Bu senenin seçim süreci örnek liderlik yapmak için iyi bir seçenek sunmuyor. | TED | العملية الانتخابية لهذا العام لم تعطِ خياراً جيداً لم تكن مثالاً يحتذى به. |
ve çaresizce normal olmayı istemeyi, ama böyle bir seçenek yok. | Open Subtitles | ولإرادة لذا للغاية لِكي يَكُونَ الوضع الطبيعي، لَكنَّه فقط لَيسَ خياراً. |
Bunu yapmayacaksan ve_BAR_ben de kelepçelerle yapamam... bize çok fazla seçenek kalmıyor,_BAR_değil mi? | Open Subtitles | و انا لا يمكننى التنظيف بهذة السلاسل فى يدى لا يوجد لنا خيارات |
Pekala sadece birkaç geceliğine, ve bana fazla bir seçenek bırakmadın. | Open Subtitles | حسنٌ، سيدوم الأمر لبضع ليالٍ فحسب، ولمْ تتركي لي خيارات أُخرى. |
Her zaman bir seçenek vardır. Bu planı büyükbabam hazırlamıştı. | Open Subtitles | لقد كان هذا دائما خيارا جدي فكر في هذه الخطة |
Wharton, bu insanlara, ellerindeki tek silahla kendilerini savunmak dışında seçenek bırakmamış. | Open Subtitles | يسار وارتون هؤلاء الناس لا إختيار لكن إلى قاوم بالسلاح الوحيد عندهم. |
Belki önce tıraş olmalısın. Randy, bu bir seçenek değil. | Open Subtitles | ــ ربما عليك الحلاقة أولاً ــ راندي، هذا ليس خياراً |
Kabak kafalıyla birlikte ikili buluşmamız var-- eğlence bir seçenek olamaz. | Open Subtitles | أنا ذاهب في موعد مزدوج مع رأس اليقطينة المتعة ليست خياراً |
Biz ona başka seçenek sunmadıkça çevresel olmadığını kabul etmeyecek. | Open Subtitles | لن يقبل بأنّه ليس بيئيّاً ما لم نترك له خياراً |
Biliyor musun, bunu söylemek zorunda kalmamayı umuyordum ama, ...bana başka seçenek bırakmadın. | Open Subtitles | أوتعلمي، كنت آمل ألا أقول هذا لكن لا أظن أنك تعطيني خياراً آخر |
Yeni çocuklara çıkışın seçenek olmadığını göstermenin etkili bir yolu. | Open Subtitles | هذه طريقة فعّالةٌ ليروا الأطفال أنّ الخروج ليس خياراً متاحاً |
Aktif olarak desteğini sunacağını sanmıyorum. O yüzden önümüzde üç seçenek var. | Open Subtitles | أعتقد أنه لا يمكن أن يكون نصيراً مباشراً، لذا سأقترح ثلاث خيارات. |
Yani belki de zor seçimler yaparken iki eşit derecede seçenek arasında olduğumuzu söylemek daha doğru. | TED | إذن ربما الأمر الصحيح الذي ينبغي قوله في الخيارات الصعبة هو أنها بين خيارات جيدة بنفس الدرجة. |
Muazzam derecede seçenek var. | TED | يوجد قائمة خيارات استثنائية للاختيار من بينها. |
Evet, kafamdaki şu eski kırık yüzünden... bu seçenek dışı. | Open Subtitles | نعم , ولكن هذا ليس خيارا ً مع تحطم الجمجمه |
Bu da bana elimizdeki kanıtı size sunmaktan başka seçenek bırakmadı. | Open Subtitles | مما يعطيني لا إختيار عدا التقديم لكم , مالدي من أدلة |
Ben başka bir seçenek göremiyorum . Hiç yaptın mı? | Open Subtitles | لا ارى اى اختيار اخر هل قمت بذلك من قبل؟ |
Fakat sahip olmadığımız bir seçenek var, iklim değişikliği olmayan bir gelecek. | TED | ولكن الاختيار الذي لا يلزم أخذه هو عدم تغيير المناخ في المستقبل. |
Diğer seçenek biraz daha güvenli. Kesin olarak biraz para kazanacaksınız. | TED | الخيار الآخر هو أكثر أمنا. ستحصلون على بعض النقود بكل تأكيد. |
Bu da yakında sahip olacağınız dördüncü seçenek olacak. | TED | هذا هو البديل الرابع الذي سيتوافر لكم قريباً |
Hedge'in yakıt göstergesi boş olduğu için Etik'i karşıya uçuramayacak, yani tek seçenek bir köprü yapmak. | TED | لأن خزان الوقود الخاص بهيدج فارغ لا يمكنه أن يطير بإيثيك للعبور، إذًا الحل الوحيد هو صنع جسر للعبور. |
Başka seçenek kalmadığına göre polisle kendiniz başa çıkacaksınız. | Open Subtitles | وبما انه لايوجد بديل, ستتدبر أمرك مع الشرطة فى مسألة كبش الفداء |
Tam bir seçenek yokken en iyi şey hiçbir şey yapmamaktır derler. | Open Subtitles | إنهم يقولون : عندما لا يكون هناك خيارٌ واضح فان الشئ الأفضل لتفعله هو اللاشئ |
Bunu yapmak istemezlerse diye, farklı bir kaç seçenek daha hazırladım. | Open Subtitles | في حالة هم لا يردون فعل ذلك أنا قد جهزت خيارين |
Bu yüzden de size bir kaç seçenek verdi. Değersiz yaşamlarınızı bitirmeniz için. | Open Subtitles | لهذا من رحمتها أعطتكم مجموعة من الاختيارات لمساعدتكم على إنهاء حياتكم عديمة القيمة |
Mathilde bize bir SOS gönderdi. Ona iki seçenek sunmuşlar: | Open Subtitles | لقد أرسلت لنا "ماتيدا" رسالة إستغاثة لقد أعطاها الألمان خياران |
Biliyorum berbat durumdayız, ama elimizdeki tek seçenek de bu gibi. | Open Subtitles | وأعلم بأننا نمزح، لكنه الآن سيصبح خيارنا الوحيد |