ويكيبيديا

    "uygun bir" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • مناسب
        
    • مناسبة
        
    • مناسباً
        
    • المناسب
        
    • ملائم
        
    • مناسبا
        
    • ملائمة
        
    • المثالي
        
    • لائق
        
    • المناسبة
        
    • لائقاً
        
    • لائقة
        
    • المناسبه
        
    • الملائم
        
    • ملائماً
        
    Bu durumda, yaşamın en büyük ödülü: uygun bir çiftleşme partneri. TED في هذه الحالة ، أعظم جائزة في الحياة: شريك مناسب للتزاوج.
    Peder, uygun bir zaman değil. Daha sonra gelin. Kızınızla konuşmalıyım. Open Subtitles أيها القس، أخشى أن الوقت غير مناسب ستضطر للعودة فيما بعد
    Sana Mona'nın numarasını veririm, onu daha uygun bir anında ararsın. Open Subtitles ويمكنك أن تتصل بها في الوقت الذي تكون فيه أكثر مناسبة
    Bodrum, onun bize yeniden dönebilmesi için oldukça uygun bir yer. Open Subtitles ذلك السرداب يمكن أن يكون مخبئاً مناسباً إذا أغاروا علينا مجدداً
    Sana, Oliver ile ilgili neler olduğunu sormak için uygun bir zaman mı? Open Subtitles السيد كونكلين، هل هذا هو الوقت المناسب أن أسألك ماذا يجري مع أوليفر؟
    O adını Imran'dan daha uygun bir isimle değiştirmekten söz ediyor. Open Subtitles إنه يتحدث عن تغيير إسمك من عمران إلى شيء مناسب ؟
    Sanırım Manhattan senin gibi bir delikanlıya uygun... bir yer olur. Open Subtitles بالفعل, لويس اعتقد ان, منهاتن تبدو مكان مناسب جداً لشاب مثلك
    Bunun için uygun bir zaman yok. Karın için çok üzüldüm. Open Subtitles لن يكون هناك وقت مناسب انظر , أنا آسفة بخصوص زوجتك
    Hoş değil demiyorum ama şuan uygun bir zaman değil. Open Subtitles إنه ليس بدون سحره و لكن هذا ليس وقت مناسب
    Doğumdan sonra, çocuğunuzun büyümesi için uygun bir ev bulurum. Open Subtitles وبعد الولادة سوف اجد للطفل منزل مناسب لكي يتربى به
    Yani, uygun bir ortamda Andy'i şarkı söylerken dinlemek, çok keyifli. Open Subtitles أعني إنه من الممتع سماع أندي يغني في مقاعد غير مناسبة
    Yine de, konuyu üstelemek için uygun bir zaman değil. Open Subtitles على أي حال، لن تكون هذه لحظة مناسبة لمناقشة المشكلة.
    Bana ziyaretini haber vermeliydin. Pek uygun bir zaman değil. Open Subtitles كان يجب أن تخبريني قبل حضورك هذا ليس وقتاً مناسباً
    Biraz oynayarak. uygun bir birliktelik olmasını istiyorum. Open Subtitles أريده أن يكون تحالفاً مناسباً أريد السعادة لكليكما
    Bu, kenara çekmek için uygun bir yer aradığınızı gösterir. Open Subtitles هذا سيجعله يعرف أنك تريد المخاطبة معه في المكان المناسب
    Bu ona, konuşmak için uygun bir yerde duracağınızı anlatır. Open Subtitles هذا سيجعله يعرف أنك تريد المخاطبة معه في المكان المناسب
    Fakat umarım başka şemsiyeler... şu sıralar uygun bir biçimde nehrin dibini boylamıştır. Open Subtitles لكني آمل أن مظلة أخرى جرى التخلص منها بشكل ملائم في أحد الأنهار
    Merak ettiği şey sadece uygun bir elbise giyip giyemeyeceğiniz. Open Subtitles فقط كانت تتسائل إذا كان يمكن أن ترتدي ثوبا مناسبا
    Yere inip yuvasını kurabilecek uygun bir yer arıyor. TED بهبوطها على الأرض، تسعى للبحث عن بقعة ملائمة لبناء خليتها.
    Sadece şu anda eve gelmek için uygun bir zaman olduğunu sanmıyorum. Open Subtitles حسنا، لا أعتقد أن هذا الوقت المثالي فحسب لك للعوده الى البيت
    Onu öldürmekle tehdit ettim, ama hiç, nasıl demeli, uygun bir şekilde tanıştırılmadık. Open Subtitles أم.. لقد هددت بقتله.. لكن لم نكن ابدا, مثلما تقول, متعارفين بشكل لائق
    'Sana demiştim' diyebilmek için uygun bir zaman bekliyorsun, değil mi? Open Subtitles أنتِ تنتظرين اللحظة المناسبة كي تقولي أنكِ أخبرتِني بذلك من قبل
    Ümit edelim ki bivaklayacak uygun bir yer bulabilsinler. Open Subtitles لكننيّآمـلوحسب.. بإنهم قدّ وجدوا مكاناً لائقاً للمكوث فيه.
    Bunlar çok güzeldi ama, uygun bir buluşma böyle olmamalı. Open Subtitles كان هذا جيداً و لكنها ليست طريقة لائقة لكي نلتقي
    uygun bir ortam hazırlayalım. Open Subtitles لندع هذا يحدث حالا يجب أن نجرى الإعدادات المناسبه
    Normalde ilişkinin bu aşamasında kurtulmak için uygun bir plan hazırlıyor olurdum. Open Subtitles عادتاً في هذه النقطةِ من العلاقة، أكون مشغول فى التُخطّيطُ للخروجِ الملائم.
    Bakın ne diyeceğim... en iyisi, duruma uygun bir şeyler söylemek. Open Subtitles أتعلموا شيئاً ؟ دعونا فقط نقول شيئاً ملائماً

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد