ويكيبيديا

    "türlü" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • أنواع
        
    • بطريقة
        
    • نوع
        
    • الحالتين
        
    • أستطع
        
    • انواع
        
    • وإلا
        
    • خلاف
        
    • الأنواع
        
    • الأحوال
        
    • استطع
        
    • يستطع
        
    • وسيلة
        
    • ممكنة
        
    • طرق
        
    Ve müzikle bir şeyler anlatırken, ki bu temelinde sestir, her çeşit insana ve her türlü şeye ulaşabiliriz. TED وبقول شئ ما عبر الموسيقى، الذي هو في الأساس الصوت، عندئذ يمكننا الوصول لكل أنواع الأشياء وكل أنواع البشر.
    ELA: İnsanlar bunu her türlü eğlenceli şey için kullanıyorlar. TED إ. ل. أ: الناس كانوا يستخدمون جميع أنواع أغراض المتعة.
    Buradan çıkıp gidecek misin yoksa başka türlü mü halledeceğiz? Open Subtitles هل ستخرج من هنا أم ستجري الأمور بطريقة أخرى ؟
    Her türlü pislikle başa çıkmayı öğrenmeme yetecek kadar çok yanki ile savaştım. Open Subtitles لقد حاربت ما يكفي يانكيز لمعرفة كيفية التعامل مع أي نوع من الظربان
    Ama larvaların bakış açısıyla, Her türlü karlı bir sonuç. Open Subtitles ولكنّ من منظور عالم الحشرات فهو مستفيد في كلا الحالتين
    Dün gece ne kadar uğraştıysam da bir türlü dua edemedim. Open Subtitles لكنأنتبهلهذا. الليلة الماضية حاولت بكل قوة ولم أستطع أن أصلي صلواتي
    Limuzinlere... akla gelebilecek her türlü içkiyi stoklam ak isterim. Open Subtitles أريد اللموزين أن تكون جاهزه وكل انواع الكوحل المعروفه للانسان
    Konu seks olunca insanların her türlü karmaşık duyguları var. TED يمتلك الناس كل أنواع المشاعر المعقدة عندما يتعلق الأمر بالجنس.
    İşte her türlü güzel şey bu sınıfta olmaya başlıyor. TED وتبدأ جميع أنواع الأشياء الجميله بالحدوث في الفصل الدراسي الفعلي.
    Sen tutarsan, seni yaşatmak için halk her türlü zahmete katlanır. Open Subtitles اذا صمت, سيعاني الناس من كل أنواع المشاكل للحفاظ على حياتك
    Hastanede çalışmanın en güzel yanı her türlü tıbbi bakıma ulaşabilmemiz. Open Subtitles أروع ما في العمل بمستشفى هو الحصول على كل أنواع الرعاية
    Sonra sizi Müslümanlara her türlü zulmü yapan kafirlerin ve münafıkların topraklarına göndereceğiz. Open Subtitles ثمّ، سنرسلكم إلى الأراضي حيثُ المنافقون والكفار أوقعوا كل أنواع الوحشية على المسلمين
    Körlerin bile jonglörlük yaptığını gördüm ama ben bir türlü beceremiyorum. Open Subtitles رأيت عميان يلعبون بها، لكن بطريقة ما تبدو مستحيلة بالنسبة لي.
    Bende kendime öyle söylüyorum. Ama nasıl oluyorsa bir türlü aklıma girmiyor. Open Subtitles أجل، هذا ما أخبر نفسي به بطريقة ما، ليس الأمر مقنع كفاية.
    O pezevenge karşı ifade vermen gerekiyor dediğimde de her türlü yardımımı reddetti. Open Subtitles وهي ترفض أي نوع من المساعدة. لأنني حثثتها على أن تشهد ضد المقامر
    Sanki bir hengâmenin ortasındayım ve çıkış yolunu bir türlü bulamıyorum. Open Subtitles أحس أني عالق في نوع من الفوضى بدون أية وجهة منطقية.
    Genel Müdür ise hiç yoktur. Benden yana boku yedin her türlü. Open Subtitles وهذا مضاعف مع مدير العمليات لذا حظك سيئ معي في كلتا الحالتين
    Uzun süre bir ahırda yaşadım ancak bir türlü keyif alamadım. Open Subtitles لقد جرّبتُ ألوانَ الحياة في المزارع، لكنّني لم أستطع التأقلم معَها
    Ve bunu yaparken, her türlü ön yargıyı kodluyordum. TED واثناء فعل ذلك، كنت اشفر جميع انواع التحيزات.
    Diğer türlü bir insan sandalyede oturduğunu sanıp boynunu kırabilir. Open Subtitles وإلا يستطيع أي شخص أن يجلس على كرسي ويكسر عنقه.
    Dekan Walcott başka türlü düşünüyor... ama notlarım en iyiler arasında. Open Subtitles العميد والكوت يرى خلاف ذلك ولكن تقديراتى أعلى بكثير من المعدل
    Her türlü ekmeğiniz var ama çavdar yok. Open Subtitles لديك كل هذه الأنواع من الخبز وليس لديك خبز بنى.
    Protein ihtiyacınızı her türlü yiyecekten sağlayacaksınız. TED سوف تحصل على البروتينات في أي نوع من المأكولات في كل الأحوال.
    Bu kutuyu onu havluya sarıp koymak için yaptım ama bir türlü yapamadım. Open Subtitles حصلت على صندوق ومنشفة لكي اغلفه فيها لكن حينها لم استطع ان افعلها
    Tetiği çeken oydu. Bir türlü de unutamadı, değil mi? Open Subtitles لقد ضغط على الزناد فعلاً، ولم يستطع نسيان الأمر، صحيح؟
    İlk olarak her türlü eğlenceli şey için odayı aramalıyız. Open Subtitles أوّلاً علينا أن نبحث في الغرفة عن أيّ وسيلة ترفيه.
    Birdenbire, her türlü ulaşım, seyahat ve bilgi mümkün oldu ve bu da, bu adı vermeyi seviyorum, bürokratik çağı doğurdu. TED فجأة ، جميع أنواع النقل والسفر ومعلومات باتت ممكنة وهذا أنجب ما يحلو لي أن أسميه ، عصر البيروقراطية.
    Üzerindeki bu baskıdan dolayı stresini atamadığından hırsını başka türlü almaya başladı. Open Subtitles وبما أن ذلك الضغط لم يكن ليهداء كان يجب أيجاد طرق أخرى

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد