Orada sarayın teknik danışmanı olarak çalıştı ve sınırları zorlamaya devam etti. | TED | وعِمل هناك كمستشار فني في القصر الملكي، واستمر دايدالوس في تخطّيه الحدود. |
Biz bu sarayın çok konforlu olduğunu, ve çevrenin de tamamen uygun olduğunu anlıyoruz, ama şimdi, korkarım sizin için en güvenli yer değil. | Open Subtitles | نحن نفهم أن هذا القصر يمكن أن يقدم راحة كبيرة والحي بالتأكيد هو لطيف جدا لكن في هذه اللحظة اخشى انه ليس الاكثر امانا |
Kendim vermeyi denedim ama sarayın kapısından bile geçmeyi başaramadım. | Open Subtitles | حاولت أن أعطيها لهُ لكنهم لم يسمحوا ليّ في القصر |
Bu okunmuş ipi sarayın kuzeyine bakan ağacın gövdesine bağlayacaksın! | Open Subtitles | اربط هذا الطلسم على الشجرة في الجانب الجنوبي من القصر. |
York'un, onların Fransa'ya karşı çıkarılan savaşta gösterdikleri beceriksiz tutuma karşı eleştirisi, onun sarayın dışında bırakılmasına ve | TED | وقد تسبب نقد عائلة يورك لفشلهم في احتواء الحرب ضد فرنسا في إبعاده عن البلاط الملكي و نقله إلي أيرلندا. |
Şimdi, sarayın yakınında küçücük fakir yalnız bir kadının yaşadığı bir kulübe varmış. | Open Subtitles | قرب القصر كان يوجد كوخ حيث كانت تعيش فيه إمرأة فقيرة ، لوحدها. |
Biz de sarayın önünü taradık uzun koridor boyunca bir çok hedefle çatıştık. | Open Subtitles | قمنا بشق طريقنا إلى القصر. واشتبكنا مع عدة أهداف فى هذا الردهة الطويلة. |
Kralın onunla işi bitince ben şahsen onu sarayın dışına çıkaracağım. | Open Subtitles | بعد أن ينتهي الملك مِنه فسأقوم شخصياً بِأخذهِ خارج أسوار القصر |
Jeong-gwan-heon sarayın arka avlusuna kahve aroması akan bir fıskiye yaptırdı. | Open Subtitles | تم بناء جناح خلف القصر وانتشرت رائحه القهوة بكافه انحاء البلاد |
Neyi seçersen seç çabuk ol çünkü sarayın merdivenlere yapışmaya başlıyorsun. | Open Subtitles | وأياً كان أخترته، أفعلها بسرعة لأنك لازلت عالقاً على درجات القصر. |
sarayın kapısı için savunma hattı gerekiyor! Bariyerler daha yüksek olmalı. | Open Subtitles | أحتاج لخط دفاعي لبوابة القصر لا بد وأن تكون الحواجز عالية |
Edo dönemi boyunca sarayın duvarlarında birçok baskı asılıydı. | TED | علقت العديد من المطبوعات في القصر أثناء عصر الإيدو. |
Ancak son zamanlarda sarayın kapıları sonuna kadar açıldı ve duvarlar da tek tek çökmeye başladı. | TED | ولكن مؤخرا، فإن أبواب القصر أصبحت مشرعة علي مصراعيها، والجدران بدأت تتساقط. |
Tribün Gallio, hemen sarayın okmeydanına götürülmeni ve hıyanetten idam edilmeni emrediyoruz. | Open Subtitles | تربيون غاليو نامر بان تؤخذ فورا الى حقل رماية القصر لتموت بتهمة الخيانة العظمى |
Savaş bakanı ve diğerleri sarayın dışarısında intihar ettiler. | Open Subtitles | وزير الحربية و أخرون قاموا بالإنتحار خارج القصر. |
Rya'c benim çalıştığım sarayın batı kanadında tutuluyor. | Open Subtitles | راياك .محتجز فى الجناح الرئيسى فى القصر الذى اعمل به |
sarayın avlusunda, 6000 ya da 7000 yeniçeriyi ya da diğer birlikleri, tek bir ses bile çıkarmadan görmek. | Open Subtitles | برؤية فناء القصر وقد ملىء بستة أو سبعة اّلاف من العسكريين والموظفين فى صمت تام |
Kraliçem, sarayın inşaatı çok güzel ilerliyor ama zaman yetmeyecek | Open Subtitles | مليكتي ، بناء القصر يتقدّم بشكل رائع لكن ليس هناك الكفاية من الوقت |
Söyleyeceğim şu ki; sarayın hem içinde hem de dışında iş üstünde olan ve mutlak yenmemiz gereken kötü güçler var. | Open Subtitles | لكن ما سأقوله هو ان هناك قوى الظلام حولنا داخل وخارج البلاط ويجب أن يهزموا |
Senin elf kehanet aynaların için, senin kristal sarayın için, nedense alıp durduğun renkli cam boncuklar için. | Open Subtitles | من أجل مرايا الوحى العفريتي خاصتك من أجل قصرك البلوري من أجل الخرزات الزجاجية الملونة |
sarayın güney ucunda, bir tünele açılan bir giriş var. | Open Subtitles | هناك مدخل سري بالنهاية الجنوبيه .للقصر يؤدي الي نفق الهروب |
Adaların, denizlerin ve yedi sarayın prensi Ahmed. | Open Subtitles | أحمد ، أمير جزر البحار و القصور السبعة |
Han'ın sarayın dışındaki faaliyetleri hakkında hiç bilgim yok. | Open Subtitles | لا أَعْرفُ شيئاً عن نشاطاتِ هانِ بعيداً عن القصرِ. |