ويكيبيديا

    "ramak" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • كاد
        
    • القرب
        
    • مقربة
        
    • قاب قوسين
        
    • فركة كعب
        
    • اقتربنا كثيراً
        
    • على شفا
        
    • بوصات من
        
    • بعد شبر
        
    Sokağa çıkmasına engel olamayıp dondurmacı arabasının çarpmasına ramak kalmasına neden olan benim. Open Subtitles أنا التي جعلته يخرج إلى الشارع و كاد أن يصطدم بعربة أيس كريم
    iki gun once adamimin Castello'nun kostebegini ogrenmesine ramak kalmis. Open Subtitles و كما قلت منذ يومين رجلي كاد أن يكتشف من هو جاسوس كاستيلو
    Ama en azından pişman olacağım bir şey yapmadım. Cücelerimi ona göstermeme ramak kalmıştı. Open Subtitles لكن على الأقل، لم أحرج نفسي، كنتُ بهذا القرب لأُريه تماثيلي..
    Benim kötü zamanda gelecek haberi kaldıramayacak raydan çıkmasına ramak kalmış bir kaçık olarak mı düşündün? Open Subtitles و الذي كان على مقربة من تفجير القضبان اذا ما سمع خبر واحد سئ؟ ؟ أنا فقط لا أحب أن أعلن عن حياتي الشخصية
    Seni bir kalemde silmeme ramak kalmıştı. Open Subtitles لقد كٌنتٌ قاب قوسين أو أدني من حذفكِ من حياتي
    Joy bir daire tutmuştu. Gitmesine ramak kalmıştı. Open Subtitles جوي لديها شقة على بُعد فركة كعب.
    - Amacımıza ramak kaldı. O Ork pisliği buralarda bir yerde. Open Subtitles اقتربنا كثيراً ذاك (الأورك) الوغد بالداخل
    veya bıçağı parmağına düşürmesine ramak kalan garson da değildi. Open Subtitles أو من قبل ذلك النادل الذي كاد يسقط سكيناً على معصمها
    Gerçekleşen uygunsuz olayı telafi etmesine ramak kalmıştı. Open Subtitles كاد يعوض عن منعطف حرج بشكل لا يصدق أخذت الأمور في وقت سابق.
    Teşekkürler çocuklar, ramak kalmıştı. Open Subtitles شكراً يا شباب .. لقد كاد يوشك ان يفعلها
    Diğer bir deyişle aynı annende olduğu gibi ramak kalmıştı. Open Subtitles أو بتعبير آخر كان سيكون مثل والدتك "شئ كاد أن يحدث"
    Birkaç kez Ralph'ın kendini öldürmesine ramak kaldı. Open Subtitles كاد رالف أن يقتل نفسه عدة مرات
    Kazanmama ramak kalmıştı ama müvekkilim son anda korkup anlaşmaya vardı. Open Subtitles كنت بهذا القرب من الظفر بها, ثم عميلي خائف و عمل تسوية
    Yanlış iliklenmiş gömleğini yırtıp ters giydiği çamaşırını indirmene ramak kalmıştı. Open Subtitles لم أحتج لمساعدتك أنتِ كنتِ بهذا القرب أن تمزقي قميصة المزرر بشكل خاطيء
    Mezuniyete ramak kalmışken emirlere karşı mı gelelim? Open Subtitles وإنتهاك الأوامر هو على قدر هذا القرب من التخرّج؟
    Benim kötü zamanda gelecek haberi kaldıramayacak raydan çıkmasına ramak kalmış bir kaçık olarak mı düşündün? Open Subtitles و الذي كان على مقربة من تفجير القضبان اذا ما سمع خبر واحد سئ؟
    Dinle ufaklık, polisi çağırmama ramak kaldı. Open Subtitles اسمعي, يا فتاة، أنا على مقربة من الإتصال بالشرطة.
    Geçenlerde ölümle sonuçlanmasına ramak kalan bir sauna vakası yok muydu? Open Subtitles إنتظر .. ألم تكن هناك حادثة غرفة البخار وكانت على مقربة الموت؟
    Seni öldürmesine ramak kalmış adamın. Open Subtitles ذلك الرجل كان قاب قوسين أو أدنى من قتلك.
    Ve senden kurtulmak için elimdeki küçük güce başvurmama ramak kalmış durumda. Open Subtitles وأنا قاب قوسين او ادنى لاستخدام مهما كانت قوة قليلا لدي في هذا الموقف للتخلص منكم.
    Gitmesine ramak kalmıştı. Open Subtitles تبعد فركة كعب من هنا.
    Bitirmeye ramak kalkmıştı, Linc. Open Subtitles اقتربنا كثيراً من النهاية يا (لينك)
    Okulun en havalı çocuklarından biri olmasına ramak kalmıştı. Open Subtitles كان على شفا كارثة،قبل أن يصبح من الطلاب المحترمين
    Temiz bir kaçışa ramak kalmıştı. Open Subtitles لقد كنت على بعد بوصات من مخرج التنظيف
    - Bu karisikliktan sonra da kovulmana ramak kaldi. - Tamam, dinleyin. Open Subtitles ـ وبعد هذه الفوضى، أنّك على بعد شبر واحد من الطرد ـ حسناً، اسمع

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد