ويكيبيديا

    "söz verdiği" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • وعد
        
    • وعدني
        
    • وعدك
        
    • أني حُرمتُ
        
    • وعدنى
        
    Kanaatimce cinayete saplantısı öylesine güçlü ki, söz verdiği şekilde davranmak zorunda. Open Subtitles برأيي أن هوس القاتل قوي جداً لدرجة أنه سيحقق ما وعد به
    Saddam Hüseyin'in savaşların anası olacağına söz verdiği savaş için. Open Subtitles لمعركة وعد بها صدام حسين أنها ستكون أم كل الحروب
    İçkimi patronunuzun söz verdiği aralıklarda alsaydım hatta patronunuza ulaşabilseydim ki kendisi iş yapmayı günlerce kaybolmak sanıyor bu konuşma yapıImadı ve ben de... Open Subtitles لو حصلت على الخمر في الوقت كما وعد سيدك إذا, في الحقيقة تمكنت من الوصول إليه والذي يبدو أنه يعتقد أننا في عملية تجريبة
    Benim için güzel olan parçası telefonun çaldığı ve Çinli adamın yarın gelip paketi alacağına söz verdiği zamandı. Open Subtitles العظمه فيه بالنسبه لي عندما رن جرس التليفون و الرجل الصيني وعدني انه سوف يأتي و يأخذ حمولته غدا
    söz verdiği sayıdan iki oy geride kalan bir bayana bakıyorsun. Open Subtitles انت تنظر لأمرأة على بعد صوتين من وعدك لها.
    "Kavalcının bana da söz verdiği... Open Subtitles * لا أٌصدقُ كيف أني حُرمتُ *
    Karısına, onu dansa götüreceğine söz verdiği için üç gün boyunca patlak bir apandisle dolaşmıştı. Open Subtitles لقد ظل يحوم حول المكان وبكل اندفاع لمدة 3 أيام لأنه وعد زوجته باصطحابها لساحة الرقص
    Ama toprak Tanrı'nın söz verdiği gibi önlerinde uzanıyordu. Open Subtitles و مع ذلك بدأت الأرض تتضح أمامهم كما وعد الرب
    Sovyetler listeyi ele geçirirse en az Barley'nin Dante'ye söz verdiği kadar pazara çıkmış olacağız yani Open Subtitles لو ان السوفيت حصلوا على القائمه فسيكون علينا بالمقابل ان ننشر المذكرات طبقا لما وعد به بارلى دانتى
    Bana söz verdiği halde. Yalan söyledi. Open Subtitles أبي أرسلك بعد أن وعد أن أعمل هذا لوحدي,كذب
    Tanrının, söz verdiği gibi bir gün döneceği korkusuyla, köylüler eşiği geçmeyi reddetti. Open Subtitles رفض القرويون تخطي عتبته خشية عودة الإله ذات يوم كما وعد
    Kabul etmezsek İngiliz kabinesinin söz verdiği tehdit buydu. Open Subtitles التهديد كان وعد .. الوزارةالبريطانية. إذالمنصدّقعلى هذه المعاهدة.
    Salazar'ın söz verdiği reformlara engel olmak için. Open Subtitles وهذا لتهديد سالازار وحكومته من إجراء تلك الإصلاحات التي وعد بها نحن لا
    Joe'nun söz verdiği kazançları diğer fonlarla ödedik. Open Subtitles دفعنا العائدات التي وعد بها جو بأموال أخرى
    Bizi kavuşturur mu? Ya da söz verdiği gibi özgür kılar mı? Open Subtitles هل سيوحدنا من جديد، أو نصبح أحراراً كما وعد ؟
    6 yıl önce söz verdiği balayına götürmemiş kızı. Open Subtitles لمْ يذهبا أبداً لشهر العسل الذي وعد به قبل ست سنوات.
    Ah evet, orada şu an kocaman bir kitaplık var, birinin geri göndereceğine söz verdiği. Open Subtitles اه , نعم , حيث أخزن مؤقتا رف كتب عملاق شخصا ما وعد اننا سنعيدها
    Bir neden söylemedi, sadece söz verdiği tahıla sahip olmadığını söyledi. Open Subtitles لم يعط سببا، لكنه يزعم فجأة انه ليس لديه القمح الذي وعد به
    Tek bildiğim; bana o elbise konusunda indirim yapmaya söz verdiği. Open Subtitles كل ما أعرفه هو أنه وعدني بخصمٍ على ذلك الفستان
    Beni önümüzdeki filminde hobit yapacağına söz verdiği sürece alabilir. Open Subtitles سنعيده له إن وعدني بأن أمثل دور الهوبيت في فيلمه القادم
    Green'in sana söz verdiği bir saniyede yapılabilir. Open Subtitles بماذا وعدك الأخضر ؟ يمكنك التراجع عنها
    "Kavalcının bana da söz verdiği... Open Subtitles * لا أٌصدقُ كيف أني حُرمتُ *
    Kralın söz verdiği adamlar? Open Subtitles واين الرجال لقد وعدنى الملك

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد