Ertesi gün Charlotte, tıpkı Noel sabahındaki bir kız gibi heyecanla uyandı. | Open Subtitles | استيقظ شارلوت يصل متحمس كما وهي طفلة صغيرة صباح يوم عيد الميلاد. |
Sonunda 1954 yılında biri uyandı ve nihayet insanlar 1950'nin geçip gitmiş olduğunu fark ettiler. | TED | وأخير في 1954، أحدهم استيقظ وأدرك أن 1950 قد انقضت. |
Huzursuz bir şekilde uyukladı, ve gecenin bir yarısında uyandı. | Open Subtitles | استلقت لترتاح و لكن استيقظت في أكثر ساعات الليل ظلمة |
Uyuyordu, sonra uyandı ve bana baktı sonra bu korkunç sesleri çıkardı. | Open Subtitles | كان نائماً، ثم إستيقظ ونظر إليّ، ثم أطلق ذلك الصوت الفظيع، هذا |
uyandı. Kendisine gelmesi biraz zaman alıyor. | Open Subtitles | انه مستيقظ انه يحتاج لبعض الوقت ليعود للوعي |
Bir gün bir uyandı, 41 yaşına gelmiş. | Open Subtitles | يومآ ما إستيقظت من نومها لتكتشف أنها بلغت الـ 41 عاماً |
Çoktan uyandı bile. İyi uyumuş. | Open Subtitles | إنّهـا مستيقظة لقد حصلت على قسطاً جيّداً من النوم |
13,8 milyar yıllık kozmik geçmişin ardından evrenimiz uyandı ve kendi farkına vardı. | TED | بعد 13,8 مليار سنة من تاريخ الكون، استيقظ كوننا وأصبح مدركًا لذاته. |
Davayı düşünmeden geçirdiği tek bir dakikası bile olmuyordu. Kendi açtığı davadan sadece birkaç gün önce bir sabah acı içerisinde uyandı ve stres kaynaklı bir kalp krizi sebebiyle hayatını kaybetti. | TED | قضى كل وقته بالتفكير فيها و قبل ايام من موعده مع المحكمة استيقظ في الصباح بألم شديد ومات بنوبة قلبية جراء الضغط النفسي |
Fare erken başlamak için güneş doğar doğmaz uyandı, fakat nehir yolunda at, kaplan ve öküzle karşılaştı. | TED | استيقظ الفأر مع طلوع الشمس لكسب انطلاقة مبكرة، ولكن في الطريق إلى النهر، صادف الحصان والنمر والثور. |
Adam uyuyordu ama ekmek, tapınak, Tanrı kelimelerini duydu ve uyandı. | TED | ولكن الرجل سمع الكلمات , الخبر , المعبد , الله ثم استيقظ |
Hemen diğer uyuşturuculara ve alkole yöneldim ve birden beynimde bir şey uyandı. | TED | اتجهت سريعاً إلى أنواع أخرى من المخدرات والكحوليات، وشيئاً ما استيقظ في داخل عقلي. |
Kız kardeşim çığlık atarak uyandı ve bir daha uyuyamadı. | Open Subtitles | أختي استيقظت وهي تصرخ ولا تستطيع العودة مرة أخرى للنوم |
İsis ile ev sahibi, çok yüksek bir inleme sesiyle hemen uyandı. | TED | سرعان ما استيقظت آيزيس ومُضيفتها على العويل. |
Bu pislik bunca yıl sonra buzdan çıkıp nasıl uyandı? | Open Subtitles | الان , كيف استيقظت الام بعد الاف السنين مدفونة فى الثلج ؟ |
Birkaç dakika sonra uyandı ve ne yaptığı hakkında hiçbir fikri yoktu. | Open Subtitles | بعد بضعة دقائق إستيقظ و لم يكن لديه أي فكرة عما فعله |
Şimdi uyandı ve taa Kansas'tan buraya geldik. | Open Subtitles | والآن هو مستيقظ , وجئنا كل هذه المسافة من كانساس |
Sadece seni incitme isteğim uyandı. | Open Subtitles | ولكنني إستيقظت وأنا أرغب في إيذائكَ فحسب |
Yüce Tanrım! Doktor, hemşire, o uyandı! | Open Subtitles | أيها الطبيب , أيتها الممرضة إنها مستيقظة |
Angels'a doğru gelirken uyandı ve delirdi. | Open Subtitles | كنا في طريقنا الى المستشفى عندما أفاق و أصبح يتصرف كالمجنون |
Geçen gece bağırarak uyandı. Eski kız arkadaşı Hattie'nin ismini haykırıyordu. | Open Subtitles | و في البارحة أستيقظ صارخا باسم صديقته السابقة هاتي |
Yeni uyandı ama onu tekrar uyutacağım. | Open Subtitles | لقد أفاقت وحسب، ولكني سأحاول أن أجعلها تعود للنوم |
Yemyeşil ve soluk görüntüsüyle mi uyandı öylesine rahatça giriştiği işten? | Open Subtitles | هل أستيقظت الآن شاحباً لأنك خائف من هذه الفكرة؟ |
Dışarıda biri bu sabah uyandı ama üç numara olacağından haberi yok. | Open Subtitles | هنالك شخص ما يستيقظ حالياً وهو لا يعرف أنّه سيكون المقتول الثالث. |
Oradaki sıtma hastama kan nakli yaptım, ve komadan uyandı. | Open Subtitles | قمت لتوي بتبديل دمّ مصاب بالملاريا، ثم استفاق من غيبوبته |
Başkanla dalga geçiyoruz ama işi çok zor. Bu sabah başkan uyandı, kanunları çiğnedi, tutuklandı ve kendisi için af çıkardı. | Open Subtitles | نحن نهزأ من الرئيس ولكن عمله صعب مثلاً نهض الرئيس اليوم من النوم |
Bay Harris hastaneye kaldırıldı ve birkaç saat sonra geçici hafıza kaybıyla uyandı. | Open Subtitles | أُخذ السيد هاريس إلى المستشفى واستيقظ بعد عدة ساعات بفقدان ذاكرة قصير الأجل |
Geçitten yeterince uzaklaşınca, uyandı ... ve ben biliyordum. | Open Subtitles | وعندما إبتعدنا عن البوابة، افاقت وعرفت |