ويكيبيديا

    "sıkışıp" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • عالقاً
        
    • عالقة
        
    • عالق
        
    • عالقين
        
    • علقت
        
    • عالقا
        
    • علقنا
        
    • محصور
        
    • محاصرة
        
    • تعلق
        
    • نعلق
        
    • يعلق
        
    • حبيسة
        
    • علق
        
    • محاصر
        
    İşimi seviyorum ama sıkışıp kalmanın ne demek olduğunu biliyorum diyelim. Open Subtitles لنقل أنّني أحبّ وظيفتي ولكنّ أعرف ماهية الشعور بأن تبقى عالقاً
    Andy, çok isterdim ama kızlar hala hasta yani burada sıkışıp kalmış durumdayım. Open Subtitles او اندي، يا ريت بس بناتي على طول مرضانات لذا انا عالقة هنا
    ve üçüncüsü: penceresindeki çubuklara sıkışıp kalmış gizemli bir yabancı. TED والثالثة: كائن غريب غامض عالق والقيام بالضغط على قضبان النافذة.
    Dört binden fazla canlı zihin veri çekirdeğinde sıkışıp kaldı. Open Subtitles قاعدة البيانات أكثر من أربعة آلاف عقل حي عالقين داخلين
    Cereyanlar şehrin duvarları arasında sıkışıp kalıyor ve gökdelenlerin üzerinden geçip iniyor. Open Subtitles المشاريع علقت داخل اسوار المدينة ثم مقلاع صعودا و على ارتفاعات عالية.
    Baksana, arka koltukta sıkışıp kalan benim. Open Subtitles مهلا، أنا واحد عالقا في المقعد الخلفي هنا.
    Benimle beraber bu hayalet dünyasına sıkışıp kalırsan mı diyorsun? Open Subtitles هل تقصدين ماذا لو علقنا هنا معا فى عالم الاشباح؟
    İşin aslı, annemin öldüğü geceden beri tek bir yere sıkışıp kalmışım. Open Subtitles ‫الحقيقة انه منذ وفاة والداتى, ‫كنت عالقاً فى مكان واحد,
    Bu gezegende uzun zamandır sıkışıp kaldım, hep kurtulduğumu hayal ediyordum. Open Subtitles لقد كنت عالقاً فى هذا الكوكب منذ وقت بعيد أحلم بالخروج منه
    Bu da, ikinci oyuncunun da Teal'c ile beraber orada sıkışıp kalması için yüksek risk anlamına geliyor. Open Subtitles وهو ما يعني أن فرصة جيده للاعب الثاني ظان يبقى عالقاً مع تيلك
    Tam şimdi olmuşken, şu salak kavanoz yüzünden burada sıkışıp kaldım. Open Subtitles و أخيراً أنا جزءٌ من حدث الآن ولكنني عالقة بسبب مرطبان
    Kurumlarımız ve liderlerimiz hayattan yoksun, vizyondan yoksun ve ruhtan yoksun bu ezber ve üstünkörülük paradigmasında sıkışıp kaldılar. TED هنا حيث تكون مؤسساتنا وقيادينا عالقة في نموذج روتيني حفظوه عن ظهر قلب، خال من الحياة ، خال من الرؤيا وبدون روح.
    Eski dünyada bir takım bilimsel araştırmacılarla yine anlaşılması güç ifadeleri tartıştığım bir odada sıkışıp kalmıştım TED كنت ما أزال عالقة في العالم القديم لحفنة من العلماء يجلسون معا في غرفة ويقومون بإصدار بيان آخر غامض.
    Hepiniz mezunlar toplantısına gidiyorsunuz ben de gözcülükte sıkışıp kalıyorum, öyle mi? Open Subtitles يمكنكم جميعاً الذهاب إلى حفل جمع الشمل وأنا عالق في دورية بلهاء؟
    Kaybeden bu herif sızlanıp duruyor sıkışıp kalmış çünkü öyle olmak istiyor çünkü bir an olsun geçmişten kurtulamıyor. Open Subtitles ذلك الرجل تائه وهو يتاؤه حيال ذلك إنه عالق فحسب لأنه يريد ذلك لانه لايستطيع تخطي تلك اللحظة اللعينة
    Ama aslında, evlenene kadar bir bekleme salonuna sıkışıp kalırız. Open Subtitles لكن، حقاً، نحن عالقين في غرفة الإنتظار إلى أن نتزوج
    Sonra ben gideceğim bakarsın koca götlü yaşlı sıkışıp kalır onun arkasında hapsolmak istemem. Open Subtitles سأمر بعدك حتى اذا علقت السيدة البدينة لن أبقى خلفها
    Bütün gün orada sıkışıp kalmak mı istiyorsunuz? Open Subtitles ماذا , اتريد ان تبقى عالقا هنا طول اليوم؟
    - Burada sıkışıp kaldık. - Yakınmayı bırak. Open Subtitles لا أصدق إننا علقنا هنا لا تكُونُ مثل خنفساء الموتِ
    Ama birkaç yıldır ikisinin arasında sıkışıp kaldım. Open Subtitles و لكن ونوعاً ما أنا محصور في المنتصف منذ بضعة سنوات
    Şu anda, kendi yarattığın hayal dünyasında sıkışıp kalmış bir haldesin. Open Subtitles الأن،أنتِ محاصرة فى. عالم خيالى ، قُمتِ بخلقه.
    Bana baksana. Hayatının geri kalanında bu cehennem deliğinde sıkışıp kalmak mı istiyorsun? Open Subtitles هل تريد أن تعلق طيلة حياتك في بؤرة الجحيم هذه؟
    Öz güven olmadan sıkışıp kalırız sıkışıp kaldığımızda ise başlayamayız bile. TED فبدون ثقة نكون عالقين وعندما نعلق فإننا لا نستطيع حتى أن نبدأ
    Genelde makine kazalarında görülür bir eklemin sıkışıp döndüğü gibi. Open Subtitles عادة ما ترى هذا في حوادث الآلات مثل ان يعلق طرف في شيء ويلتوي
    Hali hazırda büyük zorluklar çekiyoruz ve bir gezegende yaşayan canların hepsi, o gezegene sıkışıp kalmış vaziyettedir. TED نحن نواجه صعوبات كبيرة في هذه اللحظة وأي مخلوقات تعيش على كوكب ما فهي حبيسة فيه
    Bunu fark ettiğimde, ...varoşlarda sıkışıp kalan sadece ben değildim. Open Subtitles حينها ، استوعبت ،انه ليس انا فقط من علق بالضواحي
    Bu yüzden, daha sıcak olan sıvı içerisinde bir gaz kabarcığının oluşması ama katılaşmış yüzeyde sıkışıp kalması mümkündür. Open Subtitles لذا من المعقول أن فقاعة غاز يمكن أن تشكل في سائل أدفأ لكنه يبقي محاصر تحت سطح صلب

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد