ويكيبيديا

    "romantik bir" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • رومانسي
        
    • رومانسية
        
    • رومنسية
        
    • الرومانسية
        
    • شاعري
        
    • رومنسي
        
    • الرومانسي
        
    • على ضوء
        
    • شاعرياً
        
    • شاعرية
        
    • ورومانسي
        
    • عاطفية مع
        
    • عاطفيّة
        
    • الرومنسية
        
    • بعلاقة عاطفية
        
    Tabii dipnot, çok romantik bir filmdi, tekrar izlememi sağladığın için teşekkürler. Open Subtitles ،ملاحظة: ذلك كان فيلم رومانسي رائع شكراً لأنك جعلتيني أشاهده مرة أخرى
    Oraya gidip ona romantik bir çıkma teklifi etmeyi düşünüyorum. Open Subtitles أنا على الوشك الذهاب إليها ودعوتها للخروج في موعد رومانسي.
    Şey, önceleri Patina'yı düşünüyordum, ve sonra Ivy aklıma geldi ve sonra biraz daha romantik bir yer düşündüm. Open Subtitles حسناً ، فكرت أولاً في باتينا ثم فكرت في ليفي ثم فكرت في مكان به رومانسية أكثر ، كمنزلي
    romantik bir ilişki komplonun kanıtı değildir ama alakasız da değildir. Open Subtitles حسنٌ , علاقةٌ رومنسية ليست دليلاً على المؤامرة، لكنّها لها صلة.
    İki kişi birbirinden hoşlanıyorsa romantik bir jest işe yarayacaktır. Open Subtitles إن كان كلا الشخصين ميّالين لبعضهما ففرضية الرومانسية الكبيرة ستنطبق
    Ay, müthiş, gizemli ve romantik bir şeydi, orada gökyüzünde ne kadar istersen iste, asla ulaşamayacağın bir yerde asılı dururdu. Open Subtitles كان القمر بمثابة شيء شاعري جميل غامض يتدلى في السماء لا يمكن بلوغه مهما اشتهى المرء ذلك.
    Ya romantik bir kitapsa ya da ikisinin çerçeveletilmiş bir fotoğrafıysa. Open Subtitles ماذا لو أنها كتاب رومنسي أو ,انها صورة لأثنينهما في أطار؟
    Biliyor musun, eskiden tüm bunların romantik bir saçmalık olduğunu düşünürdüm. Open Subtitles أتعرفين , كنت أظن بأن هذا يبدو كنوع من الهراء الرومانسي
    Ama tatlım biraz daha romantik bir şey düşündün mü ki? Open Subtitles اجل يا عزيزي ولكن هل فكرت ان تقوم بشيء رومانسي اكبر؟
    Bir gece çift, romantik bir akşam yemeği için birlikte dışarı çıktı. TED وفي ليله من الليالي, خرجا لتناول عشاء رومانسي
    Ancak madem şimdi evlilik romantik bir düzenleme, aldatma bizim duygusal güvenliğimizi tehdit ediyor. TED لكن الآن الزواج هو ترتيب رومانسي الخيانة تهدد أمننا العاطفي
    Biliyorsun Jane... ben romantik bir insan falan değilim... ama bu işi başarıyla tamamlarsak... benim için bir şans olabilir mi? Open Subtitles تعلمين جين انا لست رومانسي ولكن اذا عدينا هذا حسنا
    O gece, anneniz ve ben, yeni hayatımıza başlayışımızı kutlamak için romantik bir akşam yemeğine çıktık. Open Subtitles تلك الليلة، أمكم وأنا ..خرجنا في مساء رومانسي للاحتفال ببداية حياتنا الجديدة
    Ya da Altın Geçitli Köprü altında mükemmel romantik bir şeyler olur. Open Subtitles أو إنه يمكن أن يؤدى إلى أكمل لحظة رومانسية تحت جسر جولدنج
    Büzüşmüş bir penisin ucundan sarkan deniz yosunundan daha romantik bir şey yoktur. Open Subtitles لا يوجد شيئ أكثر رومانسية من طحل بحريي عالق بقضيب ذابل و بارد
    Zaman geçtikçe Sonia ve ben romantik bir ilişkinin içinde bulduk kendimizi Open Subtitles بعد مرور 3 شهور على عملها بدأت أنا وسونيا فى علاقة رومانسية
    Bu gerçekten olaylara tatlı ve romantik bir bakış açısıydı. Open Subtitles يا لها من رؤية جميلة، و رومنسية للأشياء.
    romantik bir şekilde, Afrika'daki her fakir köylünün bir girişimci olduğu fikrine sabitlenmişiz. TED يبدو أننا نركز اهتمامنا على هذه الفكرة الرومانسية التي جعلت كل الفلاحين الفقراء في أفريقيا رواد أعمال.
    Marge'ın ev sahibi ben olsaydım, boruları tamir ederdim ve çiçeklerle duş alırdım ve onu güneydeki denizlere romantik bir kaçışla götürürdüm ve asla geri dönmezdim. Open Subtitles لو كانت مارج مستأجرة عندي لأصلحت الانابيب ووضعت ورداً بالحمام ولأخذتها لمكان شاعري كالبحر الجنوبي ولما عدت أبداً
    Bir kitapta romantik bir yazı ve bir şampanya tıpası buldun. Open Subtitles حسناَ لديك وصف رومنسي على كتاب وسدادة غطاء شمبانيا
    Geçmişinde karanlık, romantik bir sır saklıyor olduğunu sanmıştım. Open Subtitles إعتقدت بأنك قد تختفي بعض الاسرار الرومانسي المظلمة في ماضيك
    Beraberce mum ışığında romantik bir akşam yemeği yediniz? Open Subtitles أخرجتها وتعشيتم على ضوء الشموع فى رومانسيه؟
    Neden gidip birkaç şey almıyorum da, güzel, romantik bir akşam yemeği yemiyoruz? Open Subtitles سأذهب لشراء بعض البقالة لأعد عشاءاً شاعرياً
    Ve çok romantik bir gecede kendi karmaşalarımla salsa yapabilirim. Open Subtitles و في أمسية شاعرية بحق للنفس فأنا أقوم برقص السالسا مع حيرتي
    Seni çok lüks ve romantik bir yere yemeğe götüreyim, sadece ikimiz. Open Subtitles ٍٍٍٍٍٍسآخذك إلى مكان فخم ورومانسي للعشاء فقط الإثنان منا
    Lynn Dempsey'le aranızda romantik bir ilişki mi vardı Bay Hill? Open Subtitles كنت في علاقة عاطفية مع الانسة ديمبسي اليس كذلك سيد هيل؟
    Hayatımızın Günleri'nde romantik bir öykü verdiler. Open Subtitles سيمنحونني قصّة عاطفيّة في مسلسل دايز أوف أور لايفز.
    Şimdi müsaade edersen babanla birlikte kendimizi romantik bir fanteziye kaptırmaya çalışıyoruz. Open Subtitles أنا ووالدك نحاول نسيان أنفسنا في هذه المخيلة الرومنسية
    Geçen gün, bana, romantik bir ilişki içinde olduğunuzu söylediniz. Open Subtitles بذلك اليوم أخبرتماني بأنكما منخرطان بعلاقة عاطفية مع بعضيكما

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد