ويكيبيديا

    "sular" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • المياه
        
    • مياه
        
    • المياة
        
    • المد
        
    • بالماء
        
    • الماء
        
    • أغرقت
        
    • بالمياه
        
    • المياهِ
        
    • الفيضان
        
    • المدّ
        
    • ستولن
        
    • ستغرق
        
    • بالمياة
        
    • مياهه
        
    Ve kuzgun gitti ve yeryüzünden sular çekilinceye kadar öteye beriye gitti. Open Subtitles وذهب الغراب إليها وطار ذهاباً وإياباً و حتى جفت المياه من الأرض
    Koca yıl boyunca banyo yapmam gereken tek gün sular kesilmiş. Open Subtitles اليومُ الوحيد بالسنة الذي ينبغي عليّ الإستحمامُ به, تنقطعُ بهِ المياه.
    sular çok gür olduğunda bu ada onlar için en güvenli mekan. Open Subtitles تلك الجزيرة تُعد ميناء آمن لهم ، إذا كانت المياه عنيفة معهم
    Bunun nedeni yeraltındaki sular olabilir tabii. Open Subtitles ما زال يمكن أن يكون مياه تحت الأرضية؛ اتعرف
    Los Angles şehrinin üzerine inecek - günah şehrine, Gomora ve Sodom şehrine - sular yükselecek ve günah yuvası olan bu şehri anavatandan ayıracak. Open Subtitles نهاية العالم سوف تأتى الى لوس انجلوس مدينة الخطيئة مدينة الرذيلة والجريمة وسوف تفيض المياة
    sular yükseldiğinde hâlâ hayattaysa o zaman onu isteyen bir aptal alabilir. Open Subtitles اذا ظل حيا حتي ينتهي المد فأية احمق يصطاد قد يحصل عليه
    sular, habitatları onarmak için sulak alanlar oluşturmak için içeri alınıyor. TED المياه كلها استخدمت في الأراضي الرطبة لتأهيل المساكن.
    Askerler yolun yarısını tamamlamadan önce, sular, o güne kadar kimsenin görmediği yükseklikle bir dalga eşliğinde geri geldi. İşgalciler boğulmuştu. TED قبل أن يعبروا منتصف الطريق، عادت المياه بموجة مرتفعة بشكل لم يسبق أن رآه أحد من قبل، مغرقًا المهاجمين.
    Hatta sular çekilse dahi ortamın ya da bir bota binip hastaneye gitmenin güvenli olduğunu bilemezsiniz. TED فانت لا تعلم إذا كانت العودة إلى المياه يبدو أمراً آمناً لنستقل المركب لنقلنا إلى المستشفى
    Unutmayın, ben de Maldivler'in sular altında kalabileceğini duyduğumda umursamamıştım. TED تذكر، لم أهتم عندما سمعت أن جزر المالديف، قد تختفي في أعماق المياه..
    Ve bu çakıl taşları ve bitki çökeltileri arasında ve buzla kaplı ve buzla kaplı olmayan sular arasında yaklaşık 35 değişim bulduk. TED ورأينا حوالي 35 من التناوبات بين المياه المفتوحة و المياه المغطاة بالجليد، بين الحصى وتلك الرواسب النباتية.
    Baraj çökmüş ve sular Ca' Zuliani'yi basmış. Open Subtitles لقد فاض السد وغمرت المياه منطقة زولياني.
    sular yükseliyor. İki güne kadar her şey su altında kalır. Open Subtitles مستوى المياه في ارتفاع، في غضون يومين سيغمر كل شيء.
    Bir büyücü yüzünden, etrafımızda sular akarken, susuzluk mu çekeceğiz? Open Subtitles أعلينا العطش هنا بينما تسرى المياه حولنا فقط بسبب هذا الساحر ؟
    Baraj kapaklarını kapatır kapatmaz sular yükselmeye başlayacak... Open Subtitles وبمجرد إغلاق تلك الصمامات ستبدأ المياه في الارتفاع
    sular adayı kaplamaya başladığında siz hepiniz ne yapacaksınız? Open Subtitles ماذا ستفعلون عندما تغمر المياه الجزيرة ؟
    Her şey harika, sular sakin ve gökyüzü göz alabildiğine masmavi. Open Subtitles ومن سلسة. لا شيء سوى مياه البحر الهادئة، آفاق زرقاء.
    Şelale dökülür gibi, kristal sular kadar berrak. Open Subtitles وتتلألأ مياه النهر بنورك وهي تسقط من فوق التل
    Tufanda sular, Nuh ve hayvanları dışındakileri her yeri örttüğünde bunu yapan da Lokiydi. Open Subtitles عندما أغرقت المياة كل شئ ماعدا نوح وكل حيواناته
    Sis inecek, geceyarısından sonra da sular yükselir. Open Subtitles سيكون هناك ضباب، وستتغير حركة المد بعد منتصف الليل
    Her yer sular altında olduğu için, saldırabilecekleri tek yer orası. Open Subtitles نظراً إلى الحقول الغارقة بالماء هذه هي الجهة التي سيأتون منها
    Köprünün altından çok sular aktı. Bu aralar onunla çok samimiyiz. Open Subtitles الماء يجري تحت الجسر نخفى أمر الفيلم بتلك الفترة كأننا لصوص
    Evet, Tanrı dünyayı sonsuza dek yada en azından çok uzun bir süreliğine, sular altında bırakacak, ve hiç kimse bitkilerle ilgilenmiyor. TED الآن لدينا الله وهو على وشك القيام بغمر الارض بالمياه بصورة تامة لفترة طويلة من الزمن ولن يهتم احدٌ بالنباتات
    Bu sular iyi bir görüş mesafesi ve tehlikelerden korunma sağlar. Open Subtitles تَعْرضُ هذه المياهِ رؤيةً جيدةً , وحماية مِنْ الخطرِ.
    Adanın sular altında kalacağı onlara söylendi mi? Open Subtitles هل تم إبلاغهم بأن الفيضان سيغمر الجزيرة ؟
    Çekilen sular, denizin saldırısına karşın hayatta kalmasının sebebini gösteriyor. Open Subtitles يظهر تراجع المدّ مفتاح النّجاة من اعتداء البحر
    Yani annem yaşasaydı, geçmişe dönüp "Çalınmış sular"ın yapımına bakardı fikri kimin aklına gelirdi? Open Subtitles أعني، مَن تظنين الشخص الذي خطرت له فكرة عمل فيلم والدتي "ستولن ووترز" عندما كانت على قيد الحياة؟
    Bu durumunda üç dakika içinde bütün istasyon sular altinda kalir. Open Subtitles في هذه الحالة ستغرق الأنفاق خلال ثلاث دقائق
    - Eğer şu an sular altında olan işimiz düzelirse hepsi senin. Open Subtitles إذا الآن أعمالنا الغارقة بالمياة تجف
    Ben o suların mavi olmasını istiyordum ama siyahtı... gece rengi sular. Open Subtitles كنت أريد مياهه زرقاء ولكنها كانت سوداء سوداء مثل الليل

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد