| Şimdi oldu işte, çünkü bir anlığına sorunumuz var sanmıştım. | Open Subtitles | هذا جيد لأنني ظننت بأنه لدينا لدينا مشكلة لدقيقة هناك. |
| -Tamam tamam şimdi sorunumuz var. -Ben üç... güneyde 4 mil'de... rüzgar var | Open Subtitles | هنا ـ تالون 3 ـ ولدينا مشكلة تتجه الرياح جنوباً وبسرعة 40 عقدة |
| - Bu alanda biraz sorunumuz var. - Neyden bahsediyorsun? | Open Subtitles | لدينا مشكلة في هذا المجال ما الذي تتحدث عنه ؟ |
| çok nadir başvuruluyor. Dördüncü madde sanırım bizim en büyük sorunumuz. | TED | في أعلام المدن الأمريكية. يبدو أن مشكلتنا الكبرى هي النقطة الرابعة. |
| Bir daha böyle bir sorunumuz olmayacak, Çavuş... anladın mı? | Open Subtitles | لن نخلق مشكلة من هذا الامر ايها الرقيب, مفهوم ؟ |
| Daha önce hiç bunun gibi kahrolası bir sorunumuz olmamıştı. | Open Subtitles | نحن لم نواجه اي مشكلة مثل هذه المشكلة من قبل |
| Tamam. Dr Koblin, lütfen buraya gelir misiniz. Bir sorunumuz var. | Open Subtitles | حسنا ، دكتور كوبلين هلا حضرت إلى هنا رجاءاً لدينا مشكلة |
| Tamam. Dr Koblin, lütfen buraya gelir misiniz. Bir sorunumuz var. | Open Subtitles | حسنا ، دكتور كوبلين هلا حضرت إلى هنا رجاءاً لدينا مشكلة |
| Ormana koyduğun şeylere dikkat et. Bir gün bizimde aynı sorunumuz olabilir. | Open Subtitles | إنتبه من ما تضعه في الغابة ربما نواجه مشكلة يوم من الأيام |
| Küçük bir güvenlik sorunumuz var da. Endişelenme, filmi etkilemeyecek. | Open Subtitles | لدينا مشكلة في الأمن لا تقلق، لن يؤثر على الفيلم |
| Teşekkürler memure Nash ama sanırım bundan biraz daha büyük bir sorunumuz var | Open Subtitles | شكراً, ضابطة ناش, لكن أعتقد أننا ربما قد يكون لدينا مشكلة أكبر بقليل |
| Hayatıma karışmandan ve sevdiğim kadına hakaret etmenden bıktım usandım artık! Bunu yapmaya devam edersen, ciddi bir sorunumuz var demektir. | Open Subtitles | معك حق ,هذا يكفي سأمت من تدخلك في حياتي وحديثك بالسوء عن المراة التي احبها واذا استمريت ,فسيكون لدينا مشكلة حقيقية |
| Dinle, acil bir kıyafet sorunumuz var ve yardımına muhtacız leydim. | Open Subtitles | اسمعي لدينا مشكلة موضة حرجة ونود أن نحصل على مساعدتك سيدتي |
| Bir sorunumuz var demek. Bundan kurtulmanın bir yolu var mı? | Open Subtitles | لدينا مشكلة , هل هناك أى طريقة للخروج من هذا ؟ |
| Yani bana ivedi bir güvenlik sorunumuz olduğunu söylemeye geldiyseniz inanın bana farkındayım. | Open Subtitles | اذاّ أتيت لتبلغني أن لدينا مشكلة أمنية عاجلة؟ ثق بى أنا مدرك لهذا |
| İçeriye girmek şu andaki sorunumuz değil. Buradan nasıl dışarı çıkacağız? | Open Subtitles | ،يبدو أن الدخول ليس مشكلتنا الآن كيف نخرج من هنا ؟ |
| Kusura bakmayın hanımlar, böldüğüm için üzgünüm ama sanırım bir sorunumuz var. | Open Subtitles | .المعذرة أيتُها السيّدات أعتذرُ على المُقاطعة,لكن .أعتقدُ بأننا قد تكون لدينا مُشكلة |
| Eğer karmaşıklıkları bir kenara koyarsak, ölçek sorunumuz var. | TED | إذا أبعدنا التعقيدات سيكون لدينا مشاكل في الصعود |
| Böylece bir sorunumuz olduğunu anlamaya başladık ve sorun daha da ciddi. | TED | لذا بدأنا ندرك أن لدينا مشكلة، و المشكلة أكثر خطورة بسبب هذا. |
| Evinde 250 gram kokain bulundu. Bir sorunumuz var. | Open Subtitles | كان هناك نصف باون كوكاين فى بيتك,نحن فى مشكله كبيره |
| Daha da canını sıkmak istemem ama bir sorunumuz var, çünkü... | Open Subtitles | أجل, حسناً, أكره أن أضع المزيد من المشاكل لكن لدينا مشكلة |
| Bilin bakalım? Transfobi ve İslamofobi ve bütün ırkçılık biçimleri, bunlar da bizim sorunumuz. | TED | واحزروا ماذا؟ يعد الخوف من الإسلام والمتحولين جنسياً والتعصب بجميع أشكاله من مشاكلنا. |
| Eğer seks yapmıyor olsaydın muhtemelen burada bi sorunumuz olurdu. | Open Subtitles | لكن إن لم تكن تمارس الجنس حينها بأمكاننا مناقشة المشكله |
| Ama şu an başkalarıyla çıkmak gibi ufak bir sorunumuz var. | Open Subtitles | حسنٌ .. هناكَ مشكلةٌ صغيرة وهي أننا حالياً نواعد أشخاصاً آخرين |
| Senin hikâyenle ilgili bir sürü sorunumuz var. - Hayır yok. | Open Subtitles | نحن فى ورطة نتيجة قصتك السيئة لا ، نحن لسنا كذلك |
| Bak, sanırım hepimiz kabul ediyoruz. Burada bir sorunumuz var. | Open Subtitles | أعتقد أننا يمكننا أن نتفق جميعا على أن لدينا مشكلةً هنا |
| Yatağa git. Seninkiler dışında yeterince sorunumuz var. Bu kadar. | Open Subtitles | أخلد للنوم ، لدينا ما يكفينا من المتاعب ولا نريد المزيد منك ، هذا كل ما فى الأمر |
| Anlamadığın şey, Eric, dedikodu bir başladı mı iki sorunumuz olur. | Open Subtitles | كلا يا اريك ، ان انطلقت طواحين الصحافة ستكون مشكلتان |
| Yani, yaşam destekle ilgili artık iki tane büyük sorunumuz var. | Open Subtitles | لذا لدينا الان مشكلتين كبيرتين تبعاً لنظام دعم الحياة |