ويكيبيديا

    "sınırları" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • حدود
        
    • الحدود
        
    • نطاق
        
    • الخطوط
        
    • حدودك
        
    • حدودها
        
    • الحد
        
    • حدوده
        
    • قيود
        
    • القيود
        
    • حدودا
        
    • حدودهم
        
    • حدودي
        
    • محدودة
        
    • حدوداً
        
    Gerçekten ama gerçekten kurtulmak istediklerinde Jim Crow South'dan ABD sınırları içerisinde mümkün olan en uzak noktaya, Alaska'ya gittiler. TED وحين رغبوا حقًا في الهرب بعيدًا، اتجهوا إلى ألاسكا، أبعد منطقة ممكنة داخل حدود الولايات المتحدة عن جنوب جيم كرو.
    PMS mitinin varlığını sürdürmesinin diğer bir nedeni, kadına özgü rolün dar sınırları. TED سبب اخر ل استمرار الخرافات لديها ما تفعله في حدود ضيقه عند الأناث.
    Ve bütün bu deneyleri tekniğimizin sınırlarını anlayana dek çözümledik, çünkü bu sınırları anlayınca, nereye kadar zorlayabileceğimizi öğreniriz. TED وقمنا بتحليل كل هذه التجارب حتى فهمنا فعلا حدود تقنياتنا وما أن فهمنا هذه الحدود فقد عرفنا كيف نوسعها
    Biz sınırları zorlamadık, sadece herkesin sandığından daha ileride olduğumuzu gösterdik. TED لم نتخطى الحدود, لكن اثبتنا اننا متقدمين على اي شخص اخر.
    Orada sarayın teknik danışmanı olarak çalıştı ve sınırları zorlamaya devam etti. TED وعِمل هناك كمستشار فني في القصر الملكي، واستمر دايدالوس في تخطّيه الحدود.
    Bölge sınırları boyunca yükselen Berlin Duvarı şehri ikiye bölüyordu. Open Subtitles على طول حدود القطاع ارتفع جدار برلين، قاسمًا المدينة لشطرين
    Kobay deneysel çevresindeki sınırları aşmaya teşebbüs ederse mekanizma ile davranışları düzeltilir. Open Subtitles إذا خرجت الحالة عن حدود نطاق الاختبار يقوم الجهاز بتعديل هذا التصرف
    Onaylı dükkanların sınırları dışında tıbbî marihuana satmak hâlâ yasak. Open Subtitles بيع الماريجوانا الطبية خارج حدود المتجر لا يزال غير قانوني
    Yönetmeliklerine göre şehir sınırları içerisinde yeteri kadar otel odası olmayabilirmiş. Open Subtitles وفقًا لقواعدهم لا يمكننا الحصول على غرف فندقية داخل حدود المدينة
    Erkek olmanın getirisiyle kime bakış attıysam cinselliğimin sınırları karşısında yelkenleri suya indirdi. Open Subtitles بقدر ما أنا رجل فكل شيء ألمحه يحبطني في حدود النشاط الجنسي الذكوري
    Kale duvarlarının sınırları kötü bir rüya gibi geride kalmıştı. Open Subtitles كما هي حدود جدران القلعة تتلاشي من خلفي كحلم مزعج
    İstismarcılar internet sitelerindeki kullanıcı sözleşmelerini okumuyor ve içerik coğrafi sınırları umursamıyor. TED لا يقرأ هؤلاء المعتدون اتفاقيات المستخدم للمواقع، والمُحتوى لا يحترم الحدود الجغرافية.
    Bu inanılmaz güç, insanları dönüştürmek, insanları eklemlemek, sınırları aşmak için topluca bir deneyimi paylaştıklarını hissetmeleri için kullanılabilir. TED هذه القوة المهدشة يمكن أن تستخدم لتغيير الناس ولربطهم سوياً، لتخطي الحدود وأن يشعر الناس بأن لديهم تجربة مشتركة.
    Bir kutu içinde bir bitki modellerken, aslında, sınırları nereye çizeceğimi bilirim. TED عندما أصمم نباتا في علبة ، حرفيا، وأنا أعلم أين أجعل الحدود.
    Ama kabul etmelisin ki son zamanlarda sınırları biraz kolay aşar olduk. Open Subtitles لكن عليّك أن تعترف إنّه تم تجاوز الحدود في الأوّنة الأخير ببساطة
    Senle Pope Oakland'daki sınırları ve dağıtımı belirlemeye yardımcı oldunuz. Open Subtitles أنت والبابا يُساعدُ على رَبْط سوية الحدود والتوزيع في أوكلند.
    Neden sınırları biraz zorlayıp onlara istediğimiz gibi bir gece yaşatmayalım? Open Subtitles لماذا لا نفسح الحدود قليلاً ونعطيهم ليلة نغض فيها أبصارنا عنهم؟
    Hiç suyu olmayan bir ülke, sınırları ötesinde neler olacağı konusunda endişelenmeli. TED ان بلد لايمتلك الماء يجب ان يقلق حول الاحداث خارج نطاق حدوده.
    Tez elden geri dönüş yapmasını ve sınırları zorlaması gerektiğini söyle. Open Subtitles اخبره اننا في حاجة الى تحول سريع ودفعه الى الخطوط الامامية
    Başkan'a, babama... burada ne olduğunu biliyorsun ve sınırları açıp haksız yere suçlananların ülkelerine dönmesine izin vermezsen bunu sana ve ABD'ye karşı kullanacağım. Open Subtitles الى الرئيس الى ابى انت تعرف ماذا يوجد هنا واذا لم تفتح حدودك
    Bu ülkeye nasıl bir zavallı düşünce hakim olmuş böyle bir kadın sınırları içinde kalacak ama bir erkek aç gözlü bir domuz gibi ortalıkta mı dolaşacak? Open Subtitles حتى يجبر المرأة على البقاء فى حدودها بينما يعطى الرجل الحق أن ينطلق مثل الكلاب المتوحشة؟ النظام.
    Her şey, hayatta kalacak,... ...kavga edecek, zihinsel sınırları zorlayacak... ...ve devam edecek güce sahiptir. TED شيء يدفع برغبتك الى البقاء الى الحد الاقصى .. يدفعك للقتال .. للتغلب على الصعاب الفكرية لكي تستمر بالمضي قدماً ..
    Bizi yerde tutan yerçekimi mi, tabiat mı yoksa hayal gücümüzün sınırları mı? Open Subtitles هل هي بسبب الجاذبية أم الطبيعة أم مجرد قيود خيالنا الذي تركنا فوق سطح الأرض
    Ancak gen sürücülerinin ayrıca bazı fiili sınırları var. TED ولكن للتعديل الجيني أيضاً بعض القيود الملموسة.
    Ama aşmamamız gereken sınırları aşarsak... Open Subtitles ..لكن لو كنا قد تخطينا حدودا لا يجب تخطيها
    Kaşmir'deki politik karışıklık yüzünden hem Pakistan hem de Hindistan sınırları kapattı. Open Subtitles الإضطراب في كشمير سبّب كلتا باكستان والهند لإغلاق حدودهم
    Sadece sana teşekkür etmek istemiştim, sınırları aştım ve bu yüzden beni kovdurabilirdin, ve sadece memnun olduğumu söylemek istedim. Open Subtitles أردت أن أشكرك. لقد تعديت حدودي و كان يمكنك أن تتركيهم يفصلونني. و أردت أن أقول أنني أقدِر لكِ هذا.
    sınırları bu kadar çizilmiş olan bir ilişki zamanla benim "tam macera" tanımıma uymuştu. Open Subtitles علاقة غراميّة محدودة بوضوح بالوقت والمساحة، وافقت تعريفي الخاصّ للمغامرة التامّة.
    Ama aşmamamız gereken sınırları aşarsak... Open Subtitles لكن إذا تخطينا حدوداً لايجب علينا تخطيها

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد