Sana gerçekleri anlatmak için silahsız gelip, barış getirdim, Büyük Reis. | Open Subtitles | أنا جئت لك غير مسلح. ومسالم لأوضح لك الأمر يا ساشيم |
...sonuna kadar savaşacağını da biliyorlardı ve beni önündeki bir kese kağıdını bile vuramayan silahsız bir çocukla buraya gönderdiler. | Open Subtitles | ، ويعلمون أنه يحارب حتى آخر لحظة ، وأرسلونى هنا مع فتى غير مسلح . الذى لا يستطيع أن يقاتل |
Hatalı bir tepki gösterip silahsız bir kokain satıcısını vurdu. | Open Subtitles | اتخذ قراراً غير حكيم وأطلق النار على تاجر مخدّرات أعزل |
silahsız bir adamı vurdum. Biraz yalnız kalmaya ihtiyacım vardı. | Open Subtitles | لقد أطلقتُ النار للتو على رجلٍ أعزل كنتُ بحاجةٍ للحظة |
- Kardeşini arayarak ülkeyi gezmektedir. - Sorunları silahsız halletmektedir. | Open Subtitles | إذاً سيجوب البلاد بحثاً عن أخيه ويحل المشاكل بدون سلاح |
Bu çocuklar için askeri bir araçtı; silahsız halkı canilerden koruma aracıydı. | TED | بالنسبة لأولئك الصغار, كان الإنترنت وسيلة عسكرية لحماية الغير مسلحين من المجرمين. |
Birinden fazlası lazım bize. Bu işi silahsız da halledebiliriz. | Open Subtitles | هذا السلاح أكثر مما نحتاجه بإمكاننا القيام بذلك بدون أسلحة |
Ödeme baharat olarak yapılacak ve silahsız diplomatik bir gemiyle nakledilecek. | Open Subtitles | الدفع سيكون في صورة توابل تسلم في سفينة دبلوماسية غير مسلحة |
Peki, ya ben silahsız gelsem sen de silahsız gelsen ve konuşsak? | Open Subtitles | ما رأيك أن أخرج غير مسلح وأنت تخرج غير مسلح ونتكلم ؟ |
Dünden önce, onun 53 yaşında silahsız bir adam olduğunu düşünüyorduk. | Open Subtitles | قبل يوم أمس، ظننا أنه في 53 من عمره وغير مسلح. |
Ben buradayken silahsız bir adamı vuramazsın. | Open Subtitles | لا تضرب رجل غير مسلح ليس بينما أَنا حوله |
silahsız bir adamı vurmazsın değil mi, Copper ? | Open Subtitles | أنت لا تطلقين النار على رجل أعزل اليس كذلك ؟ |
silahsız bir adama! Polise şiddet davası açabiliriz. -Vega? | Open Subtitles | على رجل أعزل,هذا دليل واضح جداً على وحشية قسم الشرطة |
Bak, eğer bana zarar vermeye geldiysen silahsız gelerek bayağı aptallık etmişsin. | Open Subtitles | أوَتعلم، لو جئت إلى هُنا لإيذائي، فإنّك غبيّ جداً بقدومك بدون سلاح. |
silahsız bir adamı öldürmem. | Open Subtitles | أنا لا أجد أنها مسلية. اعطه سلاح وسأقتله كأرنب. |
O çiftçiler silahsız gezer. | Open Subtitles | أولئك المزارعين ليس لديهم سلاح أنت تعرف ذلك ايها الشريف |
Keşif uçuşu için pilotlar silahsız uçarken bu adam uçağına silah monte etmişti. | Open Subtitles | عندما كانوا يطيرون غير مسلحين في مهمة مناورات كان يضع بندقية على طائرته |
Yarısı silahsız savaşıyordu ve liderlerine güvenmiyordu. | Open Subtitles | نصفهم شرعوا بالعمل بدون أسلحة تحت قيادة رجال لا يثقون بهم هيا ايها اللقطاء |
Hayatım boyunca pek çok suç işlemiştim, ama bu benim, bir üçüncü dünya ülkesinde silahsız... ilk rehineliğimdi. | Open Subtitles | ..شاركت بالكثير من الجرائم في حياتي, لكن لكن هذه المرة الأولى كرهينة غير مسلحة في دولة من العالم الثالث |
Ama silahsız bir sivile dört el ateş etti. | Open Subtitles | لكنّها أطلقت أربع دورات فيك ومدني غير مسلّح. |
Koruma İdaresi'nin adamları bugün silahsız bir adama kimyasal sıktı. | Open Subtitles | ضباط الشرطة المتوحشون إستعملوا رداد الفلفل على رجل اعزل اليوم |
Kaçak, bir erkek, zenci... ...silahsız ama büyük ihtimal kızgın. | Open Subtitles | الهارب هو ذكر زنجي ، غير مُسلح لكنه يبدو غاضب |
Efendim, onu savunmasız bıraktınız... silahsız ve korumasız bie şekilde. | Open Subtitles | يا سيدي ، تركت له العزل.. دون مسدس على شخصه. |
silahsız bir köye roket bombalarıyla saldırdılar. | Open Subtitles | لقد هاجموا قرية غير مسلحه بالقنابل الصاروخيه |
silahsız bir şekilde oğullarımı istemek için geldim. | Open Subtitles | جئتك أعزلاً من السلاح كى أطلب منك أبنائى |
Böylece metal dedektörlerden geçerler. silahsız bir şekilde kapana kısılmış olacaklar. | Open Subtitles | هذا يعنى انهم سيتجاوزوا كاشف المعادن, سيكونوا محاصرون وغير مسلحون |
Onlar sadece onun burda olduğunu silahsız olduğunu... ve Carlos'un onu öldürdüğünü bilecekler. | Open Subtitles | سيعرفون فقط انه كان هنا وكان اعزلا و... وكارلوس قتله |
Fakat uçurumun kenarında silahsız dövüş söz konusu olduğunda suya düşen sen olursun, kıçı yere yakın herif. | Open Subtitles | لكن عندما يؤول الأمر إلى مسألة القتال الأعزل على حافة الهاوية تسقط أنت في الماء أيها القصير الوغد |