| Sen sakin bir odada uzan, ben de taksi çağırayım. | Open Subtitles | فوق, سوف أضاجعك في فراش لطيف ثم سأستدعي سيارة أجرة |
| Uçağı yakalamaktan filan bahsediyordu. Ön tarafta taksi beklerken görmüştüm. | Open Subtitles | ذكرت أنها ستلحق بطائرة، رأيتها عند المدخل تطلب سيارة أجرة |
| Ufaklığı sınıra geri götürmek için nereden bir taksi bulabilirim? | Open Subtitles | أين يمكن أن أجد سيارة أجرة لأخذ الطفل إلى الحدود؟ |
| Bu şehirde yüzü olmayanların taksi şoförü olmasına izin verilmez. | Open Subtitles | لا يُسمَح للعقول الفارغة بقيادة سيارات الأجرة في هذه المدينة |
| Bir taksi kullanmayı mı yeğlersin yoksa kıyafet tasarlamayı mı? | Open Subtitles | فهل تفضلى أن تصبحى سائقة تاكسى أم مصممة أزياء ؟ |
| Senin sevgilin olmak bir taksi tarafından ezilmekten daha kötü. | Open Subtitles | أن اصبح حبيبتك هو اسوأ من ..أن تصدمني سيارة اجرة |
| Şehre dönüp bir taksi bulmak çok vaktimizi alır. Zamanımız yok! | Open Subtitles | سيتطلب الامر ساعات للعودة للمدينة لنجد تكسي وليس لدينا هذا الوقت |
| Biliyorum geç oldu, belki de başka planların var ama eğer akşam yemeği yemek istersen bir taksi çağırabiliriz. | Open Subtitles | أعرف، أن الوقت متأخر وربما لديك خطط آخرى لكن إذا أردت تناول العشاء يمكننا أن نخرج ونستقل سيارة أجرة |
| Biliyorum geç oldu, belki de başka planların var ama eğer akşam yemeği yemek istersen bir taksi çağırabiliriz. | Open Subtitles | أعرف، أن الوقت متأخر وربما لديك خطط آخرى لكن إذا أردت تناول العشاء يمكننا أن نخرج ونستقل سيارة أجرة |
| Size yardımcı olabilirim. İsterseniz taksi ya da otelde bir oda ayarlayabilirim. | Open Subtitles | أتسأل إذا أمكنني أن أساعدك اليوم لإيجاد سيارة أجرة أو أنقلك للفندق؟ |
| Aslında taksi sürücüsü ehliyeti almak için ne gerekiyor onu bile bilmiyorum. | Open Subtitles | حتى أنني لا أعلم ما يتطلبه الحصول على رخصة قيادة سيارة أجرة |
| Biraz daha az pişse, buradan yürüyerek çıkar ve bir taksi çevirirdi. | Open Subtitles | إذا جعلتها نيئة أكثر, ستخرج من هنا و ستهتف طالبةً سيارة أجرة |
| Her seferinde sehre dönmek için taksi tutmayi teklif ederdi. | Open Subtitles | كان دائماً يعرض أن يستقل سيارة أجرة ليعود إلى المدينة |
| Dostum, bahse girerim, biz bombalamaya başlar başlamaz bu zengin hacılar uçağa atlayıp Albany'ye gider ve bir taksi satın alır. | Open Subtitles | يا رجل ، أنا راهنتك حالما بدأنا القصف هذه الغنية حصلت على تذكرة الطائرة ليصبح سخيف ألباني و اشترى سيارة أجرة |
| Metro ile anca buraya kadar gelebiliyoruz. taksi bulmamız gerekiyor. | Open Subtitles | هذا مانستطيع الوصول اليه بالنفق ,نحتاج أن نجد سيارة أجرة |
| Bu şehirde boş kafalı kimsenin taksi kullanmasına izin verilmiyor. | Open Subtitles | لا يُسمَح للعقول الفارغة بقيادة سيارات الأجرة في هذه المدينة |
| taksi ile Bijou sinemasına gidiyor, biz de takipteyiz. | Open Subtitles | و متجه الى سينما بيجو فى تاكسى ونحن نتابعه |
| Şehirde 2,300 kayıtlı taksi var, bir o kadar da kayıt dışı vardır. | Open Subtitles | يوجد 2,300 سيارة اجرة مسجلة فى المدينة و على الاقل مثلهم غير مسجل |
| Daha önceleri taksi kullanmıştım. Güneye giden en kestirme yol... | Open Subtitles | اسمع لقد كنت اسوق تكسي اسرع طريقجنوبا هي |
| Yani kapıcıları, gazete dağıtanları, taksi şoförlerini soruşturacaksınız. | Open Subtitles | هذا يعنى انكم ستتولون البواب,وبائع الجرائد, وسائقى التاكسى |
| taksi durdu. İçinden vücudumu zar zor çıkardım asansöre yürürken bedenimin her gramını hissediyordum. | TED | ومن ثم توقفت سيارة الاجرة وسحبت نفسي بصعوبة منها وكنت أشعر بثقل نفسي .. كما لو كنت واقفة في مصعد .. |
| taksi konusunda uyarsaydım banyo yaparken kayıp düşecek ve boynunu kıracaktı. | Open Subtitles | لو حذّرته من سيّارة الأجرة سيسقط في الحمّام و يكسر عنقه |
| Ama bizi istasyona götürebilirsin, daha taksi çağırmadım. | Open Subtitles | لكن يمكنك ان تقلّنا للمحطة لم اتصل بتاكسي بعد |
| Size bir taksi çağırayım, olur mu? | Open Subtitles | ما رأيك لو اطلب لك سياره اجره وارسلك إلى المنزل ؟ |
| Sanırım taksi şoförü ile kasaba dişçisi boş zamanında taksiyi ortaklaşa kullanıyorlar. | Open Subtitles | أتعلمين، أعتقد أن السائق يضاعف أجره كطبيب أسنان المدينة في وقت فراغه |
| taksi burada, ayrılık zamanı arkadaşım. | Open Subtitles | التكسي الذي طلبته هنا. هذا وقت جيد لكي اترك اصدقائي |
| - Telefon parasını öde! - Sen de taksi paramı! | Open Subtitles | ـ أنت تدينني بمكالمة هاتفية ـ لسيارة الأجرة |
| Denedim. Salak taksi gelebilseydi. | Open Subtitles | حسناً , لقد حاولت , اذا كانت سياره الأجره تصل الى هنا |
| Peki. taksi şirketini arayayım. Nerelerde bulunduğunu takip edebiliriz belki. | Open Subtitles | حسناً ، سأتّصل بشركة سيّارات الأجرة ونرى إذا كنا نستطيع تعقّب مكان وجودها |