Çünkü Teksas'ta bir adamın geçim kaynağını tehlikeye atar da çuvallarsan kendine başka bir iş bulamazsın çünkü gömüldüğün yeri kimse bulamaz. | Open Subtitles | لأنهُ في تيكساس نضع حياة الرجل على المحك ثُم لم يكن لديه اي وظيفة أخرى لانه لم يجد احد مكان دفن جثتك |
Orta Afrika Cumhuriyeti, yaklaşık beş milyon nüfuslu, Teksas büyüklüğünde, Afrika'nın merkezinde bir ülke. | TED | جمهورية أفريقيا الوسطى هي بلد لخمسة ملايين نسمة وهي بحجم تيكساس في وسط أفريقيا |
Teksas'ta bir kasırgaya neden olur. | Open Subtitles | تلكَ الحركَة البسيطة للهواء تُصبحُ إعصاراً في تيكساس |
Hidrolik kırılma işine ilk 1953'te Teksas sınırında şahit olmuştum. | TED | عاينت أول مهنة تكسير هيدروليكي على حدود تكساس سنة 1953. |
Karın ve çocuğun Teksas'da benim de hayatım Riverton'da. | Open Subtitles | أنت لديك زوجة و ابن في تيكساس و أنا لدي حياتي في ريفرتون |
Kaç senedir, bu Wyoming'e gidip geliyorsun arkadaşın neden hiç Teksas'a gelmiyor, burada balık yok mu? | Open Subtitles | أتعلم أنت دائما تذهب الي صديقك في وايمنج كل هذه السنوات لماذا لا تحضره هنا في تيكساس و تقوموا بالصيد؟ |
Teksas'daki bir çiftlikten arkadaşıymış. | Open Subtitles | هذا ما علمه بالصدفة شخص من جيرانه في تيكساس |
Teksas güzeli kızın üzerinde çalışıyordum ve kız birdenbire uyandı. | Open Subtitles | كنت أعمل على ملكة جمال "تيكساس روز" وفجأة قفزت وحسب. |
Benden daha gençler bile vardı. Missouri, Oklahoma, Teksas'dan gelmişler. | Open Subtitles | أصغر مني, من كل الأماكن ميسوريا, أوكلاهوما, تيكساس |
Pekala, millet, alkışlar Teksas'ın en seksi piliçleri için gelsin. | Open Subtitles | حسنـا ايها الناس . اعطوا تحيه لـ اكثر الفتيات اثاره من تيكساس |
Sizden son haber aldığımda, uyuşturucu kaçakçılığından Teksas'ta hapisteydiniz. | Open Subtitles | آخر ما وصلني عنكما ، أنّكما كنتما في سجن تيكساس لتهريب المخدرات |
Kaliforniya adamım var, Teksas'ta adamım var New York'ta da sen varsın. | Open Subtitles | لدىّ رجل فى كاليفورنيا لدىّ رجل فى تيكساس ولدىّ أنت هنا فى نيويورك |
Bu aynı şey. İsa Teksas'ta doğru, Tanrı cennette. | Open Subtitles | كلها نفس الشي عيسى ولد في تيكساس والرب في الجنة |
Teksas'ta kalıp işleri karıştırmak mı istiyorsun? | Open Subtitles | أنت تريدين بالبقاء في تيكساس وإثارة المتاعب |
İşte oradaydık, ruhlar ve bedenler hayatlarımızın son gecesinde Teksas'ta bir kiliseye tıkılmış. | TED | كنا هناك، أرواحًا وأجسادًا مكتظة في كنيسة تكساس في الليلة الأخيرة من حياتنا. |
Bu nöbette bize katılmak için tüm Teksas'tan ev emekçileri geldi. | TED | تأتي عاملات المنازل من جميع أنحاء تكساس ليشاركن في هذه التظاهرة. |
Bundan böyle Teksas kolcu kuvvetinin A Bölüğünde gönüllü ersin... | Open Subtitles | أنت الآن جنود متطوعون في الفرقة الاولى من خيالة تكساس |
Teksas'ta keyif sürecek sıkı dostlara. | Open Subtitles | أصدقاء جيدون يعيشون فسيحا في تِكساس |
Sports Illustrated tarafından Teksas'ın bir numaralı futbol takımı olarak gösterildiniz. | Open Subtitles | أفادت مجلة الرياضة أن هذا أول فريق ثانوية لكرة القدم بتكساس |
Benimle Batı Teksas'a gelmek ister misin? Gidip Grigoty Volkov'la buluşacağım. | Open Subtitles | هل تريد الذهاب معي لغرب تاكساس سوف اذهب واقابل غريغوري فولكوف |
Deniz piyadeleriyle konuşmam için 3 günlüğüne Teksas'a yolladın. | Open Subtitles | أرسلتها لتكساس لمدة 3 أيام لتتحدث لجنود المارينز |
Faturaları saklayıp, Teksas'ta kaç kişinin bana süper boy teklif ettiğini göreceğiz. | Open Subtitles | كما تفعل باقي الأفرع يا ترى كم مرة سيسألونني هذا السؤال في تاكسس |
Veya Teksas Katili'nden Deri Surat. Hayır! Hafifmeşrep Deri Surat. | Open Subtitles | أو صاحب القناع الجلدى فى فيلم مذبحة المنشار فى تكساس لا ,لا صاحبة القناع الجلدى الساقطة |