ويكيبيديا

    "uçuş" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الطيران
        
    • الرحلة
        
    • الطائرة
        
    • للطيران
        
    • الرحلات
        
    • طائرة
        
    • الطائرات
        
    • رحلتك
        
    • الرحله
        
    • للرحلة
        
    • رحلة طيران
        
    • السفر
        
    • الإقلاع
        
    • رحله
        
    • بالطيران
        
    Ve şimdi bunu, sertifika yoluyla almak uçuş testi, ve tüm bu düzenleyici makam onayları süreci söz konusu. TED لذلك فالمهم حقا الآن هي مسألة الحصول على الموافقات أختبار الطيران ، وتمر كل هذه العمليات عبر الموافقات التنظيمية.
    Bir paketin benim evden yola çıkacağını, uçuş numarasını, her şeyi öğrenecekti. Open Subtitles سيعرفون بأن هناك حقيبة ستخرج من بيبتي وسيعرفون الوقت ورقم رحلة الطيران
    Eğer kişi uçuş sırasında yaralanırsa yolcu kalkış noktasına geri döndürülür. Open Subtitles في حالة إصابة الراكب أثناء الرحلة يعود الراكب إلى نقطة الانطلاق
    İlk sesten hızlı uçuş ne zaman yapıldı biliyor musunuz Ajan Mulder? Open Subtitles هل تعرف متى كانت الرحلة الجوية الخارقة للصوت الأولى, أيها العميل مولدر؟
    Tüm uçuş boyunca Rusi'ye yardım etmek için ne yapabiliriz diye merak etmekteydim. Open Subtitles أنا كنت أسحب تلك الطائرة ومازلت أتسائل ما نحن يمكن أن نساعد روسي
    - Bu, işte. Ona uçuş dersleri vermişsin gibi görünüyor. Open Subtitles هذة هنا يبدو هذا وأنك كنت تعطية دورس في الطيران
    Şu açık gökyüzüne bak kanki! Epeyce sarsıntısız bir uçuş olur. Open Subtitles أنظر إلى هذه السماء الصافية يا صديقي سيكون الطيران اليوم جميل
    17 Temmuz 1996 tarihli 800 uçuş sayılı uçak gökyüzünde kaybolur. Open Subtitles رحلة الطيران رقم 800 ، في السابع من يوليو 1996 تختفيمنالسماء.
    Sonra uçuş lisansımı büyük bir C notuyla elde ettim. Open Subtitles نعم، لذا أستحققت رخصة الطيران والسرطان هو ما أصبت به
    Bu memelilerin bu kadar mesafeyi, bu kadar hızlı katedip, ...böyle bir hasatı toplamasını mümkün kılan şey, onların uçuş gücüdür. Open Subtitles إنها قوة الطيران فقط ما يتيح لهذه الثديـّات السفر بعيداً جداً وسريعاً جداً، حيث يُمكنهم جني هذا الحصاد في وقتٍ قصير.
    Morg birimi, alanı karelere ayırarak inceledi ve uçuş için alanı belgeledi. Open Subtitles قسم المشرحة قام بالتوزيع على المنطقة، و دعم الموقع بواسطة وسائل الطيران.
    O uçuş rotasının mahalle için bir tehdit olduğunu hep söyledim. Open Subtitles كما كنت أقول لك بأن مسار الرحلة تهديد على كامل الحي
    Bu olay, 180 uçuş numaralı uçağın düşmesinden bir yıl sonra oldu. Open Subtitles هذه أخذت قبل سنة من موعد الرحلة انظر إلى اللافتة على الطريق
    Şikago'ya 22 Sefer Sayılı uçuş beş numaralı kapıda yolcu almaktadır. Open Subtitles الرحلة رقم 22 الذاهبة إلى شيكاغو تصل الأن عند البوابة الخامسة
    uçuş sırasından geri geldiğimi ve direkt akşam yemeğine geldiğimi hatırlıyorum. Open Subtitles أتذكر الحصول على العودة من خط الرحلة والقادمة مباشرة لتناول العشاء.
    Bu uçuş hakkında hiç bir şey bilmiyordum, bunu kaydetmemişim hiç. Open Subtitles لم أكن أعرف أي شيء حول الرحلة, لم أكن حجز عليه.
    Babam, onları uzaktaki uçuş pistlerine götürür, oradan alır ve onlara malzeme getirirdi. Open Subtitles كان أبي يأخذهم ذهاباً وإياباً في الطائرة من المهابط البعيدة ويجلب لهم التجهيزات
    Ouellette, Crandall'a buraya bir uçuş daha yapabilecek zamanı olduğunu söyle. Open Subtitles ويليت، أخبر كراندال أنه لديه وقت للطيران هنا.. نعم يا سيدي.
    Bunlar Antartika üzerindeki çoğu modern hava sondaj radarından toplanılan uçuş hattı grafikleri. TED هذه هي خطوط طيران الرحلات من آخر المقاطع الملتقطة بالرادار الصوتي الهوائي من فوق القطب الجنوبي.
    Komutanım, ambulans uçak pilotu Ajan Gibbs'in emriyle uçuş izni istiyor. Open Subtitles الكابتن ،طيار طائرة الإخلاء الطبي طلب إذن الإقلاع بأمر العميل غيبز
    Bize gideceği yeri söyleyebilir. Uçakta bir yere gitmek çok kolaydı. bir test pilotu olarak 30 yılı aşkın uçuş kariyerine baktığımızda halen uçabilir. TED وسيواصل ويخبرنا أن المتحولة هي لحد الآن أسهل طائرة للهبوط بها من الطائرات التي حلق بها طوال 30 سنة من مسيرته المهنية كطيار اختبار.
    Kontrollü sahada uçmaktasınız. Sizinle ilgili bir uçuş planı bildirilmedi. Open Subtitles أنت تطير في مجال جوي مسيطر عليه ليس لدينا اي اخبارية عن رحلتك
    Ya sadece uçuş onu konuşturacak kadar korkutmazsa ne olur? Open Subtitles ماذا سيحدث لو أن الرحله وحدها لم تخيفه كفايه ليتحدث؟
    La Guardia'ya giden 44 numaralı uçuş için son çağrı. Open Subtitles هذا النداء الأخير للرحلة رقم 44 إلى لوس أنجيلوس .غوارديا
    Bayanlar baylar, tarihi uçuş başladı. TED سيداتي وسادتي، رحلة طيران تاريخية قد بدأت.
    Kalkış ve uçuş anında, zamanı beraber geçiriyoruz, fakat hepsi bu. Open Subtitles بين الإقلاع والهبوط نقضي وقتاً سوياً هذا كل ما نحصل عليه
    Pekala, çok yumuşak bir uçuş olacak sanırım. San Francisco'ya kadar hava açık. Open Subtitles من المفترض ان تكون رحله هادئه يا سيد لويس
    Havacılıkta, kalkan her dokuz uçaktan birisi düşseydi hiçbir uçuş yapılmasına izin vermezdik. TED ففي الطيران ، لن نسمح للناس بالطيران إذا كان هناك طائرةً تسقط من بين كل تسع طائرات.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد