ويكيبيديا

    "silahlı" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • مسلحين
        
    • المسلحة
        
    • المسلح
        
    • مسلحة
        
    • المسلحين
        
    • مسلّح
        
    • السلاح
        
    • مسدس
        
    • مسلحاً
        
    • أسلحة
        
    • بندقية
        
    • سلاح
        
    • الأسلحة
        
    • نار
        
    • مُسلح
        
    Güzel sözlerin yanında silahlı sürgünler de Sovyet İmparatorluğu'na geri gönderildi. Open Subtitles إضافة إلى حلو الكلام أعادت أمريكا منفيين مسلحين إلى الإمبراطورية السوفيتية
    silahlı soygun için mecburi en az ceza beş yıldır. TED والحد لادنى من العقوبة الالزامية للسرقة المسلحة هو 5 سنوات
    Eğer kanıt göründüğü gibiyse bu adam casusluk ve silahlı karışıklık için asılır. Open Subtitles إذا كانت هذة هى الادلة هذا الرجل سيعدم فى الفجر للتجسس والعصيان المسلح
    Bir gurup silahlı Şii Terörist, bu gün Madrit'te yakalandı. Open Subtitles تم القاء القبض على جماعة شيعية مسلحة اليوم فى مدريد
    Efendim, Kuzey Garnizonu'nu çevreleyen orman, Örümcek Ağı Kalesi'ndeki silahlı askerler tarafından çevrili. Open Subtitles سيدي الغابات المحيطة بالحامية الشمالية مليئة بالجند المسلحين جميعهم من قلعة شباك العنكبوت
    Şimdi, bunu günün birinde tomografi çektirmesi gereken silahlı biri bizi rehin alır diye önceden planladığımızı düşünmüyorsan yalan söylemiyoruz. Open Subtitles والآن، إن لم تكن تعتقد أنّنا حضّرنا هذه الصورة في حال تمّ احتجازنا من قبل رجلٍ مسلّح يحتاج مسحاً طبقيّاً
    3 erkek, kesinlikle silahlı... Ve bu sefer hala otobüsteler. Open Subtitles ثلاث رجال بالتأكيد مسلحين وفي هذا الوقت هم في الحافلة
    İkisi de silahlı ve tehlikeli olarak düşünmelisiniz ve gerekirse ateş açmaktan çekinmeyin. Open Subtitles , كلاهما يتعبران مسلحين و خطيرين و يجب القبض عليهم مهما كلف الأمر
    Eğer tek bir kurşununuz var ve 3 silahlı adamı indirmeniz gerekiyorsa.. Open Subtitles إذا كانت لديك رصاصة واحدة وتحتاج ,لإسقاط ثلاثة مسلحين في مساحة مغلقة
    Hepsini geçtim ve Alman silahlı Kuvvetleri'nin Yeterlilik Nişanı'nı almaya hak kazandım. TED اجتزتهم ووفيت بالمتطلبات، حتى تسلمت شارة الكفاءة الذهبي للقوات المسلحة الألمانية هنا.
    Kaç kişi olduklarını ve sadece bir kişinin silahlı olduğunu biliyordun. Open Subtitles كنت تعرف عدد الذين كانوا هناك. كنت أعرف واحدا منهم المسلحة.
    Ölümcül bir patojenle saldırarak silahlı soygun yapmanın cezası ne biliyor musun? Open Subtitles وهل لديك فكرة عن العقوبة جراء السطو المسلح والأعتداء البايولوجي على ممرض؟
    Tarihte hiçbir zaman güç ile bastıralamayan bir silahlı işgal olmadı. Open Subtitles كان هناك أبدا الاحتلال المسلح في التاريخ التي لم الإطاحة بالقوة.
    11.Bölgede kalan en güçlü silahlı direnişi yok etmek için, Open Subtitles حتى يتم تدمير أكبر مقاومة مسلحة بقيت في منطقة 11
    Şiddet bu gece şehri kapattı ve yarım saat öncesine kadar bir Çin Mahallesi Kulübü'nde silahlı çatışma devam ediyordu. Open Subtitles لقد هز العنف المدينة الليله استمر في معركة مسلحة دموية في نادٍ ليلي في الحي الصيني منذ أقل من ساعة
    Bir grup silahlı adam, gece görüş gözlükleriyle hızlıca size yaklaşıyor. Open Subtitles مجموعة من المسلحين يرتدون نظارات للرؤية الليلية يقتربون بسرعة من موقعك
    SWAT ekibi, şüpheli silahlı ve de muhtemelen binadan çıkıyor. Open Subtitles إسحق فريقا، مشتبه به مسلّح ومن المحتمل يشقّ طريقه خارج البناية.
    Birkaç hafta öncesine kadar silahlı biri tarafından rehin alındığını, göz önünde bulundurursak, bu gibi durumlarda kendini nasıl savunacağını test etmek istedim. Open Subtitles نظرة، نظرا إلى أن كنت عقدت تحت تهديد السلاح في هذه الغرفة صغيرة جدا منذ اكثر من اسبوع، فكرت، ربما، اختبار الخاص بك
    Bak Holliday, burada yetki bende olduğu sürece... hiçbir çoban sınırı silahlı geçemez. Open Subtitles طالما أنا أمثل القانون هنا فلا أحد من رعاة البقر سيعبر الحدود ومعه مسدس
    Size en yakın karakola haber verin. silahlı ve tehlikeli olabilir. Open Subtitles و اتصلوا بحارس الأمن في بناءكم إنه يعتبر مسلحاً و خطيراً
    Soygun, silahlı soygun saldırı, ölümcül silahla saldırı, silahlı soygun. Open Subtitles السطو, السطو المسلح أعتداء, أعتداء بأستخدام أسلحة مميتة, والسطو المسلح
    silahlı bir beyaz adam. Aynı bok 425 yıl önce halkıma aynen yapılmıştı. Open Subtitles رجل ابيض بيدية بندقية , نفس الهراء الذى يحدث لقومى منذ 425 سنة
    Eğer silahın dolu değilse polis seni silahlı soygundan tutuklayamaz. Open Subtitles الشرطة لا تستطيع القاء القبض عليك لحيازه سلاح غير معبأ
    Her gün, silahlı saldırılar, eşitsizlik, hava kirliliği, diktatörlük, savaş ve nükleer silahların yayıldığını okuyoruz. TED نقرأ كل يوم، عن حوادث إطلاق نار عدم المساواة والتلوث والدكتاتورية والحرب وانتشار الأسلحة النووية.
    silahlı çatışma, kılıç bıçak atma, soygun sahnelerini kimse Badalamenti'ler gibi yapamaz! Open Subtitles ..إطلاق نار أو قتل أو جرائم فلا أحد يفعلها مثل آل بادالامنتي
    silahlı bir suçluyu kaçıracak pilotları bulmak biraz vakit alır. Open Subtitles يأخذ بعض الوقت إيجاد طيارين مستعدين للإقلاع مع مجرم مُسلح

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد