ويكيبيديا

    "türden" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • النوع
        
    • نوع
        
    • أنواع
        
    • نوعية
        
    • الأنواع
        
    • انواع
        
    • نوعًا
        
    • مثل التي
        
    • كالتي
        
    • فلن يفوت أحد من
        
    • النوعِ
        
    • التي قد
        
    • مثل الذى قد
        
    - Şey... Bu otel saatliğine oda kiralayan türden değil. Open Subtitles لان هذا الفندق ليس من النوع الذي يؤجر الغرف بالساعه
    Bu sadece bir dehanın farkedeceği türden zor bir belirti. Open Subtitles ذلك النوع من الدليل الغير ملحوظ فقط عبقري بإمكانه ملاحظته
    Büyük cüzdanları olan büyük oyuncuları çekecek türden bir ilgi. Open Subtitles ذلك النوع الإنتباه الذي يجلب لاعبين كبار مع محافظ مليئة
    O, hayatını kuram için riske edebilecek türden bir adammış. TED هذا نوع من الأشخاص الذين يعتمدون على النظريات في حياتهم.
    Bu bir brifing sırasında, adamlarınıza söyleyeceğiniz türden bir şeydir. Open Subtitles وهذا هو نوع التوجيه المعنوى المطلوب منك قرأته على طاقمك
    Eskiden çayırlar, ormanlar, çayır çukurları, ördek alanları ve her türden şey vardı. TED كانت اليابسة عبارة عن براري وغابات ومستنقعات ومناطق للبط البري وكل أنواع الكائنات.
    Senin gibi birinin anlayabileceği türden bir ilişki değil bu. Open Subtitles انها لست ذالك النوع من العلاقة شخصا مثلك يتفهم الوضع
    Adınızı temize çıkaracak ya da suçunuzu itiraf etmenize sebep olacak türden. Open Subtitles حسناً، إنّه من النوع الذي يُمكن أن يُبرئ اسمك أو يثبت ذنبك.
    İnsanların hala el sıkışarak ticaret yaptıkları türden bir yer. Open Subtitles إنها النوع من البلاد حيث الناس فيها يقومون بأعمالهم بالمصافحة
    Bir sürü yılan var ama hiçbiri yumurtlayan türden değil. Open Subtitles الكثير من الأفاعي، ولكن ليسوا من النوع الذي يضع بيوضه.
    İçini gösteren türden bir bluz. Topuklu ayakkabı da var. Open Subtitles إنّه من النوع مكشوف الصدر , و حذاء بكعب عالي
    Tatlı kadın. Ama hayatının kalanı boyunca bakmak isteyeceğin türden bir yüz değil. Open Subtitles سيّدة جميلة، لكن وجها ليس النوع الذي تريد أن تنظر إليه بقية حياتك.
    Dairelerin önünde Necker küpünün durduğu türden kenarı kaçınız görüyor? TED كم منكم يرى ذلك النوع من الحدود مع مكعب نيكر الذي يعوم أمام الدوائر ؟
    Şimdi, oradan buraya gelirken ne türden bir iş bekliyordun? Open Subtitles عندما أتيتَ إلى قسم الشرطة أي نوع من العمل توقّعت؟
    Görebileceğin en kötü türden kaçakçı. Ama, endişelenme tamam mı? Open Subtitles الآن، إنه مهرّب من أسوأ نوع لكن لا تقلق، إتفقنا؟
    Ancak ironik biçimde, insanların gelişmesine zemin hazırlayanla aynı türden kozmik bir kaya bizi bir gün Yeryüzü'nden silebilir. Open Subtitles ولكن من المفارقات أن نوع الصخر الكوني الذي مهد الطريق لوجود البشر قد يأتي يوم ويمحو وجودنا على كوكبنا
    Her türden fikir aldık. Evet, hayır ya da bilmiyorum. TED حصلنا على كل أنواع الآراء. نعم، لا أو لا أعرف.
    Pachinko salonları ve her türden acayip taklit dükkanlar bulunurdu. Open Subtitles صالات باتشينكو للإشياء المقلدة و كذلك كل أنواع الدكاكين الغريبة
    Eğer yok olurlarsa, her türden besin zinciri kırılır ve bunun etkisi, doğal hayat için neredeyse bir felaket olabilir. Open Subtitles إذا إختفت الضفـادع فكلّ أنواع شركات الأغذيه سوف تنهار والتأثير قد يكون سريع إلى حد كارثى فى الحياة الـبريـه عموماً
    Buharlı, sırtından ter damlatan, komşuları rahatsız eden kırk sekiz eyalette yasak türden seks. Open Subtitles باسلوب اغرائي كان ليجعل ظهرك يتصبب عرقا ويجعل جيرانك يتصنتون عبر الجدران من نوعية الجنس الممنوع في 48 ولاية
    Daha önce söylediğimiz gibi, hareket bu türden canlı sistemler için çok önemli. TED كما سمعتم في البداية، فإن الحركة مهمة جداً لهذه الأنواع من الأنظمة الحية.
    Duvara yerleştirilen bilgisayarlardan koydum. DNA kopyalama hakkında internetten her türden bir sürü şey indirdim bir çoğunu ben bile anlamadım. TED وضعت حواسيب فتحة على الحائط هناك، حمّلت كل انواع المعلومات عن نسخ الحمض النووي من الانترنت، اشياء انا شخصياً لا افهمها.
    Öylece masanın üzerinde bırakman gereken türden şeylerden değil bunlar. Milyarderi düşünmeye çalışıyorum. Open Subtitles إنّها على الأرجح ليست نوعًا من الأمور تريدين تركها متناثرة على مكتبكِ، صحيح؟
    Senin yaşadığın türden bir krizden sonra çok yaygındır. Open Subtitles إنه شائع عند يصبح عاطفي بعد الحصول على حادثة مثل التي كانت لديك
    Alışveriş merkezinden satın alabileceğin türden büyük güzel bir kurabiyenin. Open Subtitles كعكة كبيرة جيدة كالتي يمكن أن تشتريها من المول ؟
    Roma'yı küçük düşürmek isteyen her türden ayaktakımı yarışa katılacaktır. Open Subtitles فلن يفوت أحد من الرعاع بالحصول على فرصة لإحراج أو جرح روما.
    İşte bu ortakların bir züppe olduğunu düşünmelerini sağlayacak türden bir davranış. Open Subtitles وهو بالضبط ذلك النوعِ مِنْ السلوك الذي يَجْعلُ الشركاءَ يَعتقدونَ أنك أبله
    Herkesin isteyeceği türden kölelerimiz, hizmetçilerimiz vardır. Open Subtitles لدينا كل العبيد والمخللات والخدمات. التي قد يريدها أي شخص
    Rus Widowmaker denizaltılarına taktıkları türden camlar. Open Subtitles تماما مثل الذى قد استخدموه فى تصميم الغواصات الروسية.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد