ويكيبيديا

    "taze" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الطازج
        
    • جديدة
        
    • الطازجة
        
    • جديد
        
    • حديثة
        
    • الجديدة
        
    • طازجاً
        
    • الجديد
        
    • حديث
        
    • طازجا
        
    • جديداً
        
    • حديثاً
        
    • منعش
        
    • طازجه
        
    • النقي
        
    Sizin için çok güzel taze bir balık da ayırdım. Open Subtitles لقد أحضرت أيضاً قدراً طيباً من السمك الطازج من أجلك
    Babam ve ben şafak zamanı tarlada ağaçlardan taze havuçları toplarız. Open Subtitles نزلنا أنا و أبي إلى الحقل، لنلتقط الجزر الطازج من الأشجار
    Bazı sürüler taze otlak arayarak yılda 3200 kilometreden fazla yol alır. Open Subtitles تسافر بعض القطعان أكثر من 2000 ميل سنوياً بحثاً عن مراعي جديدة.
    Şefleri Alfred DuPont, her gün Florida'dan... taze yengeç kıskacı getirtiyor. Open Subtitles يحضر طاهيه ألفريد دوبون ..مخالب السراطين الصخرية الطازجة من فلوريدا يوميا
    Belki de yuva zemini için sürekli taze saz getirerek kira ödüyorlar. Open Subtitles ربما أن جـرذان المـسك تدفع الإيجار وذلك بتزويد المنتجع بإنتظام بفراش جديد
    Efendim. İzlediğimiz patikadan şu kanyona doğru taze at izleri var. Open Subtitles سيدي, هناك آثار حديثة لجياد غير قافلتنا متوجه نحو هذا الوادي الضيق
    Her yıl toprağı taze kanla kutsadığı sürece bizi rahat bırakacak. Open Subtitles طالما تستطيع إبقاء الأرض مقدسة بالدماء الجديدة كل عام ستتركنا بشأننا
    Ama düşününce de erken kalkan kuş taze eti kapar. Open Subtitles لكن مجدداً , من يصل أولاّ يحصل على البيض الطازج
    Benim için, iyi hazırlanmış bir baget, fırından çıkmış taze, karmaşıktır, fakat körili soğan yeşil zeytin haşhaşlı peynirli ekmek karşıktır. TED بالنسبة لي .. الرغيف الفرنسي الطازج الخارج من الفرن متشعب.. بينما خبز البصل والزيتون الاخضر بالجبن .. هو التعقيد..
    '30'lar sonrası, yol şebekesi genişledi, kamyonlar demiryolunun yerini aldı, taze gıda daha çok seyahat etmeye başladı. TED ومنذ الثلاثينات، توسعت الطرق، أحتلت الشاحنات مكان القطارات، أصبح الطعام الطازج يسافر لأماكن بعيدة.
    Bazi suruler taze otlak arayarak yilda 3200 kilometreden fazla yol alir. Open Subtitles تسافر بعض القطعان أكثر من 2000 ميل سنوياً بحثاً عن مراعي جديدة.
    Sıçrayan ve Mekaniklerin taze izlerine rastladık 119. ve 2. yolda. Open Subtitles رأينا علامات جديدة لقافزات و آليات على طويق 119 و 2
    Kısa yaz yağmurlarının taze otlaklar çıkaracağı vadilere doğru gidiyorlar. Open Subtitles ،إنهم يقصدون الوديان حيث تُنبت زخات أمطار الصيف مراعٍ جديدة
    Arada değişiklik yapıp taze meyve getirmek sizi öldürür mü? Open Subtitles لو أنكم أحضرتم بعضاً من الفاكهة الطازجة على سبيل التغيير؟
    taze meyveler de aslında fruktoz içerir, fakat dogaldirlar, ve meyvede bulunan fiberin hazmı yavaşlatması sayesinde aşırı yüklenmeye sebep olmazlar. TED تحتوي الفواكه الطازجة على سكر الفواكه، لكنه طبيعي ولا يسبب إثقالاً لأن الألياف في الفواكه تبطئ امتصاصه.
    Şu an Berkeley'de, tamamen taze gıdaya geçtik. TED الآن في بيركيلي , أصبحنا نتعامل كلياً مع المنتجات الطازجة
    Gelecekle ilgili taze umutların güveni askerlerle geri gelmiş gözüküyordu. Open Subtitles شعور بالثقة فى أمل جديد للمستقبل قد عاد مع القوّات
    Hadi birkaç fotoğraf çek. Şurada taze cesetler var. Open Subtitles هيا, التقط بعض الصور جثث حديثة القتل هناك
    Onu ilk gördüğümde, taze yaralarının geçmesi için acılı bir fizyoterapiye gidiyordu. TED عند أول لقاء لنا، كان يخضع لعلاجات ترويض طبي مؤلمة لكي يتعافى من جراحه الجديدة.
    Eşek arıları avlarının sinir sistemini sokuyor ...ve onları felç ediyor ama etin taze kalması için avlarını öldürmüyorlar. Open Subtitles وهم أيضاً يقرصون كل جزء من جهاز الفريسة العصبي حتى يشلوها، بدل أن يقتلوها، لكي يحافظوا على اللحم طازجاً.
    Yeni yıl -- dünyadaki tüm insanlar için taze bir başlangıcın kutlanması. Open Subtitles يحتفل الناس في كافة أرجاء المعمورة ببداية جديدة لهم في العام الجديد
    İlk izlenimlerim; mürekkep taze, yani not son 48 saat içinde yazılmış. Open Subtitles حسنا ، أولى الإنطباعات أن الحبر حديث لقد كتبت الملاحظة خلال الـ48 ساعة الماضية
    Bu şekilde avlanıyorlar. Kendilerini yiyecek kaynağına mandallayıp, etini taze tutuyorlar. - Ne yapacağım şimdi? Open Subtitles هكذا يصطادون يستولون على مصدر طعام و يبقونه طازجا
    taze bir şeyi tadıyorsun, Tanrı'ya dokunduğunu zannediyorsun. Open Subtitles تذوّق شيئاً جديداً وستشعر أنك تلمس شيئاً عظيماً
    Pençeyi buraya getirdiler. Yara da taze. Kılıcında da yeşil kan var. Open Subtitles لقد جلبوا مخالب الوحش إلى هنا والجرح حديثاً وسيفه مُلطّخاً بالدماء الخضراء
    dedi. Gerçekten de sıcak bir günde tropikte içebileceğin en iyi besinli ve taze içecek, tabii ki içerim dedim. TED وهو أكثر مشروب منعش ومغذٍ يمكنك شربه في يوم حار في المناطق الإستوائية، لذا أنا قلت بالتأكيد.
    taze taçlı ve söylemeliyim ki çok hoş bir görünüşe sahip. Open Subtitles ملكه طازجه ، و يجب أن أعترف أنها فى غايه الجمال
    Şu taze Hava Fonu çocuklarını şov işine sokmak istiyorsun. Open Subtitles أحصلي على أولئك فقط وامزجي صندوق الهواء النقي بصناعة الترفيه

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد