ويكيبيديا

    "tamamen" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • تماماً
        
    • بالكامل
        
    • تماما
        
    • تام
        
    • كلها
        
    • تمامًا
        
    • الكامل
        
    • للأبد
        
    • بأكمله
        
    • تامة
        
    • بأكملها
        
    • كليّاً
        
    • كلياً
        
    • الكاملة
        
    • نهائياً
        
    Ve aslında, şekildeki beyin kurdelasının dışında kalan bu kırmızı bölgeler tamamen kapanana dek giderek daha da mavileşiyor. TED و بالفعل، ما نراه هو أن هذه المناطق باللون الأحمر حول الشريط الخارجي للدماغ تزرق تدريجياً حتى تنطفئ تماماً
    Yaşayan hücrenin gürültülü, dağınık ve samimi ortamından tamamen farklı. TED وذلك يختلف تماماً عن الدفء، والفوضى، والبيئة الصاخبة للخلية الحية.
    Yemin ederim, yaptığımız jambon ve İsviçre peynirli omlet tamamen farklı bir tat verdi, çünkü konuklarımız için yapmıştık. TED ونحن أيضاً. أؤكد لكم بأن مذاق اللحم والبيض الذي حضّرناه للضيوف اختلف تماماً عمًّ اعتدناه، فقط لأنه كان للضيوف.
    Böylece bu, halkın bir bölümünün neredeyse tamamen yeniden dağılmasıyla sonuçlandı. TED فانتهت تلك الهجرة كإعادة توزيع بالكامل تقريبًا لجزء من شعب بأكمله.
    Ama aslında bu resim tamamen, farklı yerlerin fotoğraflarının birleştirilmesiyle meydana geldi. TED لكن في الواقع هذه الصورة مركبة بالكامل من صور من أماكن مختلفة
    Ve bu şu an, bu patlama noktasındayken, tamamen bizim yaptığımız şey. TED وهذا هو تماماً ما نقوم به الآن، ونحن في هذه اللحظة الفاصلة.
    Çünkü yaptığımız ve sevdiğimiz şeyler bizi tamamen riske atıyor. TED لأن ما نفعله وكيف نحب وضعنا تماماً في خط المواجهة.
    Ama aynı menfeze sekiz sene sonra gittiğinizde, tamamen ölmüş olabilir. TED لكنك تعود لنفس الفوهة بعد ثمان سنوات، وقد تجدها ميتة تماماً.
    Kariyerinizden daha önemli olan bir şeyi tamamen önemsemediğiniz görünüyor. Open Subtitles يبدو أنكِ مُتجاهلة تماماً شئ ما أكثر أهمية من عملكِ
    Bütün olayı tamamen unutmuştum. Benim için hiçbir anlamı yoktu.. Open Subtitles لقد نسيت الأمر تماماً لم يعنِ أي شيء بالنسبة لي
    Buranın insanları tamamen değiştirdiğini gördüm üstelik sadece mahkûmları değil. Open Subtitles لقد رأيت هذا المكان, يُغير الناس تماماً ليس السُجناء فقط
    Jerry, bilmeni isterim ki Lyle ve ben tamamen bitirdik. Open Subtitles جيري، أريد أن أخبرك بأن علاقتي بـ لايل انتهت تماماً.
    Burada yatarken düşünüyorum da hayatım tamamen bir yabancının ellerinde. Open Subtitles مُستلقياً هنا وأُفكر بأن مصير حياتي بين شخص غريب تماماً
    Şimdi göreceğiniz tepkime tamamen zihinsel çabayla oluşturuldu ve ışıklandırmayla hiçbir ilgisi yok. TED فالاستجابة التي سترون مدفوعة بالكامل بالمجهود الذهني وليس لها علاقة بتغير مستوى الإضاءة
    Evlilik ya da çocuk için bir umudu yok ve tamamen toplumdan dışlanmış. TED لم يكن لديها أي أمل في الزواج أو الإنجاب وقد تم نَبْذُهَا بالكامل.
    tamamen Güneş enerjisine geçmek için birkaç iyi nedenimiz var. TED لدينا بعض الأسباب الوجيهة لكي نتحول بالكامل إلى الطاقة الشمسية.
    Burada Humus'ta, tamamen imha edilmiş Baba Amr adında bir mahalle var. TED هناك حي هنا في حمص يدعى حي بابا عمرو تم تدميره بالكامل.
    Son yıllarda, dükkan-sınıf uygulamasını destekleyen maddi kaynaklar tamamen kesilmiş bulunuyor. TED و في العقود الأخيرة, الكثير من التمويلات للدروس الحرفية اختفت تماما.
    Fakat yapay zekâ, üretim hattındaki robotlarla bireysel işlerin tamamen yerini alıyor. TED ولكن استبدل الذكاء الاصطناعي الوظائف الفردية بشكل تام في خط التجميع بالروبوتات.
    Şunlara bak şehir onlarınmış gibi geziyorlar ama aslında tamamen bize bağımlılar. Open Subtitles انظر لهم متبخترين كما لو انهم يملكون المدينة كلها لكنهم تابعين كليا
    Bu önemli bir farklılıktır, çünkü, tamamen farklı iki morfolojiyi işaret eder. TED وهذا فرق مهم لأنه يفرق بين نوعين مختلفين تمامًا من الأشكال التضريسية.
    Bu yüzden mağazamla işbirliği yapmanızı onaylamak için yetki tamamen bende. Open Subtitles لذلك أعطوني صلاحية التحكم الكامل في قسم الابداع وتعاونكم مع متجري
    Meşrulaştırılmış bu ırkçılıkla bireysel karşılaşmam okumayla olan ilişkimi tamamen değiştirdi. TED هذه المواجهة الشخصيّة مع العنصريّة المؤسسيّة غيّرت علاقتي بالمطالعة للأبد.
    Size vermek üzere olduğum bilgi karşılığında tamamen dokunulmazlık istiyorum. Open Subtitles أريد حصانة تامة لقاء المعلومات التي أوشك أن أخبرك بها.
    Evin arka kısmı tamamen alevler içindeydi. Kurtarabildiğim her şeyi kurtarmaya çalıştım. Open Subtitles و قد كانت خلفيّة المنزل تحترق بأكملها و حاولت إنقاذ ما أستطيع
    Dürüstçe söylemek gerekirse hâlâ bana karşı tamamen açık olmadığını hissediyorum. Open Subtitles يجب أن أخبركَ لا أزال أشعر بأنّكَ لستَ صريحاً معي كليّاً
    İşte buradalar, gösterinin yıldızları, tamamen işlevsel ilk yarı sentetik organizmalar. TED وها هي ذي، نجوم العرض، أوّل عضيّات نصف اصطناعيّة فعالة كلياً.
    İlk yıl tamamen yatılı okul, Onu her gece aradım. Open Subtitles تلك السنة الأولى الكاملة للمدرسة الداخلية، إتصلتُ به كُلّ ليلة
    NTAC'in, bu insanların yarattığı tehlikeye karşı tamamen hazırlıksız olduğunu anlattım. Open Subtitles أخبرتها أن المبنى غير مستعد نهائياً للتهديد المتمثل في هؤلاء الأشخاص

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد