ويكيبيديا

    "tuğla" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الطوب
        
    • طوبة
        
    • حجر
        
    • طابوقة
        
    • لبنة
        
    • قرميد
        
    • الطابوق
        
    • الحجر
        
    • صخرة
        
    • القرميد
        
    • بريك
        
    • بالطوب
        
    • طوب
        
    • الطوبة
        
    • الحجارة
        
    Aynı zamanda insanların evine tuğla fırlatmaya da mı zorladık? Open Subtitles وهل أجبرناهم أيضاً على البدءً برمي الطوب على منازل الناس؟
    Hindistan ve Nepal'de tuğla fabrikalarına götürüldüm. TED في الهند و النيبال دخلت إلى قمائن الطوب.
    Bir günde ayağımın altında biriken kirden 5000 tuğla yaptım ve traktörü de 6 günde yaptım. TED ضغطت 5000 طوبة في يوم واحد من التراب تحت قدمي وبنيت جرار في ستة أيام.
    Basit ve sıradan bir tuğla bile olduğundan iyi bir şey olmak ister. Open Subtitles ...حتى حجر البناء العادى الشائع يريد أن يصبح شيئاً أكثر مما هو عليه
    Biri dükkanın camına tuğla fırlatmış o da yeni cam taktırmaya gitti. Open Subtitles أحدهم رمى طابوقة على نافذة المتجر وقد ذهب لإستبدال الزجاج
    Her biri unutulmaz sanat eseri, her biri olduğumuz kişinin duvarında birer tuğla. TED كل عمل من تلك الأعمال جزء من فن لا يُنسى, و لبنة في حائط معرفتنا بأنفسنا.
    Walther PPK. Camı parçalayan tuğla gibi dağıtıcı bir 7,65'lik. Open Subtitles والتر بى بى كى , 765 مم مع حضور مثل قرميد خلال نافذة زجاجية صفيحية
    Nizami desteği olmayan duvar harap oldu, sıkışmış toprak aşındı, yağmalanan tuğla ve taşlar inşaat malzemesi yapıldı. TED و بدون دعم منتظم، أصبح الجدار في حالة سيئة، دعامات الأرض تآكلت في حين تم نهب الطوب والحجر كمواد البناء.
    Mars’taki toprağın genel olarak tuğla yapmak için mükemmel olduğu anlaşıldı. TED ولكن يبدو أن التربة على المريخ، جيدة جدا لصناعة الطوب.
    tuğla duvarı gezegenimizde yol açtığımız tüm sorunlar olarak görün, çevresel ve sosyal. TED تصور جدار الطوب بأنه جميع هذه المشاكل التي تسببنا فيها على كوكب الأرض، بيئيا وإجتماعيا. إنها رسالة الأمل.
    Bakteri aşılanmış tuğla tepsilerini bir besi zengini suyla besleyen sulama sistemi. TED جهاز ريٍّ يغذّي بمياه غنيّة بالعناصر الغذائيّة أطباقًا من الطوب والتي قد تمّ تلقيحها بالبكتيريا.
    Kırsal Zimbabve'de tuğla yapımını öğreten Michelle gibi. TED مثل ميشيل، التي تُعلم صناعة الطوب في ريف زيمبابوي.
    Aniden, bir ton tuğla çarpmışçasına son sekiz yıldır kim olduğum konusundakafam karıştı. TED وفجأة، كطنٍ من الطوب يضربني، أصبحت مرتبكًا جدًا مما كنت عليه على مدى السنوات الثماني الماضية.
    Hala yüzünü görebiliyorum. Sanki biraz önce tuğla yutmuş gibiydi. Open Subtitles لازلت اتذكر وجهه بدا وكانه ابتلع طوبة لتوه
    Bir araba camına tuğla atmaktan olay çıkarmaktan söz ediyorum. Open Subtitles إني أتحدث عن رمي طوبة على زجاج سيارة أحدهم أنا أتحدث عن اخراجها للخارج وتقطيعها
    Basit ve sıradan bir tuğla bile olduğundan iyi bir şey olmak ister. Open Subtitles ...حتى حجر البناء العادى الشائع يريد أن يصبح شيئاً أكثر مما هو عليه
    Hayır, kafana bir tuğla atsaydım, o, aşırı tepki olurdu. Open Subtitles المبالغة في ردّة الفعل ستكون إن رميت عليكِ طابوقة
    Ve bir tuğla aldı, bana doğru bağırarak geldi ve sonra tuğlayı tutmayı başardım ve durumu tersine çevirdim. Open Subtitles والتقط لبنة وجاء يصرخ علي وتمكنت من اسكات هجماته
    Alvarez yerellerle birlikte, bir çifti içeriye tıkmış. Onlarda, geçen ay, bu pencereden içeriye bir tuğla fırlatmışlar. Open Subtitles ألفاريس قام بمداهمات مشتركة مع الشرطة المحلية الشهر الماضي قاموا برمي قالب قرميد من النافذة
    Oradan dışarıya bakıyorum ve aşağıda bütün o polislerin öğrencilerin kafalarına vurduklarını, göz yaşartıcı bomba attıklarını ve öğrencilerin tuğla attıklarını izlediklerini görüyorum. TED أنظر إلى الخارج وأرى الشرطة تضرب الطلاب على رؤوسهم، يطلقون الغاز المسيّل للدموع، وأشاهد الطلاب يرمون الطابوق عليهم.
    Louis Kahn "Bir tuğla bile bir şey olmak ister" dedi. Open Subtitles لويس كين قال حتى الحجر يريد أن يصبح شيئاً ما
    Kalbimde sanki bir tuğla var. Open Subtitles بضغط كبير، و كأنه ثمة صخرة تضغط على قلبي
    Bu tuğla ve taş duvarın ardında nehre giden büyük bir kanalizasyon var. Open Subtitles وراء هذا القرميد و البناء، هناك قناة صرف صحي رئيسية كبيرة، تصب بالنهار.
    Bundan birkaç ay önce Nairobi banliyölerinde bir tuğla ve harç dükkanı açtı. TED ومنذ بضعة أشهر، افتتح متجر بريك ومورتر في ضواحي نيروبي.
    Pencerelere ve kapıya tuğla örülüp, iki yeni giriş açılarak çabucak iki gaz odası yapıldı. Open Subtitles غرفتا غاز منفصلتان إرتجلتا سريعاً وتغطت نوافذهم بالطوب وأبوابهما وتم عمل مدخلان جديدان
    Bayan Scratchit, Minik Tom 95 kilo ve tuğla hela gibi bir şey. Open Subtitles سيدة سكرتشيت, إن توم الصغير يزن 15 حجراً وهو بشدة طوب المراحيض.
    Penceremizden içeri bir tuğla girmesi ürkütücüydü. Open Subtitles عندما أتت تلك الطوبة عبر نافذتنا، كان مرعباً.
    Çocuklar temel için taşlar getiriyor. kadınlar tuğla üretimi için su getiriyor, herkes kil zeminleri dökmek için birlikte çalışıyor. TED الأطفال يجلبون الحجارة للمؤسسة، النساء يجلبن الماء لصناعة الطوب، والجميع يعمل معا لقصف الأرضيات الطينية.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد