Ve bence tiyatro tam olarak ışık ile hayatı iyileştirebileceğimiz bir yer. | TED | وأعتقد أن المسرح هو المكان الذي يقوم فيه الضوء حقاً بتعزيز الحياة |
Bu bozuk tempo ve kara mizah onun belirgin özelliğiydi ve Absürt tiyatro akımında popüler bir tarz oldu. | TED | هذه كانت سمة خاصة بأسلوبه الذي يتضمن وتيرة غير متوازية والكوميديا السوداء، والذي انتشر في كافة أنحاء المسرح العبثي. |
O yüzden bugün, sizlere tiyatro ve teknoloji arasındaki ilişkiden bahsetmek istiyorum. | TED | لذا اليوم أريد أن اتحدث معكم عن العلاقة بين المسرح و التكنولوجيا |
Bütçe kısıntıları yüzünden futbol koçu, tiyatro öğretmenliği de yapıyor. | Open Subtitles | لأن مدرب كرة القدم سيضعونه مدرّس الدراما بسبب انخفاض الميزانيّة |
Yok, hayır. Bak, işte bir tiyatro mu ne vardı... | Open Subtitles | لا , اسمعوا هي كان لديها تلك المسرحية , و |
Öğretmenlik yaptığım tiyatro okulunda, Sahne Etkinlikleri adlı bir ders var. | TED | حيث أعلّم الطلاب في مدرسة الدراما، يوجد فصل يُسمى التمثيل المسرحي. |
Hayatım için tiyatro patronun yaptığı gibi endişe mi edeyim? | Open Subtitles | واعيش كل عمري في قلق ؟ مثل صاحب المسرح ؟ |
Cesaretin kırılmasın. tiyatro kulübünün sadece şarkıcılara değil... hayranlara da ihtiyacı var. | Open Subtitles | لا تكن بائساً,المسرح يتطلب أكثر من مجرد مغنيين إنه يتطلب محترفيين أيضاً |
Şimdi iyi olan konulara geçelim... şarap, tiyatro ve Yankee'ler. | Open Subtitles | لذلك ابقى في الموضوع الامن مثل الشراب ,المسرح ,فريق اليانكيز |
Ama küçük tiyatro çalışmalarının ve büyük pazarlama tekniklerinin bana öğrettiği bir şey varsa o da şudur, herkesin bir markası var. | Open Subtitles | لكن إذا كان هناك أيّ شئ قد قام التخصص في التسويق مع دراسات المسرح علمتني هو أن كلّ شخص لديه علامة تجارية |
tiyatro Windsor'un Şen Kadınları'nı en son ne zaman oynadı? | Open Subtitles | متى تمت التأدية على المسرح لمسرحية الزوجات السعيدات من ويندسور؟ |
Birkaç tiyatro oyununda ve reklamda oynadım ama pek iyi değildim. | Open Subtitles | أجل، مثلّت على المسرح وبعض الإعلانات لكن لم أكن جيدةً للغاية |
Ayrıca tiyatro sıcak bir yaz gününde bayatlamış limburger peyniri gibi kokuyordu. | Open Subtitles | بالإضافة أنّ المسرح انبعثت منه رائحة صلصة جبنة في يوم صيفٍ حار. |
Ve son olarak tiyatro sahnesinden çok fazla ilham geliyor. | TED | وأخيرا أريد أن أشير إلى ان الكثير من هذا الإلهام يأتي من المسرح. |
tiyatro olmasaydı bu kadar ilham verici bir sahne olmayacaktı. | TED | فهذا العرض لن يكون بهذا الإلهام بدون هذا المسرح. |
Stajımızı seçkin bir tiyatro akademisinde tamamladık. AMATÖRLER GECESİ | Open Subtitles | ومن هناك انتقلنا لنعرض اكاديمية الدراما الراقية. |
Belki de tiyatro öğretmeni onu bir konuda heyecanlandırır. | Open Subtitles | ربما يستطيع مدرس الدراما القادم من الكلية أن يشد إنتباهها بشأن موضوع ما |
Şu aptal tiyatro oyunundan beri garip davrandığım için özür diliyorum. | Open Subtitles | انا اسفة على الطريقة التي كنت عليها منذ تلك المسرحية الخرقاء |
Birçok ufak çaplı derginin tiyatro eleştiri köşesinde adı övgüyle anılıyor. | Open Subtitles | أَطري عليه في مقالات النقد المسرحي في عدة مجلات قليلة الأهمية. |
Dilersen gül, ama tiyatro saygın bir meslektir. | Open Subtitles | يمكنك ان تضحك، على الاقل التمثيل بالمسرح مهنة محترمة. |
En iyi dans edenlerin ve tiyatro yapanların olduğu yer BC binasıdır | Open Subtitles | مبنى ب جـ هو المكان الذي يوجد به الشعب الرئيسية للمسرح والرقص |
"60'larda tiyatro insanlar için ne idiyse, 80'lerde de restoranlar öyle." | Open Subtitles | "المطاعم تمثل للناس في الثمانينات ما مثلته المسارح لهم في الستينات" |
Şimdi, çok da fazla şaşırmadım. Bu, tiyatro ile uğraşan biri olarak tüm hayatım boyunca sürekli karşılaştığım bir tavır. | TED | الآن، لم أندهش حقيقةً، لأن هذا تصرف أراه باستمرار في حياتي كلها بصفتي مخرجة بالمسرح. |
Terörizm bir tiyatrodur. Ve tiyatro her zaman seyirci için oynanır. | Open Subtitles | الارهاب هو فن تمثيل ، ودائماً مايكون الجمهور |
-Teşekkür ederim, Bay Lusk. -Harikaydın, Eddie. Artık tiyatro sınıfınıza dönebilirsiniz. | Open Subtitles | شكرا مستر لوسيك يمكننا الان الرجوع لدرسنا الدرامي |
MT: Bu da sihrin bir tiyatro ve her numaranın da bir hikâye olduğu anlamına gelir. | TED | ماركو:مما يعني ان السحر هو مسرح و كل خدعة هي قصة. |
Bir arkadaşının tiyatro gösterisine gittik, sonra çatı katında, bir partiye. | Open Subtitles | لقد ذهبنا الى عرض صديقه المسرحى وبعد ذلك إلى حفلة مملة |
Bu şehirde iyi bir tiyatro bulsam şaşırabilirdim. | Open Subtitles | المفاجأة ستكون أن أجد مسرحاً جيداً بهذه البلدة |
Şimdiyse gelmiş yapımcıya asıl idealinin tiyatro olduğunu, bu işi sırf para için yaptığını söylüyorsun. | Open Subtitles | والآن تقول أنه فقط من أجل المال وأنك تفضل كتابة المسرحيات |
- Tamam, garajdan ayrılmadan önce Shakespeare videoları izledim kendime tiyatro öğretmeni süsü verebilmek için. | Open Subtitles | راقبت فيديوات شكسبير قبل مغادرة المرٍآب للنجاح كأستاذ دراما |