Yaklaşık altı yıl önce rastgele görünen birkaç terör olayını birbiriyle ilişkilendirmeye başladım. | Open Subtitles | ، منذ حوالي ستة سنوات بدأت في الربط بين عدة أحداث إرهابية عشوائية |
Benim ofisim insanları radikalleştirmez veya sırf onları yakalamak adına terör örgütü kurmaz. | Open Subtitles | الآن، مكتبي لا تطرف الناس أو إنشاء خلية إرهابية فقط لنقلهم إلى أسفل. |
Kanıtların gözden geçirilmesinin ardından bunun kasıtlı bir terör saldırısı olduğuna karar verdik. | Open Subtitles | بعد مراجعة حذرة للدليل فى موقع الجريمة أ، هذا كان حادث إرهابي مشين |
Cumhuriyetler kesenin ağzını ancak gerçek terör yok edilirse açarlar. | Open Subtitles | ستفقد الجمهوريات أموالها فقط إذا حدث الرعب الحقيقي فسيفقدون أحشائهم |
güvenliğini ölçebileceğiz. Çiplerin üstündeki organları aynı zamanda biyolojik terör uygulamalarında veya radyasyona maruz kalındığında kullanabileceğiz. | TED | نستطيع أيضا استعمال الأعضاء في الرقاقة للتطبيقات في الارهاب البيولوجي أو التعرض الإشعاعي. |
Nükleer terör saldırısından Başkanlık Sarayı'ndakilere bahsetmenin iyi bir fikir olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | لست متأكداً بأنها كانت فكرة جيدة بذكري للهجوم الإرهابي للموجودين بالبيت الأزرق |
Afrika topraklarında yeni bir terör hakim. | Open Subtitles | هناك إرهاب جديد في دماء الأراضي الأفريقية |
David Dunn, yetkilileri üç büyük terör olayının kanıtlarının bulunduğu Limited Edition'a yönlendirdi. | Open Subtitles | ديفيد دان ارشد السلطات لشركة ليمتد ايديشن حيث وجدت دلائل لثلاث حوادث ارهابية |
hizmeti engelleme saldırısını çalıştırabilir misin? Ya bir terör örgütü polisin yeteneklerini | TED | لذا، من الممكن أن ترغب منظمة إرهابية بتعطيل قدرة الشرطة والإطفاء للاتصال في حالات الطوارئ؟ |
Beş yıl sonra, ciddi terör saldırılarıyla ve IŞİD'in yaygınlaşmış eleman toplamaları ile boğuşuyor. | TED | بعد خمس سنوات, مازالوا يعانون من هجمات إرهابية خطيرة وتجنيد تنظيم الدولة المستشري. |
Hepiniz terör Eylemlerini Önleme Yasası uyarınca gözaltına alındınız. | Open Subtitles | أنتم معتقلون للاشتباه في تورطكم بنشاطات إرهابية |
Ölümcül saldırıdan ve terör olayından sorgulanmak için bulunması isteniyor. | Open Subtitles | الآن إنها مطلوبة بتهمة جريمة .بقتل وإستجواب في حادث إرهابي |
Sonuç olarak ülke topraklarında bir terör saldırısına yardım ediyor olabilir. | Open Subtitles | لكن النتيجة هي أنّها تُسهّل لوقوع هجوم إرهابي على التراب المحلي |
Tarihte bir ilk olarak intihar edenlerin sayısı; cinayet, terör ve savaş yüzünden ölen insan sayısından daha çok. | TED | ولأول مرة بالتاريخ العديد من الناس ينتحرون بدلا من أن يقتلوا بجريمة أو عمل إرهابي أو حتى بسبب الحروب التي تنشب بينهم |
A.B.D. 'deki binlerce kişinin hissettiği şey 25 dakika süren gerçek bir terör olayıydı. | TED | و كانت 25 دقيقة من الرعب التام مر بها الاف الناس عبر الولايات المتحدة. |
Milyonlarca ses aniden terör içinde bağırdı ve sustu. | Open Subtitles | كما لو أن ملايين الأصوات صرخت فجأة من الرعب و سكتوا فجأة |
Bu arada anti terör ekibinin başı kim? | Open Subtitles | قبل ان اذهب ..من يرأس وحدة مكافحة الارهاب |
Daha da önemlisi, biz veya mağdurlar, adeta terör örgütlerine karşı hortlayan bir hayalet haline geldik. | TED | أصبحنا، أو الأهم، أصبح أولئك الضحايا أشباح تتلبس التنظيم الإرهابي. |
Bombalarını kontrol kazanmak, intikam almak ve terör saçmak için yaparlar. | Open Subtitles | يَصْنعونَ القنابلَ لكَسْب السيطرةِ، يُصبحُ الإنتقام، إرهاب خنزيرةِ |
Demek nükleer saldırı planlayan bir terör hücresine öylece girdin. | Open Subtitles | ولاجل ذلك, هل تسللت الي خلية ارهابية تخطط لهجوم نووي؟ |
Bir terör zanlısının Danimarka hapishanelerinde olması sayısız güvenlik sorunu doğurur. | Open Subtitles | لدينا متهم ارهابي على ارض دنماركية قد يشكل خطر امني علينا |
İhtiyacı olan tüketiciler ise, terör destekçileridir. | TED | الزبائن الذين تحتاجهم هذه العلامة هم الإرهابيين المتماسكين. |
Hepimiz bir Korkunç terör seçeceğiz ve onu bir gün boyunca eğiteceğiz. | Open Subtitles | وسوف نختار جميع رعب رهيب ويوم لتدريب عليه |
Yaptığımız bir simülasyon. terör talimi. | Open Subtitles | أنة أسم لتدريب نقوم بة للتعامل مع الأرهاب |
Aynı zamanda büyük terör örgütleri için kaynaklar sağlıyor. | Open Subtitles | ولكنه يقوم بتجميع الاموال للمنظمات الارهابية الكبيرة علياء اعطت سمرز معلومات استخباراتية |
Mesela, terörizm neredeyse hiç olmasaydı, terör karşıtı önlemlerin etkinliğini ölçmek zorlaşırdı. | TED | لو، على سبيل المثال، الإرهاب لا يكاد أن يحدث، من الصعب حقا الحكم بفعالية على ترتيبات مضادة للإرهاب. |
-Artan terör ile mücadele için yeni bir program yaratıldı. | Open Subtitles | المستقبل القريب من أجل محاربة الإرهاب, تم اختراع برنامج جديد |
Artık terör içimize yerleşmişti ve gitmiyordu, çünkü o kadar güçlü olan Mahina, kendini kurtaramadıysa, diğerlerimiz ne yapabilirdi. | Open Subtitles | دب الذعر فينا وابى ان يزول فان لم يستطع ماهينا القوى انقاذ نفسه ماذا يسعنا نحن ان نفعل ؟ |