Başka yerimde de bebek saçı var, görmek ister misin? | Open Subtitles | أتعلم؟ حصلت على بعض من شعر الصغار أتريد رؤيته ؟ |
Ayrıca liseli kız saçı olan erkekler içindir. Bence sen mesajlaşmaktan utanıyorsun. | Open Subtitles | و الرجال الذين لديهم شعر مثل الفتيات المراهقات اعتقد انك ستتقبل المراسلة |
Sürüngen derisi ve memeli saçı, bilinen hiçbir hayvanda birlikte bulunmuyor. | Open Subtitles | إن قشور الزواحف و شعر الثدييات لا يتواجدان بأي حيوان معروف |
Bu adamın bol saçı var ama kırmızı leke ben bakarken bile büyüyordu. | Open Subtitles | هذا الشخص لدية الكثير من الشعر. ولكن هذة العلامة الحمراء كبرت عما شاهدتها |
Londra'nın tüm peruk üreticileri insan saçı bulabilmek için nereye gidiyor sanıyorsun? | Open Subtitles | اين كنت تعتقد بأن كل صناع الشعر المستعار في لندن يحصلون عليه؟ |
Mesela saçı kızıl gibiydi ama çok fazla kızıldı. | Open Subtitles | مثل، شعرها كان أحمر، لكنّه كان أحمر جدا صغير. |
Evet ve tabii ki Valkryie saçı oldukça değerli bir şey. | Open Subtitles | و على ما يبدو أن خصلات شعر الفالكري قيّمة بشكل جنوني |
Sahibinin gümüş saçı ve memeleri var diye sahip olmuyor değil. | Open Subtitles | فقط لأن سيدك يملك شعر فضي ونهدين لايعني أنه ليس سيدك |
Okula bir adam geldi, saçı boyalıydı ve annemi korkuttu. | Open Subtitles | أتى رجلٌ إلى المدرسة، ذا شعر مصبوغ وقد أرعب أمّي |
Evet kırp, kırp, kırp. Kardeşim Teddy'nin çok hoş saçı var. | Open Subtitles | ثم يترك الشعر يتدلى و يقص يقص يقص يقص كان لأخى تيدى شعر رائع |
- Düşürme! Düşürme! - Sende de sevgilinin saçı var mı? | Open Subtitles | لا توقعه، لا توقعه، هل لديك خصلة من شعر عشيقتك؟ |
Ve saçı uzun olduğu için görünmüyordu. | Open Subtitles | وعندما شعر صاحب الظل الطويل لا يمكنك رؤيتها. |
Ben de sadece saçı sakalı birbirine karışmış trolün tekiyim. | Open Subtitles | وأنا مجرد وحش يمتلك كمية كبيرة من الشعر في أذنه |
Onu berbere kadar takip ettim ve fazla saçı yok. | Open Subtitles | لقد لحقته للحلاق ، وهو لا يملك الكثير من الشعر |
Bir karşılaştırma yapabilmeniz için, insan saçı 50 mikron civarı. | TED | علي سبيل المقارنة، قطر الشعر البشري حوالي 50 ميكرون. |
Kısa olanı, saçı düzgün olan, bana yüklü bir bahşiş bıraktı. | Open Subtitles | الفتاة الأصغر، ذات تصفيفة الشعر المنمقة تركت لي بقشيشاً هائلاً. |
Çok korkmuş gibiydi, ve saçı bembeyazdı. | Open Subtitles | لقد كانت ملامحها تدل على خوف كبير، و شعرها أبيضٌ كلياً |
Fazla titiz görünmek istemem ama kırmızı halılı bir etkinlikte kasket saçı istemiyorum. | Open Subtitles | لا اريد ان اكون كالفتاة حيال هذا ولكني لا استطيع ان احضى بشعر الخوذه عندما تكون هناك سجادة حمراء |
Şampanya içiyor ve deniz mahsulü yiyor, saçı yıkanmış, dudakları kırmızı ve dişleri beyaz. | Open Subtitles | لقد شربت شامبانيا .. وأكلت أطعمة بحرية وشعرها مغسول وشفتيها باللون الأحمر |
Adamım kızıl saçı vardı. Kaşları yoktu ama her sabah onları boyardı. | Open Subtitles | لديه شعرٌ أحمر، ليس لديه حاجبان لكنه يرسمهما كل صباح. |
Angela, kurbanın saçı yüzünden Asyalı olduğunu söyledi. | Open Subtitles | أنجيلا قالت بأن شَعر الضحيّةَ مرشح لأن يكون آسيويا |
Saçları tıpkı köpek saçı gibi! Nasıl görünecek? | Open Subtitles | شعره كشعر كلب كيف بامكانه ان يرى ما على الارض ؟ |
Bu koşullarda, altın saçı, sesi ve davranışıyla Carlotta Adams, | Open Subtitles | وفى ظل هذه الظروف, قامت شارلوتا ادامز , بشعرها الذهبى, بتقليد صوتها, وطريقة تصرفاتها |
Ve değerinin bilinmediğine, mükemmel bir saçı olduğuna hafif-rock yetenekleriyle dünyaya büyük katkıda bulunduğuna inanıyorum. | Open Subtitles | وأيضاً أؤمن أنه لم يقدر بقدر ما يستحق، يملك شعراً رائعاً، وقام بالكثير من الخير لهذا العالم |
görütüye yaklaşarak insan saçı ile karbon nanotüpleri arasındakarşılaştırma yapabiliriz. | Open Subtitles | ويمكننا تكبير المشهد ومقارنة حجم الشعرة إلى حجم أنابيب النانو |
-Bilmiyorum, deli saçı olanda bir olay var. Ben şüpheleniyorum. | Open Subtitles | حول المشتبه به ذاك ذوت التسريحة الغريبة مع المجانين |
Burada tam 500 kg ağırlık var kolaylıkla bir tutam saçı bu ağırlığı kaldırabiliyor. | Open Subtitles | يمكننا ان نرى هنا حمل بمقدار ..1000رطل ..معلقه بسهوله بشعره وحيده |
- Aslına bakarsan doğru söylüyorsun, saçı yoktu. | Open Subtitles | -حقيقةً، أتعرف؟ أنت محق، لقد كانت صلعاء. |
Aracın içinde ise biraz saç bulduk. Pahalı bir peruğa ait insan saçı. | Open Subtitles | داخل وجدنا شعرات الزوج، الإنسان، من باروكة غالية. |