ويكيبيديا

    "saldırdı" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • هاجم
        
    • هاجمني
        
    • هاجمت
        
    • هاجمتني
        
    • اعتدى
        
    • هاجمنا
        
    • هاجموا
        
    • هجم
        
    • هجوم
        
    • يهاجم
        
    • هاجمك
        
    • بمهاجمتي
        
    • بمهاجمة
        
    • إعتدى
        
    • تهجم
        
    Bu çocuk iş arkadaşlarımdan birine saldırdı ve onu yaraladı. Open Subtitles فتى المذبح هذا قد هاجم واحداً من مساعدى وآذاه بشدة
    Evet, bu şey her ne ise, üç yetişkin adama saldırdı. Open Subtitles مهما كان, فهو هاجم 3 رجال أصحاء كما يبدو بضوء النهار.
    Rapora geçecek olan şey, Gus, onu tutuklarken bana saldırdı. Open Subtitles حسنا , نسخة المسؤول , ان جيس هاجمني اثناء الاعتقال
    Rapora geçecek olan şey, Gus, onu tutuklarken bana saldırdı. Open Subtitles حسنا , نسخة المسؤول , ان جيس هاجمني اثناء الاعتقال
    CAR T hücreleri bu hastalardaki lösemiye saldırdı ve her hastada 1.3 ila 3.4 kg'lık tümörü yok etti. TED لقد هاجمت خلايا الكار تي سرطان الدم في هولاء المرضى وفتت مابين 2.9 الي 7.7 باوند من الورم في كل مريض.
    Işıklar gitti ve bana saldırdı. Open Subtitles لم يكن هناك ضوء هاجمتني , واختلط الامر علي
    Hatta jürinin kararı açıklandığında kendi savunma avukatına bile saldırdı. Open Subtitles لقد هاجم حتى محامي الدفاع الخاص به عندما صدر الحكم
    Adı ve soyadı aynı harfle başlayan genç bir kıza saldırdı. Open Subtitles لقد هاجم فتاة شابة فتاة شابة أول أحرف من أسمها متاشبهه
    Ben oradaydım, birbirlerine bir şey söylemediler. Adam birden ona saldırdı. Open Subtitles كنت هناك، لم يقل أحدهما شيئًا للآخر، إنّما الرجل هاجم الصبي
    Tedavi görmediği için 24 saat geçmeden beş kişiye saldırdı. Open Subtitles في أقل من أربع وعشريين ساعة رجل هاجم خمسة أشخاص
    Çıktığımda biri bana saldırdı. Bana ve aileme zarar vereceklerini söyledi. Open Subtitles أحدهم هاجمني عندما خرجت من السجن قال أن أناس سيآذونني وعائلتي
    O şeytani midilli de oradaydı toynağında dev bir çatalla üzerime saldırdı! Open Subtitles و كان هناك الحصان القصير و هاجمني بشوكه ضخممه كانت في حافره
    Ne olduğuna bakmak için yukarı çıktım ve bana saldırdı. Nefsi müdafaaydı. Open Subtitles وذهبت لرؤية ما يحدث, وهو هاجمني, لقد كان دفاعاً عن النفس.
    3 ve 15 Ağustos 2014'te, IŞİD, Irak'ın Sincar şehrinde yaklaşık 20 köy ve kasabaya saldırdı. TED يومي 3 و15 من شهر أغسطس 2014، هاجمت داعش تقريباً 20 قرية وبلدة في سنجار، العراق.
    İsteyerek yapmadım. Kız bana saldırdı. Open Subtitles حسنا انا لم اقصد ان افعل ذلك هي هاجمتني تحديدا
    Birinin yaşı küçük ve biri polis memuruna saldırdı ve ben hala aradığım şeyi bulamadım. Open Subtitles حسنا , اسمعوا واحد منهما كان قاصر واخر اعتدى على شرطي وأنا ما زلت لم اجد ما أنا أبحث عنه
    Ordusu bize gece saldırdı Ve en iyi savaşçılarımızın çoğu öldürüldü. Open Subtitles جيشها هاجمنا ليلاً والعديد من أفضل محاربينا قتلوا
    Kaç Güneyli asker garnizona saldırdı? Open Subtitles كم عدد الجنود الجنوبيون الذين هاجموا المكتب ؟
    Sonra Cylonlar saldırdı ve bundan başka bir şey bilmediğimi anladım. Open Subtitles بعدها هجم السيلونز وأدركت أن هذا كل ما أعلمه
    Britanya birliği, Kuzey Afrika'da İtalyan ordusuna saldırdı. Open Subtitles تقومان بشن هجوم على الجيش الأيطالى الضخم المتمركز فـى شـمـال أفـريـقـيـا
    Ama kendi halkına saldırdı. Ona karşı koyan herkesi cezalandırdı. Open Subtitles ورغم ذلك كان يهاجم شعبه، ويعاقب من يجروأ على تحديه.
    - Bay Montgomery alerjilerinizi saymazsak, Rafferty size saldırdı mı, saldırmadı mı? Open Subtitles مونتغومري ضع كل الحساسيات جانبآ هل هاجمك الضابط "رافيرتي" أم لم يفعل؟
    25 yaşımda, akşam vakti eve doğru giderken 2 tane motorsikletli adam bana saldırdı. TED و عندما كان عمري 25، و انا عائدة إلى منزلي ذات مساء قام رجلان على دراجة نارية بمهاجمتي.
    1792'de, Fransız Devrimi döneminde Parisli'ler saraya saldırdı ve kral ile kraliçeyi kaçmaya zorladı. Open Subtitles في 1792 أثناء الثورة الفرنسية قام غوغاء باريس بمهاجمة القصر و أجبروا الملك و الملكة على الهروب
    Tartışılmaz bilimsel kanıtlar gösteriyor ki 20 Ocak gecesi Richard Kimble aslında vahşice karısına saldırdı ve çok vahşice onu öldürdü. Open Subtitles إثبات علمي غير قابل للجدال إنه في ليلة العشرين من يناير ريتشارد كيمبل إعتدى
    Sarhoş adam levye ile görev anındaki memura saldırdı. Open Subtitles بأنّ رجلاً سكيراً يحمل عتلة، تهجم على ضابطاً أثناء واجبه.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد