الأكاديمية، الممثل جيري سميث تطارده الشرطة في ملاحقة تتسم بالبطئ بعد تعرضه لما يبدو أنه إنهيار عصبي.
    Patronum beni senin peşine yolladı çünkü tanıdık yüzün işleri hızlandıracağını düşünüyor. Open Subtitles رئيسي أرسلني خلفك لأنّه يظن أنّ وجها مألوفا سيساعد على تسريع الأشياء.
    Söyle. Bana katılmasını istiyorum ama o kötü adamların peşine düşüyor. Open Subtitles أريده أن ينضم إلي، لكنه لا يستمر دائماً بملاحقة الرجال السيئين
    Hayır, onun istediği, onun peşine düşmen. Öl ya da öldür. Open Subtitles لا، بل هو يريدك أن تسعى خلفه إمّا تقتل أو تُقتل
    Ben de sana birinin peşine düşeceksen yıksan iyi edersin demiştim. Open Subtitles وانا اخبرتك اذا ذهبت خلف احدهم من الافضل ان تطيح بهم
    Ben de sana birinin peşine düşeceksen yıksan iyi edersin demiştim. Open Subtitles وانا اخبرتك اذا ذهبت خلف احدهم من الافضل ان تطيح بهم
    - Onun şey olduğunu sanmıyorsun ya. - Adam Bayan Bellane'in arkadaşı ve Cost o kekin peşine karnı acıktığı için düşmemişti. Open Subtitles انه صديق السيدة بيلانى, ان كوست لم يسعى خلف الكيكة لأنه جائع,
    Haydi peşine takılalım şunun. Bay neşeli, tam yol ileri. Open Subtitles لننطلق خلف الهدف مستر ميرى إبدأ سرعة الهجوم
    Hiç, bu işleri bırakıp, hayallerinin peşine düşmeyi düşünmedin mi? Open Subtitles هل فكرت بأن تتخلي عن كل شئ وتسعي وراء حلمك؟
    Önce başkanlığa aday olanların peşine düşüyor, sonra binaları yakmaya başlıyor. Open Subtitles بداية سعى وراء مرشحين العُمودية وثاني ما نعرفه هو حرق المباني
    Sürüm telef olurken, kanun kaçaklarının peşine düşemem. Open Subtitles لا يمكنني مطاردة الفارين من العدالة قطيعي يفنى
    Bizi yanlışlıkla tam anlamıyla paha biçilmez bir nesnenin peşine taktığını mı? Open Subtitles انه بدون قصد وضعنا فى ملاحقة غرض الذى حرفيا لا يُقَدر بثمن؟
    Boone, Chanel benim en iyi arkadaşım ve eğer onu ve Kappa Ev'ini rezil edersen senin peşine düşerim, anlıyor musun? Open Subtitles بون ، شانيل صديقتى الأفضل وإذا قُمت بإختيار أن تجلب العار على منزل كابا سأسعى خلفك ، هل فهمت هذا ؟
    Organizasyonun peşine mi düşeceksiniz? Open Subtitles ماذا ستفعل الان؟ هل ستستمر بملاحقة المنظمة؟
    peşine düşecek başka bir herif buldu ve onun peşine düştü. Open Subtitles وجدت شخصاً آخر تطارده، وهي تسعى خلفه الآن
    Senin sayende, yaşamını senin gibi adamların peşine düşerek geçiren biri oldum. Open Subtitles بفضلك انت اصبحت شخصا يمضي باقي حياته يلاحق اشخاصا مثلك حتى النهاية
    Bu yüzden de şüphelinin peşine düştüm ve çağrı yaptım. Open Subtitles لذلك انا ذهبت لمطاردة المشتبه به وقمت بالتبليغ عن الامر.
    İnsanlar çok hırslı bir şekilde para peşine düştükleri zaman olan şey, onların hayatın gerçek temel zevklerini unutuyor olması. TED والذي يحدث عندما يطارد الناس المال بنهم، هو أنهم ينسون المتع الأساسية الحقيقية للحياة.
    Vampirlerin peşine düşmekten bahsediyorlardı. Open Subtitles إنهم يتحدثوا عن الذهاب إلى أثر مصاصي دماء
    Büyük asal sayıların peşine düşmekle ilgili, çok sevdiğim bir şey varsa o da onları araştıran gelmiş geçmiş büyük matematik dehalarıdır. TED ومن الأمور حول البحث عن الإعداد الأولية الضخمة هو أنا أحب كثيراً بعض العقول الرياضية الكبيرة الذي قضى وقته كله للبحث.
    Saatte 150 km hızla giderken polisleri aptal yerine koyarak peşine taktın. Open Subtitles أخذت ثلاثة عناصر من القانون تطارد شبحاَ بسرعة 100 ميل في الساعة
    Ne idüğü belirsiz bir fantezi futbolcunun peşine düşmeye değen neydi? Open Subtitles هل تُريد أن تقول لنا لما تلاحق شخص لا يُذكر ؟
    Otobüsdeyken, parmaklarınla kulaklarını tıka yoksa güzel bir sesin peşine takılır, kaybolursun. Open Subtitles على متن الحافلة، ضع أصابعك في أذنيك أو سوف تتبع صوت جميلة وتضيع

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد