ويكيبيديا

    "tadı" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • مذاقه
        
    • طعمها
        
    • مذاق
        
    • الطعم
        
    • المذاق
        
    • نكهة
        
    • تذوق
        
    • النكهة
        
    • أتذوق
        
    • بطعم
        
    • ذوق
        
    • مذاقة
        
    • الأذواق
        
    • لذيذة
        
    • طعمة
        
    Tadı, kaloriferin altında ekşimiş portakal suyu gibi olmadığı sürece sorun yok. Open Subtitles سأرضى بأي شيء لا يكون مذاقه مثل عصير البرتقال المخمّر تحت اشعاع.
    Tadı sandviç sandviç gibi ve gıdıklama oyunu oynayıp, yere işemek zorundasın. Open Subtitles أمسكه مذاقه كالشطيرة و ستحصل على شجار بالدغدغة و تتبوّل على الأرضية
    Bu şeyi kontrol ettirdim. Tadı şeker gibi olsa da bu kokain. Open Subtitles سأتأكد من هذه المواد، بالرغم من أنّ طعمها مثل السكّر، لكنه كوكائين
    Şey, ertesi günü bir balık tuttum, puro Tadı vardı. Open Subtitles حسناً، لقد أصطدت سمكة فى يوم آخر وكان طعمها كالسيجار.
    Kimbap restoranında bir şey yok ama kimbaplarının Tadı da yok. Open Subtitles محل الكيمباب لا يوجد فيه شيء ..لكن لا مذاق له ايضا
    Yemeğine kokusuz,Tadı olmayan zehir kattım, yaptığım bu zehir seni sonsuza kadar hıçkırtacak! Open Subtitles لقد أضفت للطعام سم عديم الطعم و الرائحة ، و سيصيبك بوفاق للأبد
    Sorun değil. Eğer sen orada olmasaydın hamburgerlerin Tadı iyi olmazdı. Open Subtitles لا مشكلة البرغر لن تكون جيدة المذاق إذا لم تكن هناك
    Buranın suyundan mıdır bilmem ama, pirincin Tadı bile daha güzel. Open Subtitles لا أدري هل بسبب المياه هنا ولكن الأرز مذاقه رائع أيضا
    Şarap korkunçmuş! Tadı daha çok sakıza benzer diye düşünmüştüm. Open Subtitles مذاق النبيذ سيء لقد توقعت أن يكون مذاقه مثل العلكة
    Rulo köfteden nefret ederim. Kedi maması gibi Tadı var. Open Subtitles أنا في الواقع أكره رغيف لحم مذاقه مثل طعام القطط
    Deniz Canavarı geliyor, Tadı küçük çocuklara benzeyen bir şeyler yemek istiyor! Open Subtitles هاقد أتى وحش البحر وهو جائع لشيء ما هذا مذاقه كأطفال صغار
    Ve korkunç olan ne, biliyor musun? Tadı çok güzeldi. Open Subtitles أتعرفين ما المخيف بها أن طعمها كان لا بأس به
    Bir şef olarak, beni ilk etkileyen hafif Tadı ve çok yönlülüğüydü. TED وبصفتي طاهٍ، أول ما أدهشني هو طعمها الشهي وتعدد استعمالاتها.
    Tadı ete benziyor. Bugün Barış Günü.. Saat 12'de 3 dakikalık sessizlik... saygı duruşu yapılacak. Open Subtitles طعمها يبدو مثل اللحم هل الشرب هو ما يجعل الانف كبير واحمر؟
    Haydi, Tadı oldukça kötüdür. Sana içecek bir şey getireyim. Open Subtitles هيا، لا بد أن مذاق فمك سئ سأحضر لكِ صودا
    Ben de dişlerimi günde iki kez fırçalarım, ve eğer diş fırçamızın Tadı şeker gibi olsaydı, ve şeker Tadı yok olduğunda, diş fırçanızı değiştirmeniz gerektiğini anlardınız, değil mi? TED أنا أقوم بتفريش أسناني مرتين يوميا, فما رأيكم لو كان هناك فرشاة أسنان تشبه مذاق الحلوى, وعندما يزول طعم الحلوى منها, تعلم أنه عليك أن تقوم بإستبدالها بفرشاة أخرى جديدة؟
    Evlat, fırını önceden iyice ısıtırsan Tadı hiç fark etmiyor. Open Subtitles عزيزتي، كلّه نفس الطعم عندما تسخنين الفرن إلى 350 درجة
    Sorun değil. Eğer sen orada olmasaydın hamburgerlerin Tadı iyi olmazdı. Open Subtitles لا مشكلة البرغر لن تكون جيدة المذاق إذا لم تكن هناك
    Güzel oluyor çünkü jelibonların Tadı bonibonların tadını ortaya çıkarıyor. Open Subtitles إنها رائعة لأن نكهة الستاربرست تعطي نفس النكهة في السكيتلز
    Cidden, buzdolabımın altında daha iyi Tadı olan şeyler var. Open Subtitles حقاً .. من الأفضل لي تذوق الطعام الذي من صنعي
    Farkındayım. Yapmanı istemezdim ama pamuk Tadı alıyorum resmen. Open Subtitles أعلم , و أشعر بالسوء لطلبي لكنني أتذوق طعم القطن
    Benimki az bulunur bir metal. "Tırsaryum" denir. Rengi sarı, Tadı tavuk gibi. Open Subtitles بالنسبه لى فأنا مصنوع من معدن نادر يسمى ثيديم هو أصفر بطعم الدجاج
    Marilyn'in ağız Tadı güzelmiş. Bu 50 dolarlık bir şişe. Open Subtitles مريلين لديها ذوق جيد في الفودكا $هذه الزجاجة تبدو بـ50
    Ama sonuçta; tarihin Tadı, sadece onu şekerle kaplı sananlara acı gelir. Open Subtitles و مغريات القوة و الإمتياز على كل حال , التاريخ مذاقة مُر على من يتوقع أنه مليء بالسكر
    Çok fena acıyor ama Tadı çok güzel. Open Subtitles هذا يضر سيئا للغاية , ولكن الأذواق جيدة جدا.
    Tıpkı kuskus gibi, Fonio'nun leziz, yemişsi ve dolgun bir Tadı var. TED شبيه بالكسكس، للفونيو نكهة جوزيّة وترابية لذيذة.
    - Bunun Tadı tuhaf. Beni yemeğe dışarıya çıkar. - Gayet taze. Open Subtitles هذا الشخص طعمة مقرف ، خذنى للأكل بالخارج إنه طازج تماما

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد