Rahatsız ettiğim için üzgünüm, efendim. Bu insanları tanıyor musunuz? | Open Subtitles | أعتذر عن إزعاجك يا سيدي، لكن هل تعرف هؤلاء الناس؟ |
Sarah, sevgilim Rahatsız ettiğim için üzgünüm, tatlım ama Donna Hayward burada. | Open Subtitles | "ساره" يا عزيزتي، آسف على إزعاجك يا حبيبتي ولكن "دونا هايوارد" هنا |
Sizi Rahatsız ettiğim için özür dilerim. | Open Subtitles | آسف بشدة على الإزعاج في هذه اللحظة الرقيقة، |
Sizi bu saatte Rahatsız ettiğim için özür dilerim. Eşinizi görebilir miyim? | Open Subtitles | مرحبا، آسف على ازعاجك في هذا الوقت المتأخر هل يمكنني رؤية زوجتك؟ |
Rahatsız ettiğim için özür dilerim. İbrahim'le konuşabilir miyim? | Open Subtitles | أعتذر على إزعاجكِ هل يمكنني الحديث مع ابراهيم؟ |
Rahatsız ettiğim için üzgünüm efendim ama Dr. Stevens sizden aci yardım bekliyor ve gelmenizi istiyor. | Open Subtitles | آسف علي إزعاجك لكن الدّكتور ستيفينس موجود بالطوارئ وطلب مساعدتك |
Rahatsız ettiğim için üzgünüm. Siz Absolut Hunk'mısınız? | Open Subtitles | أنا آسف على إزعاجك ولكن هل أنت المثير المطلق؟ |
Hayır. Rahatsız ettiğim için üzgünüm. Balayınıza dön. | Open Subtitles | لا, أنا آسفة على إزعاجك عودي إلى شهر عسلك |
Sabah sabah Rahatsız ettiğim için üzgünüm, hanımefendi. | Open Subtitles | عذراً علي إزعاجك في هذا الوقت المبكر يا سيدتي |
Sizi Rahatsız ettiğim için özür dilerim, Kraliçem. Acil bir rapor aldık. | Open Subtitles | أعتذر عن إزعاجك يا مليكتي، تلقينا تقريراً عاجلاً. |
Gecenin bu saatinde Rahatsız ettiğim için üzgünüm. Yardımınıza ihtiyacımız var. | Open Subtitles | نحن آسفان على إزعاجك في هذا الوقت المتأخر من الليل لكننا نحتاج لمساعدتك |
Rahatsız ettiğim için bağışlayın. Kapat şu kapıyı donuyoruz burada! Tamam anne. | Open Subtitles | أسفة على الإزعاج إغلق الباب , الطقس بارد |
Evet, ama sizin zaten pencereniz varmış, Rahatsız ettiğim için özür dilerim. | Open Subtitles | أجل, لكن يبدو أن لديك نافذةً هنا، لذا أعتذر عن الإزعاج. |
Ah, Rahatsız ettiğim için özür dilerim. Canınızı sıkmak istememiştim. | Open Subtitles | اوه ، آنا آسف على الإزعاج لم أقصد مضايقتك |
Böyle erken saatte Rahatsız ettiğim için üzgünüm Bay Newland ama sizi görmem gerekiyordu. | Open Subtitles | اسفة على ازعاجك مبكرا هكذا يا سيد نيولاند ولكن, كان يجب ان اراك. |
Rahatsız ettiğim için üzgünüm, Ben yöneticinin binasındanım, | Open Subtitles | آسف على ازعاجك يا آنستي أنا من مكتب مدير المبنى |
Evde Rahatsız ettiğim için üzgünüm ama ruhsal bir acil durum sözkonusu, | Open Subtitles | آسفة على إزعاجكِ في البيت لكن هذه حالة طارئة روحية |
Dediğini anladım. Rahatsız ettiğim için kusura bakma. | Open Subtitles | لا ، استلمت غازاتك اسف على أزعاجك |
Meşgulken sizi Rahatsız ettiğim için üzgünüm. | Open Subtitles | آسف على إزعاجكم بينما أنتُم مشغولونَ جدًا. |
Bayan Baily, Rahatsız ettiğim için affedin ama oğlunuza yardım etmeye çalışıyoruz. | Open Subtitles | سيدة بيلي انا حقا اسفة لإزعاجك لكني حقا احاول ان اساعد ابنك |
Geç saatte Rahatsız ettiğim için üzgünüm ama yardımın gerekiyor. | Open Subtitles | أعتذر أنى أزعجتك فى مثل هذة الساعة ولكننى أحتاج إلى مساعدتك |
Burada Rahatsız ettiğim için üzgünüm, ama pek evde olmuyorsunuz. | Open Subtitles | بأي حال آسف على مضايقتك فلم تكن في المنزل كثيراَ |
Sizi Rahatsız ettiğim için özür dilerim ama az önce haber aldım. | Open Subtitles | أنا آسفة على إزعاجكَ ، لكنـّي وصلني خبر. |
Rahatsız ettiğim için kusura bakma. Bunları... Bunları evde unutmuşsun. | Open Subtitles | آسف لازعاجك تركتِ هذه في المنزل اعتقدتُ أن أسلمهم لك |
Rahatsız ettiğim için üzgünüm, efendim, fakat ateş açıldığı ihbarını aldık. | Open Subtitles | اسفة على الازعاج سيدي لكن هناك تحذير عن سماع طلقات نارية |
Sabahın bu saatinde Rahatsız ettiğim için özür dilerim. | Open Subtitles | آسف لإزعاجكِ في هذه الساعة المبكرة . من الصباح |
Oh, evet. Seni evinde Rahatsız ettiğim için özür dilerim ama konu biraz acil. | Open Subtitles | أجل ، فأنا اسف لأزعاجك فى منزلك فهذا الأمر عاجل |
Rahatsız ettiğim için üzgünüm. Misafiriniz var, anlıyorum. | Open Subtitles | ، أكره أن أزعجك يا سيدي . أرى أن لديك رفقة |