ويكيبيديا

    "torunları" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • أحفاد
        
    • أحفاده
        
    • الأحفاد
        
    • احفاد
        
    • حفيدتهم
        
    • بحفيدهم
        
    • أحفادهم
        
    • أحفادها
        
    • وأحفادهم
        
    • وأحفادها
        
    • الاحفاد
        
    Eğer 150 yıl ayakta kalmayı başarırsak, tahminimce torunlarınızın torunları Malthus'u tamamen unutmuş olacaklar. TED اذا أستطعنا فعل ذلك خلال ال 150 عاماً القادمة أعتقد أن أحفاد أحفاد أطفالنا سينسوا كل شئ عن مالثيوس
    Eolo'nun torunları postu geri almak istediler, çünkü post krala şans getirirdi. Open Subtitles أحفاد إيالوا طلبوا إستعادة الفروة لأنها تجلب حظ الملك
    Her neyse, ben kaçtım yoksa ben gidene kadar torunları olacak. Open Subtitles علي أي حال , سأنطلق وإلا سيكون لديها أحفاد إلي أن أصل لهناك
    Saray muhafızları cesurca girdikleri çatışmayı kaybettikten sonra, o, ailesi ve genç torunları da dahil içeride vurularak öldüler. Open Subtitles هو وعائلته بما في ذلك أحفاده أُطلق عليهم النار داخل القصر بعد خسارة حرس القصر معركته بشجاعة دفاعاً عنه
    Dedelerinin prestijini korumak için torunları hayatlarını feda ediyor. Open Subtitles يخاطر الأحفاد بحياتهم لإنقاذ شرف جدودهم
    Yakın mağaralarda, antik Maya uygarlığının torunları, yüzyıllar boyunca taptıkları tanrılarına dua ettiler. Open Subtitles في الكهوف القريبة احفاد المايا صلوا الى الرب لديهم عباداتهم لاكثر من مائة جيل
    Müvekkilimi hedef almayı bırakmazsan seni öyle bir davaya gömerim ki torunlarının torunları hâlâ masraflarını ödüyor olur. Open Subtitles لولمتتوقفعناستهدافزبوني , سارفع عليك الكثير من القضايا سأجعل أحفاد أحفاد أحفادك يدفعون الفواتير هل هذا واضح؟
    Ve geri kalanının da sümüklü torunları dışında yaşamak için bir sebebi yok. Open Subtitles وبقيّتهم، ليس لديهم ما يعيشون لأجله سوى أحفاد عليلة،
    Bu da Buddasi'nin torunları olduğunuzu gösterir, insan muhafızı, ve geçmenize izin veririm. Open Subtitles ،إذا فأنتم أحفاد بوداسي ،حراس الإنسان وسأدعكم تعبرون
    Hayır ama olay şu ki, o listedeki bir çok adamın da torunları var. Open Subtitles لا ولكن المشكلة هي أن معظم الرجال في تلك القائمة لديهم أحفاد أيضًا
    Bu maceraya katılanların torunları tarafından tamamlanacak. Open Subtitles تكتمل بأيدى أحفاد الأرواح الشجاعة التى ذهبت بتلك المغامرة
    Daha sonra İngiltere'ye gittiler. Onları buraya getiren de torunları oldu. Open Subtitles وذهبت الى انكلترا، ومن ثم أحفاد الرجل هم من جلبوهم من هناك.
    torunları var, aile konusunda biraz daha ileride. Open Subtitles لديه أحفاد لذلك يسبقنا قليلًا في قسم الأسرة
    Yemek görevlisi bayanın torunları vardı, dolaysıyla çocukları da... O yüzden akşamları okuldan ayrılırdı? TED طباخة المطعم الخاصة بي لديها أحفاد! ! وهذا يعني أن لديها أطفالًا! وهذا يعني أنها تغادر المدرسة في نهاية الدوام؟
    torunları uzakta yaşayan, karısı ve çocukları ölmüş, muzip bir duldu. TED كان أرمل شيطاني زوجته وابناؤه متوفيين أحفاده يعيشون بعيدا عنه
    Her pazar kiliseye gidiyor.. Karısı ve torunları ona bayılıyor.. Open Subtitles يذهب للكنيسة كل يوم زوجته تحبه وكذلك أحفاده
    Sadece kelebekler değil, geçmişte hiçbir şeyi öldüremezsin, ...çünkü onların bütün torunları da ölür ve insan ırkının sonunu getirebiirsin. Open Subtitles ليس فقط الفراشات لا تستطيع قتل أيّ شئ في الماضي لأن يبيد كلّ أحفاده وينتهي بإبادة الجنس البشري بالكامل
    Aşağılık şirketi torunları sigorta kapsamına almıyor. Open Subtitles منظمة التأمين الصحي لا تشمل الأحفاد
    Fakat torunları bir arkadaşlık olarak kabul edersen. Open Subtitles ولكنْ إن أمكنكِ رؤية "الأحفاد" كتعبير مجازيّ للأصدقاء،
    Bu kadınlar, eski yöntemlerle büyükleri tarafından eğitilmiş Polinezyalı denizcilerin torunları. Şimdi de bana devrediyorlar. TED ان هذه النسوة هنَّ احفاد الملاحين البولينيزية تم تدريبهن بواسطة اجدادهن على الطريقة القديمة والآن هن ينقلن علومهنَّ إلي
    Bu insanların torunları üzerinde hakları var. Open Subtitles هؤلاء الناس لديهم الحق في حفيدتهم
    Küçük torunları, bebek Jack. Open Subtitles لقد أتوا بحفيدهم "جاك".
    ve onların torunları da kurtulacak, bu böyle sürüp gidecek. TED و أطفال أطفالها سيتم انقاذه أيضاً و أحفادهم بدورهم سيتم إنقاذهم و هكذا دواليك
    Büyükannemi düşündüğümde, ona göre tabii ki bütün torunları özeldi. TED عندما فكرت بجدتي ، بالطبع كانت تعتقد بأن جميع أحفادها مميزون.
    Kardeşlerim eşleri, çocukları, torunları, hep birlikte burada toplanmıştık. Open Subtitles وإخوتي وزوجاتهن وأولادهم وأحفادهم اجتمعوا كلّهم هنا
    Bunun anlamı şudur, dişi katil balina yaşlandıkça ailesinin büyük bir bölümünü çocukları ve torunları oluşturur, daha uzak akrabalarsa ölür. TED هذا يعني أنه كلما كبرت أنثى الحوت القاتل فإن نسبة أكبر من عائلتها تتكون من أطفالها وأحفادها بينما يموت الأقارب البعيدون.
    torunları büyük babalarına veda ediyorlar. Open Subtitles .الاحفاد يقدموا لجدهم حفلة وداع رائعه

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد